"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/408 E., 2022/1096 K.
DAVA TARİHİ : 21.12.2018
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 43. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/345 E., 2021/530 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekilleri Avukat ... ve ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Cezayir’de bulunan toplu konut inşaatında 21.04.2015-07.07.2018 tarihleri arasında şantiye şefi, daha sonra proje müdürü olarak çalıştığını, en son ücretinin net 30.000,00 TL olduğunu, ... sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işyerinde haftanın 7 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, 3 ayda bir 15 gün izne çıkması gerekmesine rağmen bu sürelerin uzadığını, tüm ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, ... sözleşmesinin 01.07.2018 tarihinde feshedildiğini; ancak işin uzamasına binaen tekrar çağrılarak 7 gün daha çalıştırıldığını, 7 günlük bakiye ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil, yıllık izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Cezayir'deki şantiyede en üst düzey yetkili olarak yüksek ücretle çalıştığını, çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, işbu sebeple müvekkili Şirketten fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacağı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının fazla çalışma alacağı hesaplanacaksa dahi, davacı ücret+prim usulü çalıştığından fazla çalışmalarının sadece zamlı kısmının hesaplanması gerektiğini, davacının çalışma süresi dikkate alındığında izin kullanmaksızın bu şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının çalıştığı şantiye Cezayir’de olduğundan hafta tatili ve genel tatil günlerinin Cezayir’in mevzuatlarına göre hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iddiası, tanık anlatımları ve banka kayıtlarına göre davacının en son aylık net 27.505,22 TL ücret aldığı, davacı tanığı Y.S.'nin beyanından davacının işyerinden anlaşamaması nedeni ile kendi isteği ile ayrıldığı, davacı tarafından eylemli olarak yapılan feshin haklı olduğunun ispatlanamadığı, yurt dışı giriş çıkış kayıtlarına göre davacının bakiye yıllık izni bulunmadığı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının bilirkişi raporunda belirtilen şekilde fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ... sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanamayacak şekilde sona ermesi hususunun işveren tarafından ispatlanması gerektiğini, ... sözleşmesinin ... bitimi nedeniyle sona erdirildiğini, davacının bir istifa dilekçesi olmadığı gibi işyerinde yüksek ücretle 3 yıldan fazla çalışan bir işçinin istifa etmesinin hayatın olağan akışına da uygun düşmediğini, yıllık izin alacağının reddine ilişkin kararın doğru olmadığını, yıllık izinin alacaklarının kullandırıldığının imzalı yıllık izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlanması gerektiğini, hafta tatili günlerinin yıllık izin süresinden düşülmemesinin hatalı olduğunu, hesaplanan fazla çalışma alacağının eksik olduğunu, öte yandan hüküm altına alınan fazla çalışma alacağına uygulanan indirim oranının hakkın özüne dokunacak şekilde fazla olduğunu, yine yurda giriş çıkış kayıtlarına göre ... bayram ve genel tatil alacağı hesaplandığından indirim yapılmaması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının üst düzey yönetici olmasından dolayı fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil alacağına hak kazanamadığını, kaldı ki davacının sürekli haftanın 7 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tanıkların Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarını incelenmeden hizmet süresinin belirlenmesi ve diğer hesaplamaların yapılmasının doğru olmadığını, ücretin hatalı tespit edildiğini, davacıya ödeme yapılması nedeniyle ücret talebinin reddi gerektiğini, davacı için fazla çalışma alacağı hesaplanacak ise davacının ücret+prim usulüyle çalışmasından ötürü yalnızca zamlı kısmının hesaplanması gerektiğini, Cezayir ülkesinin hukukuna göre ... bayram ve genel tatil günlerinin dışlanması gerektiğini, ... hukukuna göre değerlendirme yapılacak ise hafta tatili olan cumaya denk gelen ... bayram ve genel tatil günlerinin dışlanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının şantiye şefi olduğu, şantiyede kendisine emir ve talimat veren daha üst düzeyde bir yöneticinin bulunduğu hususunun iddia ve ispat edilemediği, dava dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının yüksek bir ücret aldığı birlikte değerlendirildiğinde; kendisine ayrıca fazla çalışma ücreti verilmesinin gerektiği kabul edilemeyeceğini, bu nedenle fazla çalışma alacağına karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacı vekilinin davacının ... sözleşmesinin ... bitimi nedeniyle işveren tarafından feshedildiğini iddia ettiğini, davalı tarafından davacının ... sözleşmesinin sona ermesi ile ilgili cevap dilekçesinde bir savunma yapılmadığını, işyeri kayıtları arasında yer alan ... İşçiler Puantaj tablosunda davacının işten çıkış sebebinin istifa olarak gösterildiğini, ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından her hangi bir istifa dilekçesi sunulmadığını, davalı tanığının dahi ... sözleşmesinin sonlanmasına dair beyanının duyuma dayalı olduğunu, bu yönde ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafça ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sonlandığının başkaca delillerle de ispatlanamadığını, bu nedenlerle davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dosyaya sunulan belgeler, puantaj kayıtlarının davacı tarafından onaylandığına ilişkin kayıtlar, e-posta yazışmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalı Şirket yetkililerinden emir ve talimat aldığını, davacının projeyi sevk ve idare eden ... kişi olmadığını, bu nedenle fazla çalışma alacağının reddinin hatalı olduğunu, davacının yıllık izin kullandığına dair 15 günlük izin belgesi dışında belge sunulmadığını, ... bayram ve genel tatil alacağından indirim yapılmasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının üst düzey yönetici olması nedeniyle hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil alacaklarının da reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ... sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, yalnızca davacı tanık beyanlarına göre hizmet süresinin tespitinin hatalı olduğunu, davacıya ücretinin ödendiğini, Cezayir hukukunda yer alan ... bayram ve genel tatil günlerinin hesaplama dışı bırakılması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı, hizmet süresi ve aylık ücret miktarı ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil, yıllık izin ve ücret alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 25, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59, 63, 68 ve 120 nci maddeleri ile mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıya, davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.