Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17207 E. 2023/1107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin aynı işkolunda bulunan farklı birimlerinin tek bir işyeri mi yoksa birden fazla işyeri mi oluşturduğu ve buna bağlı olarak davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozma kararına uygun şekilde keşif yapmadan ve uzman bilirkişi kurulu oluşturmadan eksik araştırma yaparak hüküm kurması usule aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/324 E., 2022/269 K.

DAVA TARİHİ : 07.07.2017

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ... Sendikasının 16.....2017 tarihinde müvekkilinin Eyüp/..., Çiğli/... ve Akhisar/...'da bulunan işyerlerinin işletme teşkil ettiği gerekçesi ile işletmede çalışan işçilerin çoğunluğunun üyesi olduğunu beyanla diğer davalı Bakanlığa yaptığı başvuru üzerine söz konusu 3 işyerinden oluşan işletmede çalışan 501 işçiden 235'inin üyesi olduğu ve toplu ... sözleşmesi imzalamaya yetkili Sendika olduğuna dair yetki tespit belgesi aldığını, işletme bazında toplu ... sözleşmesi yetki başvurusu ve yapılan işletme olumlu yetki tespitinin kanuna aykırı olduğunu, sendika üyelik işlemlerinin bazı üyelere baskı yapılarak ve aynı üyelerin rızaları olmaksızın yapıldığını, üyeliklerin tamamının işçilerin gerçek iradesini göstermediğini, Bakanlığın tespit ettiği sendika üye sayısının hatalı olduğunu, Bakanlığın 16.....2017 itibarıyla mevcut işçi sayısı tespitinin hatalı olduğunu, Bakanlıkça belirlenen 235 sendika üyesi işçinin bazılarının bundan 5-10 yıl önce davalı Sendikaya üye olduklarının haricen öğrenildiğini, bahsi geçen işçilerin üye olunan tarihten bugüne kadar aynı işkolunda çalışıp çalışmadıkları hususunun araştırılması gerektiğini, 235 sendikalı işçinin başka bir sendikaya üye olup olmadıklarının, önceki üyesi olduğu sendika üyeliğinden istifa edip etmediğinin, davalı sendikadan istifa edip etmediklerinin ve sendika üyeliklerinin devam edip etmediklerinin tetkik edilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespitinin iptaline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlıkça davacı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere Birleşik Metal ... Sendikasının yetki başvurusu üzerine 16.....2017 başvuru tarihinde toplam 501 çalışanın olduğu, 235 çalışanın da Birleşik Metal ... Sendikası üyesi olduklarının tespit edildiğini, müvekkili Bakanlıkça söz konusu tespite dâhil edilen 3 işyerinin de işyeri raporlarında görüldüğü üzere 12 sıra numaralı metal işkolunda yer aldığını, Bakanlığın kanuna uygun olarak yetki tespit başvuru tarihinde aynı işkolunda faal olan işyerlerini tespite dâhil ettiğini, sendika üyeliğinin e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika üyeliğinde belirtilen organın kabulü ile kazanıldığını, aynı suretle de üyelikten çekilme durumunun olduğunu, sendikaya üyelik işlemlerinin ancak e-Devlet kapısı üzerinden ve işçilerin şifresi ile yapılabildiğini, Bakanlıkça da buna göre işlem yapıldığını, yetki tespit başvuru tarihinde %40 üye çoğunluğunu sağlayan ... Sendikanın Birleşik Metal ... Sendikası olduğunu savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; itirazın görevli makama kaydettirilmesi gerektiğini, yine davanın 6 ... günü içerisinde açılmasının gerektiğini, aksi hâlde esasa girilmeksizin davanın reddi gerektiğini, esas bakımından ise davalı Şirketin işletme niteliği taşıyan 3 işyerinin bulunduğunu, davacının somut bir itirazda bulunmadığını, işletme itirazı ve çalışan sayısına yaptığı itirazın yerinde olmadığını, diğer taraftan işçilerin e-Devlet şifreleri ile yapılan üyelik işlemlerinin e-Devlet şifrelerini ele geçiren başka kişilerle yapıldığına yönelik iddiayı kabul etmediklerini, Sendikanın 16.....2017 başvuru tarihi itibarıyla işyerinde çalışan işçilerin çoğunluğunun üyeliğini sağlamış olduğunu, üye kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesinde de bunun sübuta ereceğini savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli ve 2018/66 Esas, 2020/4 Karar sayılı kararıyla;davalı Sendikanın başvuru tarihinde yetkili sendika durumunda olup Bakanlık tespitinin yerinde olduğu, 26.11.2019 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli ve 2021/707 Esas, 2021/770 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar itibarıyla davacı Şirketin aynı işkolunda 3 ayrı işyeri bulunduğu, çoğunluğun işletme düzeyinde aranması gerektiği ve davalı Sendikanın işletme düzeyinde gerekli üye çoğunluğuna ulaştığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.10.2021 tarihli ve 2021/9511 Esas, 2021/13922 Karar sayılı kararı ile;

