Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18232 E. 2023/3463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle bakiye süreden kaynaklı tazminat ve prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi nedeniyle bakiye süreden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı, belirli süreli iş sözleşmelerinde bu tazminatın ancak işverenin haklı sebep olmaksızın fesih etmesi durumunda ödeneceği ve prim alacağı yönünden ise yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/671 E., 2022/1305 K.

DAVA TARİHİ : 28.04.2014

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi

SAYISI : 2014/259 E., 2018/668 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 62.541,55 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.01.2009 tarihinde sağlık ekibi olarak davalı bünyesinde çalışmaya başladığını, son ücretinin 7.500,00 TL olduğunu, davacının son zamanlarda baskı ve mobinge maruz kaldığını, katılımın zorunlu olduğu eğitimlere dahi gönderilmediğini, son olarak çalışma ortamının fizyoterapiste uygun olmadığı bir bölümde görevlendirildiğini, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından 01.04.2014 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, hafta tatili kullanmadığını, dinî ve resmî bayramlarda çalışmaya devam ettiğini, haftalık çalışma süresini aşan fazla çalışma yaptığını, ödenmeyen prim alacakları bulunduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, prim, bakiye süreden kaynaklı tazminat, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ve müvekkili arasında 10.01.2009-31.05.2010 tarihlerini kapsayan 16 ay süreli ... sözleşmesi düzenlendiğini ve 6.000,00 TL ücret belirlendiğini, sözleşme bitiminde 02.08.2010-02.08.2011 tarihleri arasında sözleşme yapıldığını ve net 6.000,00 TL ücret belirlendiğini, prim ödeme şartına yer verilmediğini, 07.09.2011-07.09.2012 tarihleri arasındaki sözleşmenin aynı şartlarla devam ettiğini, 2012-2013 ve 2013-2016 yıllarına ilişkin yapılan sözleşmelerde %35 prim öngörüldüğünü ve davacıya ödendiğini, davacının bilgi ve birikimden istifade etmek için yeni bir görevlendirme yapıldığını ancak davacının kendi isteğiyle bu göreve gitmediğini ve görevini bilinçli şekilde savsakladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan görev değişikliğinin esaslı değişiklik olduğuna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının akredite olduğu maçlar ve akredite olduğu tespit edilemeyen maçlar ile ilgili olarak maç öncesi günlerin dikkate alınması suretiyle tanık beyanları dikkate alınarak davacının fazla çalışma yaptığı, ... bayram ve genel tatil günleri ile temmuz aylarında hafta tatili yapmadığının anlaşıldığı, ödenen prim miktarının mahsubu ile davacıya ödenmesi gereken bakiye prim miktarının 10.08.2016 tarihli bilirkişi raporunun 1. seçeneğinde yapılan hesaplama esas alınarak belirlendiği, davacının ücret, bakiye süreden kaynaklı tazminat ile yıllık izin ücreti alacaklarının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin sözleşmesinin belirli süreli ... sözleşmesi olarak kabulü ile bakiye süreden kaynaklı tazminat alacağı taleplerinin kabulü gerektiğini, prim alacağının eksik hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının kıdem tazminatı ile prim alacağına ilişkin olarak belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının istifa etmiş olması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanmayacağını, davacının istifa ederek ayrılması durumunda ispat yükünün müvekkiline yüklenemeyeceğini, görgüye dayanmayan tanık anlatımları dikkate alınarak fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede primlerin yönetim kurulunun takdirinde olduğunun belirtilmesine karşın Mahkemece primlerin ortalamasının alınmasının işletmesel karar hakkını kısıtladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmi dava olarak açıldığı, ... sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin mevcut delil durumu ile ispatlaması gözetildiğinde davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, bu yöne ilişkin davalı istinaf sebebinin yerinde görülmediği, ancak İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde ... sözleşmesi davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği hâlde ispat yükünün davalı işverenlikte olduğu ve davalının ispat yükünü yerine getiremediği şeklinde dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe oluşturulmasının hatalı olduğu, dosya kapsamına uygun hazırlanan bilirkişi heyet raporunun 1. seçeneğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, fazla çalışma alacağı hesaplamasında ... Futbol Fedarasyonunun gönderdği akreditasyon listeleri ile tanık beyanlarının ortalamasına göre günlük çalışma saatlerinin belirlenmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacı tanıklarının çalışma saatlerine ve günlerine ilişkin beyanlarının somut olmakla işyeri çalışma şekli ve düzeniyle ilgili bu maddi duruma ilişkin bilgilerine itibar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tanıkların bu maddi durum dışındaki hususlara yönelik duyuma dayalı bilgilerinin bulunmasının aleyhe değerlendirilmeyeceği, ... bayram ve genel tatil günlerinde maç olmamasının ya da ertesi günü dinlenilmesi hususunun davacının yaptığı görevin niteliği göz önüne alındığında davacı aleyhine değerlendirilmeyeceği, bu alacakların ayrı ayı hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığı kısmi dava olarak açıldığı gözetildiğinde ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarlar yönünden davalının zamanaşımı def'i ileri sürdüğü ve bu hususta ara karar ile ek rapor aldırıldığı hâlde davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'i gözetilerek hüküm kurulması gerekirken ıslaha karşı zamanaşımı def'i değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, taraflar arasında birden fazla çalışma dönemi için süreleri farklı belirlenen Sağlık Ekibi Çalışanı Sözleşmeleri düzenlenmiş olup davalı işverenin de kabulünde olduğu üzere davacı ile belirli süreli ... sözleşmeleri imzalandığı hâlde hatalı değerlendirme ile birden fazla belirli süreli ... sözleşmesi imzalanması ve objektif sebeplerin bulunmadığı şeklinde resen yapılan bir değerlendirme ile davalının ileri sürmediği bir hususun resen değerlendirilmesi suretiyle davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile değil belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalıştığına ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğu, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 408 inci maddesi uyarınca davalı işverenin işi kabuldeki temerrüdü sebebiyle davacı işçinin ... görememesi hâlinde ücret alacağına hak kazanmasının ... sözleşmesinin davalı işverence haklı sebep olmaksızın feshedilmiş olması ön koşul olup somut uyuşmazlıkta davacı tarafından haklı neden gösterilmek suretiyle yapılması karşısında bakiye süreden kaynaklı tazminata hak kazanması mümkün olmadığından bu alacak talebinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının bakiye süreden kaynaklı tazminat alacağı ile prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı konularındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.