Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17813 E. 2023/64 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinden kıdem ve ihbar tazminatları, fazla mesai, yıllık izin, resmi tatil ve hafta tatili ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının birinci çalışma dönemi alacaklarının ibraname ile tasfiye edildiğini, ikinci ve üçüncü dönemlerde ise kendi isteğiyle işten ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, ancak ikinci ve üçüncü çalışma dönemlerine ilişkin fazla mesai, resmi tatil ücretleri ile daha önceki kararda hüküm altına alınan yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davacıya ödenmesine karar vererek, ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/161 E., 2022/397 K.

DAVA TARİHİ : 31.05.2016

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde ham madde hazırlama ustası olarak 12.07.2005 tarihinden 30.04.2016 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, gelişmiş ülkelerde yasak olduğundan ... Aliağa Limanında meşru olmayan yöntemlerle sökülen gemilerden toplanan asbest parçalarının yeniden işlenerek yalıtım malzemesi olarak kullanılması için davalı işyerinde üretim yapıldığını, davacının son aylık ücretinin net 2.500,00 TL olduğunu, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmediğini, davacının davalı yanında kesintisiz çalışmasına karşın 2009 ve 2014 yıllarında kısa süreli giriş çıkış yapmış gibi gösterildiğini, davalı işyerinde hafta içi normal çalışmaların 08.00-17.00 saatleri arasında olup her gün en az 3 saat fazla çalışma yapılarak saat 20.00’ye kadar çalışıldığını, cumartesi günleri normal çalışmanın 08.00-13.00 arasında olmasına rağmen en az 5 saat fazla çalışma yapılarak saat 18.00'e kadar çalışıldığını, davacının haksız yere işten çıkarıldığını, işten çıkarıldıktan sonra davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, yıllık izin, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 12.07.2015 tarihinde işe alındığını, davacının işyerine 25 km uzaklıkta ikamet ettiğini, dolayısı ile işyerine saat 10.00-11.00 gibi geldiğini, çalışma saatlerinin 17.00’ye kadar olduğunu, davacının yaşadığı sorunlardan dolayı kendisinin çıkışının yapılmasını talep ederek tazminat haklarını istediğini, bunun üzerine belirli dönemlerde davacının çıkış ve giriş işlemleri yapılarak tazminatlarının kendisine ödendiğini, feshe ilişkin olayda ise davacının ekonomik sıkıntıları nedeniyle işten ayrılmak istediğini söylediğini, davacıya kendi isteği ile işten ayrılırsa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinin anlatıldığını, davacının ayrılmak istediğini ve dava açacağını söyleyerek gittiğini, son olarak 22-23 Haziran 2016 tarihlerinde kendisi ile tekrar görüşüldüğünü, davayı geri çekmesi hususunda uzlaşma teklif edildiğini, aynı şartlarda işe devam etmesinin istendiğini, ancak kendisinden olumlu yanıt alınamadığını, işyerinde ramazan ayında oruçlu oldukları için öğle yemeği izni kullanmadıklarından saat 16.00’ya kadar çalışıldığını, işyerinde yemek yemedikleri için hissesine düşen miktarda para veya erzak şeklinde ödeme yapıldığını, bayram tatillerinde çalışılmadığını ve dinî bayramlarda yılbaşlarında imkânları ölçüsünde ikramiye verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2019 tarihli ve 2016/322 Esas, 2019/58 karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı işverence davacının ... sözleşmesinin istifa ile sona erdirildiğini savunulmuş ise de buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, dolayısı ile davacının ... sözleşmesinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde feshedildiği davalı tarafından ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı ... işyerinde haftanın 6 günü çalıştığından davacının hafta tatili ücretine hak kazanmadığı, davacının ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla çalışma yaptığı, karşılığı ücretlerin ve asgari geçim indirimlerinin ödendiğinin ispatlanamadığı, kullanmadığı yıllık izin günlerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli ve 2019/2672 Esas, 2021/2453 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.02.2022 tarihli ve 2022/1482 Esas, 2022/2068 Karar ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının somut olaya özgü hukuki gerekçe ihtiva etmediği ve kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesine aykırı tesis edildiği, bu itibarla kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, davacının davalı işyerinde üç dönem çalışmasının bulunduğu ilk dönem çalışması yönünden imzalanan ibranamenin geçerli olduğu bu dönemin tüm alacaklar yönünden tasfiye edilmiş sayılması gerektiği, ikinci çalışma dönemi için kıdem tazminatının ödendiğini gösteren banka dekontu nedeniyle kıdem tazminatının reddi gerektiği, ihbar tazminatı, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücretlerinin bu dönem yönünden yeniden hesaplanması gerektiği, üçüncü çalışma dönemi için ise davacı işçi kendi isteğiyle işten ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücretlerinin bu dönem yönünden yeniden hesaplanması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davacının son ücreti net 2.000,00 TL kabul edilerek resen hesaplama yapılsa da bu hesaplamanın denetlenemediği, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının bozma kapsamı dışında kaldığı gözetilerek yeni kurulacak hükümde bu hususun ve usuli kazanılmış hakların gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle hüküm bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacının ilk dönem çalışmasının sona erdiği dönem için 15.10.2009 tarihli