“...

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 16/.../2017 başvuru tarihi itibariyle davacıya ait 3 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 501 işçi çalıştığı ve 235 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek gerekli çoğunluğu sağladığına dair 23/.../2017 tarih ve 55282 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, yetki tespitine esas alınan (1221458) sicil numaralı birimde yetki başvuru tarihinde işçi çalışmadığı görüldüğünden ve bu itibarla söz konusu birim işyeri niteliğini haiz olmadığından, anılan birimin yetki tespit kararında belirtilmesi doğru değil ise de bu durum sonuca etkili değildir. Bununla birlikte temyiz itirazları diğer iki birim esas alınarak değerlendirilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından, yetki tespitine esas alınan birimlerin ... bir işyeri niteliğinde olduğu ve sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği iddia edilmektedir.

İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre tespite konu birimlerin ... bir işyeri niteliğinde olup olmadığı yahut işletme niteliğinde olup olmadığı hususu duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmediğinden, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.

Diğer taraftan tespit konusu birimlerde yürütülen faaliyetin niteliği bakımından uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen rapor da hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.

Bu noktada bir toplu ... sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır.

6356 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı Kanun'a atıf yapılmıştır.

4857 sayılı ... Kanunu’nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde işyeri “işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim” olarak tanımlanmıştır.

4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin gerekçesinde de işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların ... işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik” yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve “yönetimde birlik” yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “... organizasyonu” içerisinde, işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek ihtiyacı duyulmuştur. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan ... organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.

İşyerini oluşturan eklentiler ve araçların tespiti kolay ise de “işyerine bağlı yer’in işyerinden sayılması ... başına yeterli bir kriter değildir. Aynı zamanda bu bağlı yerin de niteliği yönünden işyerine bağılılığı bulunmalı ve aynı yönetim birliği altında örgütlenmiş olması gereklidir. Bundan anlaşılması gereken işin niteliği ve yürütümü gereği yapılan işlerin aynı yönetim altında örgütlenmiş bulunmasıdır. Eğer yönetim birliği altında örgütlenme sağlanamamış ya da farklı ve birbirinden bağımsız iki ayrı yönetim oluşmuşsa artık ... bir işyerinden değil bağımsız olan yönetim sayısınca işyerinden bahsedilecektir. Bu bağlamda birbirinden tamamen bağımsız bir organizasyon yapılanması söz konusu ise ayrı işyerlerinden, buna mukabil ... bir yönetim birliği altında yapılanma söz konusu ise işyerine bağlı yer kabulü ile ... işyeri bulunduğu kabul edilmelidir.

Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (..., Talat: Toplu ... Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, ... 2013, s.128; DOĞAN ..., ...: ... Hukukunda İşyeri ve İşletme, ... 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da, işletme toplu ... sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece aralarında hukuk fakültesi ... hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, tespit konusu birimlerde yürütülen faaliyet konusunda uzman bilirkişi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, (0531048) ve (1221458) sicil numaralı birimlerde keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmeli, tespit konusu birimlerin işleyişine yönelik bilgi ve belgeler söz konusu birimlerden getirtilmeli, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, iki birimin de merkezden yönetilip yönetilmediği ve yönetim birliği hususu belirlenmeli, bu hususlarda tarafların beyanı alınmalı, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu iki birimin ... organizasyonu kapsamında ... bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.

