Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17641 E. 2023/405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile faiz başlangıç tarihlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uyularak verilen hükümde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine imkan bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2019/292 E., 2022/425 K.

DAVA TARİHİ : 05.03.2012

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde aşçıbaşı olarak çalışırken ücretlerinin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine ... sözleşmesini haklı olarak sona erdirdiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile asgari geçim indirimi, fazla çalışma, yıllık izin, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette ilk olarak 15.04.2005 tarihinde işe başladığını, 19.04.2006 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığını ve başka bir firmada işe başladığını, 07.12.2007 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını, 14.01.2012 tarihinde haber vermeden işten ayrıldığını, davacının aşçıbaşı değil pişirici aşçı olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin haftalık 45 saati dahi bulmadığını, kaldı ki davacının çalışma saatlerine uymadığını bu hususun işyeri güvenlik kayıtlarından tespit edilebileceğini, ayrıca müvekkili Şirketin işyerlerine yemek hizmeti sağladığını, işyerlerinin hafta sonu kapalı olduğunu ve dolayısıyla hafta sonları resmî ve dinî bayramlarda Şirkette çalışma olmadığını, yıllık izinlerin de kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.05.2016 tarihli ve 2012/89 Esas, 2016/588 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işyerinde 15.04.2005-19.04.2006 tarihleri arasında 1 yıl, 4 gün ve 07.12.2007-04.01.2012 tarihleri arasında 4 yıl, 1 ay, 7 gün çalışmasının olduğu; toplam tazminata esas ücretinin 2.215,26 TL olduğu, davacının aylık ücretlerinin bazen hiç, çoğu zaman da düzenli ödenmediği ve bu nedenle ... sözleşmesinin davacı tarafça haklı olarak sona erdirildiği ve kıdem tazminatı talebinin yerinde olduğu ancak ihbar tazminatına hak kazanmadığı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, yıllık izin, ... bayram ve genel tatil alacaklarının ise bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 14.05.2019 tarihli ve 2016/28190 Esas, 2019/10975 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece davacının davalı işyerinde 15.04.2005-19.04.2006 tarihleri arasında 1 yıl, 4 gün ve 07.12.2007-04.01.2012 tarihleri arasında 4 yıl, 1 ay, 7 gün çalışmasının olduğu gerekçede açıklanmasına rağmen 04.02.2004-14.01.2012 tarihleri arasındaki çalışmanın kabul edildiği bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının çelişkili olduğu, davacı adına çalışma bildiren dava dışı işyerlerine ilişkin tarafların beyanları sorulup varsa bu yöndeki deliller değerlendirilerek bu işverenler nezdinde geçen çalışma süresinden davalının sorumlu olmasını gerektiren bir durum olmadığının araştırılması, gerekirse bu yönde tanıkların ifadelerine de başvurularak hizmet süresinin belirlenmesi gerektiği, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesine göre açılmış belirsiz alacak davası niteliğinde olması nedeniyle talep artırımına yönelik zamanaşımı def'inin dikkate alınmasının hatalı olduğu, kıdem tazminatı dışındaki hükmedilen alacaklara temerrüt tarihi yerine dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin isabetli olmadığı, asgari geçim indirim alacağı yönünden davalı itirazını karşılar şekilde denetime elverişli ve detaylı rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti talepleri yönünden yapılan araştırmanın eksik olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hizmet süresinin 15.04.2005-19.04.2006 ile 07.12.2007-14.01.2012 tarihleri arasında olmak üzere toplam 5 yıl, 1 ay, 11 gün olduğu; asgari geçim indirimi alacağının ödendiği konusundaki ispat yükünün davalı işveren üzerinde olduğu, davalı tarafça dosyaya bir takım ücret bordroları ve banka kayıtları sunulduğu ancak bu kayıtların birbiriyle uyumlu olmadığı, davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediği, alarm sistemi kayıtlarına ilişkin 15.03.2021 tarihli teknik bilirkişi raporu aldırıldığı, çıkış saatlerine yönelik de dosya kapsamında 27.02.2015 tarihli teknik bilirkişi raporu bulunduğu ve kamera kayıtları dökümünün yapıldığı, buna göre davacının ortalama çıkış saatinin tespit edildiği, teknik raporların bulunmadığı dönem bakımından ise bozma öncesi esas alınıp bozma kapsamına dâhil edilmeyen tanık beyanlarına göre tespit edilen gün ve saatlerin esas alındığı, bir dönem tanık beyanlarına ve bir dönem kayıtlara göre hesaplama yapıldığı, bu husus gözetilerek indirim uygulandığı, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan talep artırımına yönelik zamanaşımı def'ine itibar edilmediği, kıdem tazminatı dışındaki hükmedilen alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faiz işletildiği, fazla çalışma alacağı dışındaki hesaplamalara yönelik 27.....2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve hesapların dosya kapsamına ve bozma ilâmına uygun olduğu, fazla çalışma alacağı yönünden ise 27.05.2022 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli ve dosyadaki deliller ve bozma ilâmındaki belirtilen hususlarla uyumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının 15.04.2005-19.04.2006 dönemindeki 1 yıl, 6 günlük çalışma süresi için tüm işçilik alacaklarını aldığını ve ibraname verdiğini, bu dönemin hesaplamaya dâhil edilmemesi gerektiğini, işçilik alacaklarının 4 yıl 1 ay 5 gün olan ikinci çalışma dönemi için yapılması gerektiğini, davacının ücretinin 1.500,00 TL olduğunun kabul edilemeyeceğini, feshin haksız olduğunu, fazla çalışma alacağının reddi gerektiğini, davacı ile birlikte sadece 6-7 ay çalışan ve bu çalışma dönemine ilişkin beyanları teknik kayıtlar ile apaçık uyumsuz olan tanığın gerçeğe açıkça aykırı olan anlatımı ile 5 yılı aşkın çalışma dönemi için hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığı açıkça ortadayken fazla çalışma alacağı için yapılan indirimin yetersiz olduğunu, asgari geçim indirimi alacağı yönünden genel anlamda ücret bordroları ile ödemelerin örtüştüğünü, uyumlu olan kayıtların dikkate alınması yerine hiç ödeme yapılmamış gibi hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile faiz başlangıç tarihlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 41, 44, 46, 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.