"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3475 E., 2022/1729 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2018
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/331 E., 2022/335 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; dava tarihi itibarıyla taraflar arasındaki ... ilişkisi sona erdiğinden verilen kararın ileriye yönelik etkisinin bulunmadığı, ayrıca hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 17.462,72 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde şoför olarak işe başladığını, 08.02.2018 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, bu tarihte emeklilik nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacıya bir kısım tazminat ödemelerinin yapıldığını, davacının sendika üyesi olduğunu ancak ücretinin sendikalı işçilerin seviyesine getirilmediğini, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına rağmen kanundan doğan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, bayram yardımı, eğitim yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, ilave tediye, sendikal ikramiye, giysi yardımı, aile yardımı, yakacak yardımı, yol yardımı, ücret farkı, kart 38 yardımı, ek gıda yardımı, ücret, direksiyon primi, gece çalışması, hafta tatili, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Belediye tarafından ihalesi yapılan işlerde değişik zamanlarda değişik firmalarda çalıştığını, hiçbir zaman Belediye işçisi kadrosunda çalışmadığını, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemlere ilişkin ihale alan şirketlerin gerçek hasım olduğunu, bu davanın gerçek hasıma yönlendirilmesi gerektiğini, işçinin bütün alacaklarına karşı ihale alan şirketlerin sorumlu olduğunu, bu sebeplerden dolayı husumet itirazları olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... ile dava dışı ihbar olunanlar ve davacının sigorta kaydının olduğu şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğu, davacının hizmet süresi içindeki çalışması neticesinde hak kazandığı alacaklardan ve dava dışı işveren şirketlerin taraf olduğu ... sözleşmesinden ve kanundan doğan yükümlülüklerinden davalı Belediyenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, dosyada mevcut belgelerden davacının alt işvereninin toplu ... sözleşmesi imzaladığı, davacı tarafından sulh sözleşmesi imzalanmadığı, davacının sendika üyeliğinin 2013 yılında olduğu, alt işverenlerle yapılan ve davacının tâbi olduğu toplu ... sözleşmelerinin 2015 yılından sonra olduğu, dolayısıyla davacının ilk toplu ... sözleşmesinden itibaren toplu ... sözleşmelerinden yararlanması gerektiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 30.03.2021 tarihli ek rapordaki hesaplamanın hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının davalı ... bünyesinde kadrolu işçiler ile aynı işi yaptığını, emir ve talimatların Belediye görevlileri tarafından verildiği, davacının asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması sebebiyle kadrolu işler ile aynı haklara sahip olması gerektiğini, ayrıca davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacı lehine hükmedilen tutarı geçemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; bilirkişinin davacının hizmet süresi üzerinden hesaplama yaptığını, ancak davacının ihaleyi alan şirketlere bağlı olarak çalıştığını, davanın Belediye yönünden husumetten reddinin gerektiğini, davada ikinci kez ıslahın mümkün olamayacağının gözetilmediğini, Belediyenin muvazaalı bir işlemi bulunmadığını, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı konusunda sendika üyeliğinin araştırılmadığını, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında alacaklarından feragat ettiğini, bu durum değerlendirilmeden kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarının hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına göre hesaplama yapıldığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, ıslah dilekçesinde talep ve iddianın genişletildiğini ve hükmedilen faizin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamı ve delillere uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ve davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılarak işlem görmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkilinin tüm dosya kapsamı ve toplu ... sözleşmeleri gereği talep ettiği alacaklara hak kazandığını, İlk Derece Mahkemesinin lehlerine 5.100,00 TL, davalı lehine ise 18.523,60 TL vekâlet ücretine hükmetmesinin doğru olmadığını, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde yapılan en son değişikliğe göre maddi tazminat davalarında kısmen kabul hâlinde davalı yararına hükmedilecek avukatlık ücretinin davacı yararına hükmedilen avukatlık ücretini geçemeyeceğini, Anayasa Mahkemesinin de tazminat davasında reddedilen kısım için yasal dayanak olmaksızın aleyhe nispi vekâlet ücretine hükmedilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak kabul ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı İdare ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile talep konusu alacakların ispatı, hesabı ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun yedi ve sekizinci fıkraları, Alt İşveren Yönetmeliği, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 67 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.