"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2558 E., 2022/3428 K.
DAVA TARİHİ : 07.....2017
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 30. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/292 E., 2020/209 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılar nezdinde 04.05.2012-....03.2017 tarihleri arasında çalıştığını, fesih tarihi itibarıyla davalı şirketin Basra'daki şantiyesinde görevli olduğunu ve ücretinin net 9.000,00 USD olduğunu, ...'de çalışmalarının geçtiği dönemlerde yılda dört kez, yurt dışı çalışmalarında ise yılda iki kez prim ve ikramiye adı altında ödemeler yapılmasının kararlaştırıldığını, davalı işyerinde fazla çalışma yapıldığını, resmî ve dinî bayramlar ile hafta tatillerinde çalışılmasına rağmen söz konusu çalışmalarının karşılığının tam olarak ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, fesih tarihi itibarıyla yapılan ihbar tazminatı ödemelerinin de eksik olduğunu ileri sürerek bakiye ihbar tazminatı, bakiye ücret, yıllık izin ücreti, prim, ikramiye, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının son ücretinin brüt 11.000,00 TL olduğunu ve alacaklarının fesih tarihinde sözleşmede yazılı ücret üzerinden ödendiğini, işyerinde ikramiye ya da prim uygulaması bulunmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen çalışma şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı işyerinde 04.05.2012-....03.2017 tarihleri arasında yardımcı proje direktörü olarak çalıştığı, ... sözleşmesinin işverence kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretiyle sona erdirildiği, davacının fesih tarihi itibarıyla ücretinin net 9.000,00 USD olduğu, işyerinde yurt dışında bulunulan dönemde prim ödemesi uygulaması bulunduğunun davacı tarafça ispatlanmasına rağmen davacının 2016 yılına ait prim alacağının ödendiğinin işverence ispatlanmadığı, yıllık izne ilişkin belgeler dikkate alınmak suretiyle davacının bakiye yıllık izin ücreti alacaklısı bulunduğu gerekçesiyle davacının bakiye ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve prim alacaklarının kabulüne; davacının ödenmeyen ücret, ikramiye alacakları bulunmadığı, davacının üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanamadığı gerekçesiyle de söz konusu bakiye ücret, prim, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ıslah dilekçesinin ve dava türlerinin İlk Derece Mahkemesince hatalı yorumlandığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini; fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ücret alacaklarının reddinin hatalı olduğunu, davacının işyerinde üst düzey yönetici olmadığını, işyerinde yasal sürelerin üzerinde her iki ay çalışma için 10 ... yıllık izin kullandırma uygulamasının bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, son ücretinin brüt 11.000,00 TL olduğunu, buna göre davacının bakiye ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacı tarafça ikinci kez yapılan ıslaha değer verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının ...'de bulunduğu sürelerde yıllık izin hakkını kullandığının kabul edilmesi gerektiğini, davacının prim ve ikramiye alacaklarının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisinde bulunan e-postalar, banka hesap hareketleri ve tanık beyanları doğrultusunda davacının 9.000,00 USD ücret aldığının kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, banka kayıtlarından işyerinde prim uygulaması bulunduğu anlaşıldığından ödenmeyen 2016 yılına ait prim hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, davacı vekilinin 26.....2016 tarihli dilekçesi ile yapmış olduğu davanın türünü değiştirmeye yönelik ıslah işleminin geçersiz olduğu ancak ıslah işlemi olarak sonuç doğurmayan bu dilekçenin birinci ıslah olarak kabulü mümkün olmadığından, davaya konu talepleri artıran 02.03.2020 tarihli dilekçe ile yapılan ıslah işleminin geçerli olduğu ve bu dilekçeye itibar edilerek İlk Derece Mahkemesince artırılmış miktarlar üzerinden alacakların hüküm altına alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise süreden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ek olarak yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatı alacaklarına, davacının talebi de aşılmak suretiyle en yüksek mevduat faizi yürütülmesinin de hatalı olduğunu belirterek ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fesih tarihindeki aylık ücret miktarı, yıllık izin ve prim alacağının ispatı ile hesabı, 02.03.2020 tarihli ıslah dilekçesinin dikkate alınması, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına yürütülen faizin türü hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 34, 53, 54, 57 ve 59 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 176 ve 177 nci maddesi hükümleri.
3. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
4. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun'un "Yabancı para borcunda faiz" kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça USD cinsinden talep edilen prim, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına, kural olarak Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerekir ise de davacı vekilince prim alacağı için mevduata uygulanan en yüksek faiz, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları için ise yasal faiz talep edilmiştir.
4. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince, İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak prim alacağına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek kaydı ile; ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına ise yasal faizi geçmemek kaydı ile Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken talep aşılarak doğrudan Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan "Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faizi ile birlikte" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine “yasal faizi geçmemek kaydı ile Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte” ibaresinin yazılması;
Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faizi ile birlikte" ibaresinin çıkartılarak yerine “mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek kaydı ile Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.