Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17312 E. 2023/3058 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği prim alacaklarının olup olmadığı ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshetmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1489 E., 2022/1101 K.

DAVA TARİHİ : 11.02.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/111 E., 2018/629 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde satış mühendisi olarak çalıştığını, aylık ücretinin net 5.990,00 TL olduğunu ve satış üzerinden %2 prim aldığını, haftanın 7 günü 45 saatin üzerinde çalışmasına rağmen fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, 2013 yılından itibaren prim alacağının eksik ödendiğini, davacının ücret ve prim alacaklarının ödenmemesi sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle sona erdirdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının rakip firma ile anlaştığını, davacının davalı Şirketten hiç bir alacağının bulunmadığını, davalı Şirket bünyesinde kimseye prim ödemesi yapılmadığını, işyerinde bu şekilde bir uygulama bulunmadığını, Şirket sahibinin şahsına düşen kâr miktarından bir kısmını belirli personele teşvik amacıyla dağıttığını, bu ödemenin Şirket sahibinin kendi iradesine bağlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı işyerinde sabit ücret ve prim ile çalıştığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, tanık beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda davacının haftalık 5 saat fazla çalışma yaptığı ve ücretinin ödenmediği, davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti ve prim alacaklarının bulunması sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve bu hâlde kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin kıdem tazminatı talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında miktarın sehven hatalı yazıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirtilen sebeplerle birlikte İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacakların faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını, davalı Şirkette prim uygulaması olmadığını, davalı Şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılmaksızın sadece tanık anlatımları doğrultusunda prim alacağı hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davadan önce davacının 08.01.2016 tarihli ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, bu nedenle ihtarnamenin tebliğ tarihi dikkate alınarak hüküm altına alınan alacaklara faiz yürütülmesinde hata bulunmadığı, davacının ödenmeyen alacaklarının bulunması sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle sona erdirdiği, buna göre kıdem tazminatının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacı ve davalı tanık beyanları dikkate alındığında davalı işyerinde prim ödemesi yapıldığı, dolayısıyla davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı; ancak dinlenen tanık beyanları ve emsal mahkeme kararları doğrultusunda davacının fazla çalışma yaptığını ispat edemediği gerekçesiyle davalının fazla çalışma ücreti yönünden istinaf başvurusunun yerinde olduğu, davacı vekilinin istinaf talebi yönünden ise İlk Derece Mahkemesince kıdem tazminatının hatalı belirlendiği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle benzer sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ödenmeyen prim alacağının bulunup bulunmadığı ile ... sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedene feshedilip feshedilmediği hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 307, 311, 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 24 ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.