ibranamenin imzalı olduğu, bu dönem için düzenlenen kıdem ve ihbar tazminat bordrolarında da davacının imzası bulunduğu gibi ibranamenin fesih tarihinde alındığı, ibranamede alacakların ... ... sayıldığı, ibranamenin irade sakatlığı ile alındığına dair delil bulunmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer ücret alacakları yönünden savunma ile de çelişmediğinden karşılığı ödenen kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücretleri yönünden ibraname geçerli sayılarak, davacının ilk dönem çalışmasının (12.07.2005-15.10.2009 dönemi) hak kazandığı alacakları ödenmek suretiyle tasfiyesi nedeni ile ilk dönem için kıdem ve ihbar tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığı, 03.11.2009-30...2014 tarihleri arasındaki ikinci dönem çalışmada da davacı tarafından imzalanan kıdem tazminatı bordrosunda yazılı kıdem tazminatı miktarının davacıya ödendiği hususu dosyaya sunulan banka dekontu ve davacının kabulüyle sabit olduğundan, davacının bu dönem çalışmasına ilişkin kıdem tazminatı hakkının bulunmadığı; ancak söz konusu dönem ile ilgili ihbar tazminatı talep etme hakkı olduğu, 01.09.2014-30.04.2016 tarihleri arasındaki üçüncü çalışma dönemi yönünden her ne kadar dava dilekçesinde haksız fesih iddiasında bulunulsa da davacı ... ve ortak tanığın feshe ilişkin bilgilerinin olmaması, dosyada mübrez işten ayrılma bildirgesinde 03 (işçinin istifası) kodunun belirtilmesi ve dinlenen davalı tanığının beyanı ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının işten kendisinin ayrıldığı, davacı haklı bir sebep belirtmeden işi kendisi bıraktığından, 01.09.2014-30.04.2016 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunmaması nedeni ile davacının tüm dönem ile ilgili kıdem tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı, ikinci dönem çalışması ile ilgili davalıdan ihbar tazminatı talep etme hakkı olduğu, tanık beyanları, emsal ücret araştırması, davacının yaptığı işin niteliği, fesih tarihi, çalışılan sektör göz önüne alınarak davacının son ücretinin net 2.000,00 TL olduğu, fazla çalışma ücreti yönünden; davalı vekili dinlenen tanık beyanları ile fazla çalışma ücretinin ödendiğini savunmuş ise de ücret ödemelerinin tanık beyanı ile ispatının mümkün olmadığı, dolayısı ile davacının ikinci ve üçüncü dönem çalışmaları ile ilgili davalıdan fazla çalışma ücretlerini talep etme hakkı olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinin ıslahı ile zamanaşımı def'inde bulunması nedeni ile bilirkişi ek raporunda zamanaşımı dikkate alınarak yapılan hesaplamanın olaya uygun bulunması nedeni ile 29.08.2022 tarihli ek raporda birinci seçenekte belirtilen fazla çalışma ücreti ile ilgili tespitlerin yerinde olduğu, fazla çalışma süresi ve ücreti tanık beyanları ile belirlendiğinden fazla çalışma alacağından 1/3 oranında indirim yapıldığı, tanık beyanlarına göre davalı işyerinde ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı, ancak karşılığı ücretlerin ödendiği davalı tarafından ispat edilemediğinden, davacının davalıdan bu sürelere ilişkin ücreti talep etme hakkı olduğu, tespit edilen ... bayram ve genel tatil alacağından 1/3 oranında takdiri indirim yapılması gerektiği, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacakları yönünden bozma olmaması nedeni ile kazanılmış hak kuramı gereği bu taleplerin miktar olarak aynen korunduğu, davacının davalı işyerinde haftanın 6 günü çalıştığı, bir gün hafta tatili izni kullandığı anlaşıldığından hafta tatiline ilişkin istemin reddi gerektiği, davalı vekili 27.09.2022 tarihli oturumda davacıya yemin teklif edeceklerini beyan etmişse de cevap dilekçesinde ve delil listesinde yemin deliline dayanmadığından davalının yemin teklifi isteminin reddi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; ilk dönem çalışmaya dair verilen ibranamenin geçersiz olduğunu, her dönemin ayrı bir çalışma dönemi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının işten haksız olarak çıkarıldığını, ödenen kıdem tazminatı tutarının avans olarak kabul edilmesi gerektiğini, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücretlerinden takdiri indirim yapılmaması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacı lehine ihbar tazminatı kabulünün hatalı olduğunu, fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiğini, hesaplanan tutarın fahiş olduğunu, ücret tespitinin hatalı ve fahiş olduğunu, işyerinde ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğini, bozma sonrası tanıklar yeniden dinlenmeden eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresinin ve ücret miktarının tespiti, davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve alacak kalemlerinin hesap yöntemi ile ibranamenin geçerli olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 44, 47, 49, 35, 57 ve 59 uncu maddeleri.

3. İbranamenin düzenlendiği tarih itibarıyla geçerli olup olmadığı yönünden 01.07.2012 tarihine kadar yürürlükte olan mülga 818 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun irade fesadını düzenleyen 23 ilâ 31 inci maddeleri.

4. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 420 nci maddesinin yürürlükte olmadığı dönem bakımından Yargıtayın ibraname konusunda yerleşmiş uygulamaları (Örnek olarak bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30...2020 tarihli ve 2016/22-1705 Esas, 2020/484 Karar sayılı kararı; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2016/13606 Esas, 2019/12094 Karar sayılı kararı; 30.09.2020 tarihli ve 2016/24645 Esas, 2019/12094 Karar sayılı kararı.)

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.