"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... sözleşmesinin 20.04.2009 tarihinde 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 nci maddesi uyarınca davalı işverence feshedildiğini, feshe bağlı alacaklar ve ücret alacaklarının ödeneceği bildirilmesine rağmen davacıya ödeme yapılmadığını, tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak işverenin haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davacı lehine %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı Sendika, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemenin 14.09.2010 tarihli ve 2009/349 Esas, 2010 /632 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda Beyoğlu 5. İcra Müdürlüğünün 2009/12709 Esas numaralı icra takip dosyasında yapılan itirazın kıdem tazminatı alacağı 5.113,05 TL’nin, ücret ve ikramiye alacağı 14.625,00 TL'nin, icra takip tarihinden itibaren yürütülecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte ayrı ayrı davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yıllık izin ücreti alacağı 2.932,92 TL’nin, amatör yöneticiliği ücreti alacağı 468,27 TL’nin, yıllık izin ve amatör yöneticiliği ücretinin icra takip tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ayrıca kıdem tazminatı alacağı işlemiş faiz alacağı olan 64,67 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, % 40 icra inkar tazminatı olan 9.280,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve icra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın devamına, davacının fazlaya ait diğer istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Mahkemenin 14.09.2010 tarihli kararının; davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin ........2013 tarihli ve 2011/15703 Esas, 2013/17456 Karar sayılı ilâmı ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp karar verildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 25.12.2018 tarihli ve 2013/399 Esas, 2018/563 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak ve bozma ilâmında belirtilen eksikliklerin giderildiği açıklanarak davanın kısmen kabulü ile Beyoğlu 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/12709 Esas numaralı icra takip dosyasında yapılan itirazın kıdem tazminatı alacağı ... 1.485,00 TL, izin alacağı ... 965,43 TL hizmet ödeneği alacağı ... 481,86 TL, işlemiş faiz alacağı 22,00 TL olarak, kıdem tazminatı alacağı olarak belirtilen miktarların icra takip tarihinden itibaren yürütülecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte; yıllık izin ücreti alacağı ve hizmet ödeneği alacağı olarak belirtilen miktarların ise icra takip tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, takibin bu şekilde devamına, diğer alacak kalemlerine ilişkin talepler ile birlikte alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 25.12.2018 tarihli kararının taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 11.03.2020 tarihli ve 2020/884 Esas, 2020/4123 Karar sayılı ilâmı ile Sendika ile Sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekâlet ilişkisi olmasına rağmen Mahkemenin taraflar arasındaki ilişkinin ... ilişkisi olarak kabul ederek sonuca gitiği, davacının aylık ücret ve ikramiye alacaklarına ilişkin taleplere yönelik eksik inceleme yaptığı, yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 220 nci maddesi ile öngörülen usul işletilmeden yargılamanın yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporu ve toplanan kanıtlara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe
1. Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Bilindiği üzere; bir mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar).
Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince verilen karar Dairemizce bozulmuş, daha sonra Mahkemece bozmaya ilâmına uyularak yargılama yapılarak temyize konu kısmen kabul kararı verilmiştir.
Dairemiz bozma ilâmının (6) numaralı bendi ile dava konusu döneme ilişkin mali defter ve kayıtlar ile tüm bilgi ve belgeleri sunmak üzere 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesi gereğince davalı Sendikaya kesin süre verilmesi, kesin süre içinde mali kayıtlar ile belgeler ibraz edilirse bilirkişilerce gerekli inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre, aksi hâlde 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddedeki usul gözetilerek duruma göre davacı tarafın beyanı kabul edilerek uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma üzerine davalı Sendikanın kayıtları ibraz etmemesi üzerine yemin icra ettirilmiş, karşı taraf da dava konusu dönem olan 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait kayıtlar ile her türlü bilgi ve belgenin Sendikaları nezdinde olmadığına dair yemin etmiştir.
Davalı Sendika davacının dayandığı belgelerin 10 yıl süre ile saklanması gerektiği savunmasına dayanmış, davacı ise davalının kötüniyetli olarak bu belgeleri dosyaya ibraz etmediğini iddia etmiştir. Dava açılış tarihinin 15.....2009 tarihi olduğu dikkate alındığında bu savunmanın kabul edilebilir bir mazeret olarak nitelendirilmesi dosya içeriğine göre yerinde olmayacaktır.
Bozmanın gereği olarak Mahkemece icra ettirilen yemin ve davalı Sendikanın sözkonusu belgeleri sunmaması gerekçesinin 6100 sayılı Kanun’un 220 nci maddedeki usul ve esaslar dâhilinde ele alınıp sonuca gidilmesi gerekirken bu yönüyle irdeleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi verilmesi isabetsiz olmuştur.
Bu durumda bozma ilâmının (6) numaralı bendinin gereği olarak davacı tarafın beyanına neden itibar edilmediği açıkça ortaya konulmadığından Mahkemenin bozma gereklerini yerine getirdiğinden de söz edilemez.
Keza; bozma ilâmının (3) numaralı bendinde hizmet ödeneğinin kıdem tazminatı için öngörülen tavana tabi olduğunun açıklanmasına rağmen bozma ilâmına uyularak verilen kararın gerekçesinde aksi yönde bir açıklamaya yer verilmesi de hukuki ... ilkesini zedeler mahiyette olup hatalıdır.
3. Öte yandan eldeki uyuşmazlık itirazın iptali talebine ilişkin olup uyuşmazlığın niteliğine göre Mahkeme, takibe konu alacak hakkında itiraz tarihindeki borçlu itirazının haklılığı ve haksızlığı konusunda karar verir ve alacak miktarını belirler. Dolayısıyla dava tarihinden sonra yapılan ödemeler sonuca etkili değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihinden sonra yapılan ödemeleri mahsup ederek sonuca gitmesi bu yönüyle yerinde değildir.
4. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda hangi tarihli, hangi açıklamayı içeren banka ödemelerinin mahsubunun yapıldığı denetime açık değildir. Bu yönüyle de karar denetime elverişli değildir.
5. Netice itibarıyla Mahkemece bozma ilâmı gereklerinin tam olarak ifa edilmeden, yanılgılı değerlendirme ile denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi tekrar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.