"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1937 E., 2022/1536 K.
DAVA TARİHİ : 25.04.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Berra Yemenici ile davacı vekili Avukat ... ... duruşmaya katıldılar.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Firmanın yurt dışı projelerinde ilk olarak 24.12.2010-29.08.2013 tarihleri arasında, daha sonra ise 17.04.2015-03.03.2016 tarihleri arasında ambar sorumlusu olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin 03.03.2016 tarihinde davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde haftanın 6 günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalışıldığını, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki 3 ay insanüstü bir çalışma temposu ile 07.00-24.00 saatleri arasında çalışıldığını, bu çalışma dönemlerinde hafta sonu olan pazar günleri hiç tatil yapılmadığını, davacının normalde ayda iki pazar günü 07.00-17.00 saatleri arasında normal mesai gibi tam zamanlı olarak çalıştığını, ücretinin 2.500,00 USD olduğunu, ücretin bir kısmının elden avans olarak verildiğini, kalanının ise bankaya yatırıldığını, fazla çalışma ücretlerinin, hafta tatili ücretlerinin, resmî ve dinî bayram ve tatillerde yapılan çalışmaların karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, toplamda asgari 6.835,94 USD ödenmeyen ücret alacağı olduğunu ileri sürerek dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ilk olarak 23.12.2010-29.08.2013 tarihleri arasında ambar bilgisayar operatörü unvanı ile görev yaptığını ve ... sözleşmesine göre ücretinin 550,00 USD olarak belirlendiğini, son ücretinin ise 1.000,00 USD olduğunu, ikinci dönem 17.04.2015-03.03.2016 tarihleri arasında ambar sorumlusu olarak görev yaptığını ve ... sözleşmesine göre ücretinin 1.389,00 USD olarak belirlendiğini, davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğini, ikinci dönem çalışması ise 10 ay, 15 gün olduğundan davacının kıdem tazminatına hak kazanmayacağını, ihbar tazminatının ödendiğini, işyerinde çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunu, davacı tarafça afaki ve soyut beyanlarla hayatın olağan akışına aykırı çalışma saatlerinden bahsedildiğini, davacının hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerinde daimi olarak çalışıldığı iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 31. ... Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli ve 2018/95 Esas, 2020/323 Karar sayılı kararı ile davacının davalı işveren nezdinde 24.12.2010-29.08.2013 ve 17.04.2015-03.03.2016 tarihleri arasında toplam 3 yıl, 7 ay, 20 gün çalıştığı, dinlenen tanıkların beyanları, banka kayıtları, avans ekstreleri, avans uygulamasının bulunması ve davalı tarafça sunulan kayıtlardan davacı gibi ambar sorumlusu olarak çalışan bir işçinin aldığı ücret göz önüne alınarak davacının aylık ücretinin 2.500,00 USD olduğu, ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının davacı tanıklarının beyanlarına göre ispatlandığı, dava belirsiz alacak davası olduğundan davalı tarafından talep artırımına karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin nazara alınmadığı, davacının ikinci dönem çalışması bakımından kıdem tazminatı alacağının bulunmadığı ancak davacının ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli ve 2021/780 Esas, 2022/274 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; dava tarihi dikkate alındığında Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere sürpriz karar verme yasağı gereğince davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, davacının kıdemi, yaptığı işin niteliği, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer yazılı kayıtlara göre en son ücretinin aylık (net) 2.500,00 USD olarak kabulünde isabetsizlik olmadığı, davacının 24.12.2010-29.08.2013 tarihleri arasında çalışma süresi 2 yıl, 8 ay, 5 gün olduğu hâlde İlk Derece Mahkemesince 2 yıl, 9 ay, 6 gün olarak kabulü hatalı ise de kıdem tazminatının reddedildiği ve yapılan hatanın ihbar önelini etkilemediği gözetildiğinde bu yanlışlığın sonuca etkisinin olmadığı, davacının ikinci dönem çalışmasının ... bitimi nedeniyle feshedildiği hâlde davacıya ihbar öneli verilmediği gibi ihbar tazminatı ödemesi de yapılmadığından ihbar tazminatına ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı, davacının 2012 yılı Ekim, Kasım, Aralık, 2015 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve 2016 yılı Şubat aylarına ait ödenmeyen toplamda 6.835,94 USD ücret alacağının tahsilini talep ettiği, ispat yükü üzerinde olan davalının banka kayıtlarına göre yaptığı ödemeler dikkate alındığında davacının toplamda 2.808,34 USD ücret alacağının ödendiği hususunun davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, tanık anlatımları, davacı tarafça sunulan yazılı kayıtlar, işyeri koşulları, davacının yaptığı işin niteliği, 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) gereğince ara dinlenmelerin düşülmesi ile fiili çalışma olgusu, insanın çalışma gücü ve Yargıtay uygulamalarına göre davacının haftada 24 saat fazla çalıştığı, ayda iki hafta tatili gününde ve genel tatil günlerinde çalıştığı hususunun ispatlandığı, davacının yurt içinde bulunduğu sürelerin hesaplamaya dâhil edilmediği, ara dinlenme süresinin kanuna ve dosya kapsamına uygun şekilde 1,5 saat olarak mahsup edildiği, davacının genel tatil günlerine denk gelen çalışmalarının fazla çalışma hesabına dâhil edilmediği, davalı taraf husumetli tanık anlatımlarına itibar edilmemesi gerektiğini ileri sürmüş ise de tanıkların aynı işverene karşı davalarının olmasının ... başına tanıklığı geçersiz kılmayacağı, yalnızca tanık anlatımlarına göre değil, dosya kapsamındaki bütün deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle kanaate varıldığı, ayrıca dinlenen tüm tanıkların da husumetli olmadığı, belirsiz alacak davasında, dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımının kesileceği, bu nedenle davacının talep artırım dilekçesi üzerine ileri sürülen zamanaşımı def'inin de sonuca etkili olmadığı, yapılan indirim oranının davacının çalışma şekli, işinin ve işyerinin özelliği dikkate alındığında yerinde olduğu, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı 04.04.2013-03.03.2016 tarihleri arasındaki tüm dönemin davacının son ücreti üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf istemlerinin yerinde olduğu, uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf istemlerinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yolu ile davacı vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 31.05.2022 tarihli ve 2022/5478 Esas, 2022/6866 Karar sayılı kararı davacı vekilinin temyiz dilekçesini yasal süre geçirildikten sonra verdiği gerekçesi ile davacının temyiz isteminin reddine, davalı vekilinin temyiz istemi bakımından davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının çalışmasını, haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arası ile sınırlı olarak ispatladığı, davacının ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme sürelerine göre haftada 9 saat fazla çalıştığı ve bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacının ödenmeyen ücret alacağının 1.143,00 USD olarak hesaplandığı gözetilmeksizin davacı lehine 2.800,00 USD ücret alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan fazla çalışma hesabı ve bilirkişi raporunda belirtilen ücret alacağı miktarı hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; emsal çok sayıda dosyada çalışma saatlerinin 08.00-19.00 saatleri arasında olduğunun kabul edildiğini, davacının ispatlı çalışma saatlerinin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının mutad işyerinin ...'da olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde somut olayda ... hukukunun uygulanması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilen ücretin hatalı olduğunu ve davacının ücret alacağı bulunmadığını, davacının ihbar tazminatı alacağı olmadığını, davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar ederek dava konusu fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil alacaklarına ilişkin olarak hukuka aykırı karar tesis edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücret alacağının miktarı ile fazla çalışma alacağının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 32, 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.