Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18048 E. 2023/1456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı üniversite ile alt işverenler arasında muvazaa olduğu iddiasıyla, asıl işveren olarak üniversiteye karşı ilave tediye alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı ile davalı üniversite arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacının alt işverenlerin işçisi olduğu ve davalı ile alt işverenler arasında muvazaa bulunmadığı değerlendirilerek davanın reddine dair karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/792 E., 2022/311 K.

DAVA TARİHİ : 22.10.2015

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... nezdinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde farklı alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının davalı işyerinde yaptığı inceleme neticesinde davalı işveren ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ihale sözleşmelerine konu sağlık ve sağlık hizmetleri, genel temizlik hizmetleri, tesisatın bakım ve işletmesi hizmetleri, hasta yakını ve ziyaretçi yönlendirme hizmetleri, bilgisayarlı veri işlem hizmetlerinin asıl işveren ile alt işverenler arasında muvazaa tanımına uygun olarak yapıldığı ve bu kapsamda istihdam edilen personelin işin başından beri davalı Üniversite işçisi sayılmaları gerektiğinin ... Teftiş Kurulu Başkanlığının 26.02.2010 tarih ve İK 13 sayılı raporu ile tespit edildiğini, müfettiş raporuna itirazların ... 1. ... Mahkemesinin 2010/188 Esas, 2012/640 sayılı ilâmı ile reddedilerek muvazaanın varlığının kabul edildiğini, muvazaa kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, buna bağlı olarak işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren davalı Üniversitenin asıl işçisi konumuna geldiklerini, muvazaalı işlem nedeniyle 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği müvekkiline ilave tediye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ilave tediye alacağının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davacı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile sözleşme yapılmadığını, üniversitenin ihale makamı olduğunu, asıl işveren olmadığından davacının alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ve 2015/1000 Esas, 2016/177 Karar sayılı kararı ile ... 1. ... Mahkemesinin 05.12.2012 tarih 2010/188 Esas, 2012/640 Karar sayılı kararına göre işçilerin muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı İdarenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve ilave tediye alacağının kapsamı bakımından taraflara uygulanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.10.2022 tarihli ve 2017/2642 Esas, 2020/13135 Karar sayılı kararıyla her ihale sözleşmesinin kendi dönemi ve şartlarında değerlendirilebileceği, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış veya muvazaalı olmasının, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığı ya da muvazaaya dayandığını göstermeyeceği, daha sonra yapılan sözleşmelerin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalıya ait işyerinde temizlik personeli ve hasta bakıcı olarak işe alındığı ve baştan beri değişen alt işveren işçisi olup ihale kapsamında işe alındığı sırada taraflarca kararlaştırılan işi yaptığı, yapılan işin asıl ... kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı İdare ile hizmet alımı sözleşmesi imzalayan dava dışı alt işverenler arasında muvazaa olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tanıkların anlatımdaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalıştığı dava dışı işverenler ile davalı Üniversite arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.