...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, tespit konusu birimlerin işleyişine yönelik bilgi ve belgelerin söz konusu birimlerden getirtildiği, 0531048 ve 1221458 sicil numaralı birimlerde bilirkişilerce inceleme yapıldığı, tespitte aynı işkolundaki 1158113.045 sicil sayılı ... işyerinin ve 0531048.034 sicil sayılı işyerinin her türlü soğutucu ısıtıcı imalatında faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kararının bu çerçevede hukuka uygun olduğu, ayrıca 2 işyerinde yetki başvurusu itibarıyla 2017/6 dönem aylık prim hizmet belgesinden kontrol ile ...'daki 474 işçinden 243'ünün sendika üyesi (235 davalı sendika ve 8'i dava dışı ... Metal) ve ...'daki üretim yapılan 0531048.034 sicil sayılı işyerinin 27 işçisinden hiçbirinin sendika üyesi olmadığı (davacının bu 501 işçisi dışında, büro işyerindeki Haziran 2017'deki işçileri toplamı), toplam 501 işçiden 235 üyenin %46,9 çoğunluk anlamına geldiğinin anlaşıldığı, davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kararının bu yönde de hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; işletme bazında değil işyeri bazında değerlendirme yapılması gerektiğini, Bakanlığın yetki tespitinde müvekkiline ait 3 adet işyeri olduğunu tespit etmiş ise de müvekkili Şirketin kapsam içi metal işkolunda işçi istihdam ettiği 3 adet işyerinin bulunmadığını, ...'deki işyerinde yetki tespiti tarihi itibarıyla işçi istihdam edilmediğini, Eyüp/...'daki işyerinde ise idari kadro ve büro elemanlarının istihdam edildiğini, bu işyerinde herhangi bir üretim faaliyeti olmaması nedeniyle olumlu yetki tespiti talebinin değerlendirilmesinde ayrı bir işyeri olarak düşünülemeyeceğini, Akhisar'daki üretim faaliyetinin yapıldığı işyerinden ayrı değerlendirilemeyeceğini, Akhisar'daki işyerinde ise sadece üretim yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince bozma kararı çerçevesinde keşif yapılmasına karar verildiğini; ancak keşif icrasının bizzat İlk Derece Mahkemesince yapılmaksızın bilirkişiye mahallinde inceleme yetkisi verildiğini, bu hususun açıkça usule ve kanuna aykırı olduğunu, Akhisar'daki fabrika binasında da keşif kararı verilerek bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini, mahallinde yapılan keşif sırasında müvekkiline ait idari birimlerin ve büro yönetiminin yapıldığı firmanın hemen bitişiğinde bulunan fakat müvekkilinin faaliyetinde olmayan üretim ve imalat işyerlerinin sanki müvekkiline aitmiş gibi rapor hazırlanmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, Sendikaya üyelik işlemlerinin bazı üyelere baskı yapılarak ve bazı üyelerin rızaları alınmaksızın Sendikanın baskısı ile yapıldığı yönündeki beyanları bakımından da hiçbir araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi aşağıda yazılı şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 16.....2017 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait 3 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 501 işçi çalıştığı ve 235 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 23.....2017 tarihli ve 55282 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından, yetki tespitine esas alınan birimlerin ... bir işyeri niteliğinde olduğu ve Sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği iddia edilmektedir.

2. Bozma ilâmında; yetki tespitine esas alınan 1221458 sicil numaralı birimde yetki başvuru tarihinde işçi çalışmadığı, bu itibarla söz konusu birim işyeri niteliğini haiz olmadığından temyiz itirazlarının diğer iki birim esas alınarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi kurulu teşkil edilerek 0531048 ve 1221458 sicil numaralı birimlerde keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmesi gerektiği açık olarak belirtilmiştir. Buna karşın İlk Derece Mahkemesince keşif icra edilmeksizin dosya üzerinden alınan yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidilmek suretiyle uyulan bozma kararının gereği yerine getirilmediğinden, yapılan araştırma eksik olup hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.

3. Bu açıklamalar ışığında bozma kararının gereği yerine getirilmeli, aralarında hukuk fakültesi ... hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, tespit konusu birimlerde yürütülen faaliyet konusunda uzman bilirkişi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, 0531048 ve 1221458 sicil numaralı birimlerde keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmeli, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, iki birimin de merkezden yönetilip yönetilmediği ve yönetim birliği hususu belirlenmeli, bozmada belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu iki birimin ... organizasyonu kapsamında ... bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.