Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16073 E. 2022/16744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, muvazaa halinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşulları, alacak hesabı, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davada kısmen haklı bulunan taraflar arasındaki arabuluculuk giderinin paylaştırılmasında, 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesine aykırı olarak giderin tamamının davalı taraftan tahsiline karar verilmesi hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin (... Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu ... sürerek dava konusu işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan ... Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunduklarını müvekkilinin idare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Maden-... Sendikası ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini isteniştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Maden-... Sendikasına üye olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ... olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin; Maden-... Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığının belirtildiği, buna göre davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine; ancak ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmak için imza tarihinde işyerinde örgütlü sendikaya üye olmanın yeterli olduğunu, sendika üyeliğinin işverene bildirimi yükümlülüğünün toplu ... sözleşmesi imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan, sonradan üye olan işçiler için geçerli olduğunu, müvekkilinin dava konusu ettiği dönemin tamamında işyerinde örgütlü sendikaya dayanışma aidatı ödediğini, müvekkili ile birlikte çalışan arkadaşlarının önemli bir bölümünün toplu ... sözleşmesi farkları da dâhil yasal haklarına kavuştuğunu, toplu ... sözleşmesi farkları dışında dava konusu ettikleri ilave tediye ile sair alacaklarının da toplu ... sözleşmesi farkları dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiğini, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasının hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı düşeceğini, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; zamanaşımı ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına karşı itirazların yinelediklerini, davacının açtığı bu davanın usul ve kanuna aykırı olup reddi gerektiğini, işverenin asıl işverene göre gerek kullanılan teknoloji gerekse araç ve gereçler bakımından daha üstün olması gerektiğinin de söylenemeyeceğini, bu nedenle muvazaa tespitini kabul etmediklerini, davacının ilave tediye ücretine hak kazanamadığını, hesabın da hatalı olduğunu, fiilen çalışılan günlere göre kıstelyevm hesabı yapılması gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığını, faiz talebi ile faiz başlangıç tarihleri ve faiz türlerinin hukuka aykırı olduğunu, harç, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretinden aleyhe olan bölümlerin kabul edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davalı Kurumun hizmetin yürütülmesine ilişkin teknolojik imkânları, araç, gereç ve ekipmanları itibarıyla alt işverenden daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği; ancak somut uyuşmazlık bakımından 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.....2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmının dikkate alınması gerektiği, dosya kapsamına göre davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, hükmedilen alacak kaleminde zamanaşımı def'inin gözetildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu; ayrıca dava türü, alacağa hükmedilen faiz, faiz başlangıç tarihleri ve hükmün fer'î sonuçlarına ilişkin harç ve yargılama gideri düzenlemeleri ile alacağın brüt olarak hüküm altına alınması konularında isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları ve talep konusu alacakların hesabına esas alınacak ücret ile hesaplama yöntemi, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama ve arabuluculuk gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 107 ve 320 nci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un ilgili hükümleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları şöyledir:

“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona ... arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.

(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.

(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.”

3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.

4. Yargıtay(Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın sürece katıldığı ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda arabuluculuk giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de ilâmın İlgili Hukuk kısmının (2) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları uyarınca arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un "Yargılama giderlerinden sorumluluk" kenar başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Yapılan açıklamalar doğrultusunda kısmen kabul kararı verilen eldeki davada, arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması yerine tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası gereğince Hazine tarafından arabuluculuk gideri olarak sarfedildiği anlaşılan 680,00 TL'nin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 673,58 TL'sinin davalıdan, 6,42 TL'sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.