Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18252 E. 2023/1695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ödenmesi gereken yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmadığı yaz dönemlerinde ücret ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği ve bu dönemlerde ücret ödenmediğinin anlaşılması halinde izinli olunan sürenin yıllık izninden sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/746 E., 2022/549 K.

DAVA TARİHİ : 02.10.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, ilave tediye ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait işyerinde usta öğretici olarak çalışmış olan davacı ile müvekkili arasındaki sözleşmenin ... sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğini, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğini, davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.....2016 tarihli ve 2016/411 Esas, 2016/201 Karar sayılı kararı ile davacının davalıya ait işyerinde usta öğretici sıfatı ile kesintili olarak toplam 15 yıl çalıştığı, Belediye bünyesinde çalıştığından ilave tediye alacağına hak kazandığı, dosya kapsamına göre aylık maktu ücretle değil de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 176. maddesi ve dosya kapsamındaki taahhütlere göre ders saati ücreti ile görev yaptığı, hafta tatilleri ile ... bayram ve genel tatil günlerinde davacıya ücret ödemesu yapılmadığı, aralıklı çalışmalarda fiilen çalışılan süreler toplanarak hak edilen yıllık izin alacağının tespit edildiği gerekçesiyle

davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarihli ve 2016/30187 Esas, 2020/3658 Karar sayılı ilâmı ile özetle davacının çalışma süresi de göz önüne alındığında 223 güne tekabül eden izin hakkının bu süre boyunca kullanılmamış olması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacı asılın çalışma süresi boyunca kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanının alınması gerektiği, bundan sonra oluşacak sonuca ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.....2021 tarihli ve 2020/243 Esas, 2021/363 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacı asılın beyanı alındıktan sonra yılda iki ay izin kullandığına yönelik beyanına göre izin ücreti alacağı bulunmadığı sonucuna varılarak yıllık izin ücreti alacağı talebinin reddine, diğer alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.09.2021 tarihli ve 2021/9460 Esas, 2021/13454 Karar sayılı ilâmı ile; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacının bozma sonrasında alınan beyanında; yazın kursun kapandığını, temmuz ve ağustos aylarında tatil olduğunu, eylül ayında tekrar başladıklarını, yaz dönemi haricinde yıllık izin kullanmadıklarını, öyle bir hakları olmadığını ifade ettiği gerekçesiyle yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verildiği ancak davacının davalı tarafından düzenlenen kursta usta öğretici olarak çalıştığı, yapılan işin niteliği ve tatil dönemlerinde ücret ödemesi yapılmadığına dair davacı savunması dikkate alındığında anılan dönemlerde ücretin ödenip ödenmediği araştırılmaksızın talebin reddinin hatalı olduğu, tatil dönemlerinde ücretin ödenmediğinin anlaşılması hâlinde izinli olunan sürenin yıllık izinden sayılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında davacının çalışmadığı yaz dönemlerinde ücret ödenip ödenmediği araştırılarak hak kazandığı 260 gün izin hakkından kullanılan 37 günün mahsubu ile bakiye 223 gün için işveren tarafından yıllık ücretli izinlerin kullanıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kıdem tazminatına esas son ücretin hatalı belirlendiğini, ilave tediye alacağının eksik ve hatalı hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; kıdem tazminatının hatalı hesaplandığını, yıllık izin ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, ilave tediye alacağı talebinin yerinde olmadığını, ücret alacağının hatalı hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.