Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16181 E. 2023/2972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin ardından performans primine hak kazanıp kazanmadığı ve prim tutarının nasıl hesaplanması gerektiği.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporu ve emsal işçilerin durumları da değerlendirilerek, davacının iş sözleşmesinin fesih türü gözetilmeksizin çalıştığı süreye göre performans primine hak kazandığı ve prim tutarının emsal işçilerin prim ortalaması ve kıstelyevm esasına göre hesaplanması gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2620 E., 2022/3127 K.

DAVA TARİHİ : 26.04.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 28. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/25 E., 2022/286 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde kobi ve ticari bankacılık ... bölge direktörü olarak çalışmakta iken geçerli bir sebebe dayanmaksızın ... sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini, davacıya 2017 yılına ait hak etmiş olduğu performans priminin ödenmediğini belirterek performans primi alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yeterli performansı gösteremediği için sözleşmenin feshedildiğini, fesih sebebine göre davacının performans primine hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bankacı bilirkişi tarafından işyerinde inceleme yapılarak hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kararın gerekçesiz olduğunu, ıslah edilen tutara ıslah tarihinden faiz işletilmeyerek hata yapıldığını, bilirkişi tarafından emsal alınan çalışanların davacı ile aynı işi yapmadıklarını, davacı ile aynı işi yapan çalışanları Mahkemeye bildirmelerine karşın dikkate alınmadığını, ücretlendirme politikasına göre davacının performans primine hak kazanamayacağını, ikale ile sözleşmeleri sona eren çalışanlara ikale sözleşmesi ile prim ödendiğini, bu durumun da prim ödemesinin Bankanın takdirinde olduğunu gösterdiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yerinde inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, primin niteliği ve prim ödemesinin kıstaslarına dair; “çalışanların geçmiş dönemdeki kazanca katkıları oranında alacakları ikramiye” şeklinde değerlendirmede bulunulmuş olmakla ve ikale suretiyle de olsa ... sözleşmesi sona eren çalışanlara sözleşmenin feshedildiği yıla dair prim ödemesi yapılmakla davacının ilgili yıl içinde çalıştığı süre kadar kıstelyevm esasına göre prime hak kazanacağının belirtildiği, prim ödemesinin kıstasları bakımından bilirkişi tarafından işyerinde temel itibarıyla kesin ve her çalışana birebir uygulanabilecek kuralların bulunmadığının mütalaa edildiği, bu durumda hak edilen prim tutarının belirlenmesi bakımından emsal işçilere talep konusu dönemde ödenen prim tutarlarından hareket ederek hesaplama yapmak dışında bir yöntem kalmadığı, davalı işveren tarafından emsal olarak bildirilen işçilerin görev unvanları ile davacının görev unvanı benzeşmekte ise de bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere özellikle davacıdan savunma talep edilen yazıda davacının görevinin dört farklı ildeki şubelerin ticari ve kobi portföyüne bağlı müşterilerin kredi ve bankacılık işlemlerine ilişkin direktör olarak gösterildiği, bu hâliyle aynı zamanda bir nevi koordinatör olarak anlatıldığı, davalı tarafça gösterilen çalışanların görev kapsamını aşan bir ... yaptığı, davalı tarafça gösterilen işçilerin davacıya emsal teşkil etmeyeceğine dair değerlendirmenin isabetli olduğu, bilirkişi tarafından davacı tarafça gösterilen çalışanların işlerinin niteliklerine göre davacıya emsal teşkil edebileceklerine dair değerlendirmesi karşısında iki emsal işçinin prim ortalaması ve kıstelyevm esasına göre alacak tutarının belirlenmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalı tarafça ıslah edilen tutara ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de dava öncesinde Mahkemece hüküm altına alınan tüm tutar bakımından davalı işveren davacı tarafından çekilen ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olmakla bu yönü amaçlayan istinaf itirazlarının yerinde görülmediği dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının prim alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve hak kazanmışsa alacağın hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 ve 34 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.