"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/710 E., 2022/1464 K.
DAVA TARİHİ : 29.07.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/214 E., 2021/466 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti amacıyla işe iade talepli dava açıldığını, ... 2. ... Mahkemesinin 2018/594 Esas ve 2020/172 Karar sayılı kararı ile davalı tarafından yapılan feshin geçersizliğine karar verildiğini, anılan kararın ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/1550 Esas ve 2021/313 Karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, geçersiz fesih tarihinde işten ayrılış kodu (29) olarak bildirilen davacının söz konusu işten ayrılış kodu sebebiyle ... başvurularında sorun yaşadığını, bu doğrultuda davalı Kuruma 01.....2021 tarihli ve 25554987 sayılı yazı ile fesih kodunun düzeltilmesi talebiyle yazılı başvuru yapıldığını, davalı Kurum tarafından işverenden belge temin edilmesini talep ettikleri belirtilmişse de davacı asılın fesih kodunun düzeltildiğine yönelik herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek davacının işten ayrılış bildirgesindeki fesih kodunun düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının işlemin sonucunu beklemeden dava açma yoluna gittiğini, davacının fesih kodunun düzeltilmesi işleminin Kurumca yerine getirildiğini, davanın konusuz olduğunu belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama devam ederken davacının işten çıkış kodunun yasal cevap süresinin bitiminden sonra düzeltildiği ve davanın konusuz kaldığı gerekçe gösterilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... (Kurum) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili; davacı tarafından verilen işten çıkış kodunun düzeltilmesi talepli dilekçenin sonucu beklenilmeden dava açma yoluna gidildiğini, davacının davaya konu fesih kodu düzeltilmesi işleminin yerine getirildiğini, Kurum tarafından gerçekleştirilen işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, İlk Derece Mahkemesince Kurum lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça Kuruma 01.....2021 tarihinde çıkış kodunun düzeltilmesi için başvuruda bulunulduğu, Kurum tarafından 60 günlük yasal süre içinde işlem yapılması beklenmeden 29.07.2021 tarihinde işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında dosyaya kazandırılan hizmet döküm cetvelinden anlaşıldığı üzere Kurum tarafından çıkış kodunun davacının talep ettiği şekilde düzeltildiği, davacının başvurusunun sonucunu yasal süre sonuna kadar beklemeden dava açtığı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı tespit edilmesine rağmen davanın reddi yerine dava açılmasına neden olmayan Kurumun yargılama gideri ile sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10 uncu maddesi hükmü uyarınca 30 günlük cevap verme süresi içinde davalı Kurum tarafından cevap verilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kuruma işten çıkış kodunun düzeltilmesi istemine dair yapılan başvuru neticelenmeden işten çıkış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davası açılmasında davacının güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası.
3. Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2022/8185 Esas, 2022/10424 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:
"...
1.Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir.
2. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.
3. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hâllerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.
4. İşveren tarafından SGK'ya bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davalarında güncel hukuki yararın varlığı, her somut olayın özelliğine göre ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak tespit edilmelidir. ...
...
7. Ayrıca belirtmek gerekir ki işten ayrılış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davalarının yasal muhatabı işveren olup SGK ya da İŞKUR'a husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde, ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen Yönetmelik'in 25 inci maddesine atıfla SGK'ya husumet yöneltilebileceği kabul edilmiş ise de bu madde, SGK'nın işten çıkış ve/veya işten çıkarılış durumlarında hangi bildirim kodunun uygulanacağına ilişkin düzenleme yapma yetkisini ifade etmektedir. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesince sözü edilen madde hükmüne atıfla SGK'ya husumet yöneltilebileceğinin kabul edilmesi isabetsizdir. Davalı SGK'ya yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
..."
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta işten çıkış koduna ilişkin işlemin işveren tarafından yapılan bildirim üzerine Kurum tarafından gerçekleştirilmiş olması ve davalı Kurumun sadece işverenden gelen bildirimi kayıtlara geçirmekle yükümlü olması, bunun dışında davalı Kurumun bir inisiyatifinin bulunmaması nedeni ile davanın yalnızca bildirim yapan işveren Şirkete karşı açılması gerektiği, bu nedenle davalı Kurum yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun sonucunu 7036 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen yasal süre kadar beklemeden dava açtığı gerekçesiyle karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.