Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18261 E. 2023/3087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığın, davacının 01.02.2018-04.08.2020 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı ve alacakların miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin art etkisinin sadece akçalı alacakları kapsaması, ücret zammının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve dosyadaki tahakkuk kayıtlarının da dikkate alınarak ödenenlerin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3058 E., 2022/2217 K.

DAVA TARİHİ : 04.08.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/168 E., 2021/187 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Büro ... Sendikası üyesi olduğunu, Yüksek Hakem Kurulunun 2018/403 Esas, 2018/1120 Karar sayılı kararı uyarınca 01.02.2018-25.03.2019 yürürlük süreli ve 2019/241 Esas, 2020/374 Karar sayılı kararı uyarınca da 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmelerinin işyerinde uygulanmaya başlandığı; ancak müvekkili davacının 01.02.2018 tarihinden itibaren belirtilen toplu ... sözleşmelerinden kaynaklı çocuk parası, yakacak yardımı, dinî bayram yardımı, ikramiye, ücret zammı, ... bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti farkı, yemek yardımı, öğrenim yardımı, doğum yardımı, hastalık yardımı, gece çalışması ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı asıl işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının hizmet alımı kapsamında istihdam edilirken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacı ile kadroya geçiş sürecinde sulh sözleşmesi yapıldığını, sulha konu olan ve idare lehine feragat edilen konuların işbu dava ile talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının ücrete ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, davacının ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri uyarınca belirlendiğinden yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunu, faiz oranı ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.02.2018-04.08.2020 tarihleri arasında dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ bünyesinde çalışmalarının bildirildiği, dava tarihi itibarıyla sürekli işçi kadrosuna geçirilmediği, davalı Kurum ile dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ arasında 31.01.2018 tarihinde "Destek Personeli Hastane Bilgi Yönetimi Hizmet Alımı" başlıklı hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ve davacının işbu sözleşme kapsamında çalıştığı, Yüksek Hakem Kurulunun 18.08.2016 tarihli ve 2016/747 Esas, 2016/952 Karar sayılı kararı ile yürürlüğe konulan toplu ... sözleşmesinin 01.01.2016-31.01.2018 tarihleri arasında; 03.09.2019 tarihli ve 2019/241 Esas, 2019/374 Karar sayılı kararı ile uygulamaya konulan toplu ... sözleşmesinin de 01.01.2019-30.11.2020 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde yürürlükte olduğu, davacının her iki toplu ... sözleşmesinden de yararlanması gerektiği, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümlerinin yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam edeceğinin öngörüldüğü, süresi sona eren toplu ... sözleşmesinde yer alan ücret, fazla çalışma ücretleri, prim, ikramiye, yıllık izin ücreti, çalışma süreleri, ödenecek sosyal yardımlara ilişkin düzenlemelerin, ... sözleşmesine ilişkin hükümler olarak yeni bir toplu ... sözleşmesi yürürlüğe girinceye kadar uygulamaya devam ettirilmesi gerektiği; bu sebeple 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arasındaki dönem için 01.01.2016-31.01.2018 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinde öngörülen art etki uyarınca, 01.01.2019-30.11.2020 tarihleri arasındaki dönemi için ise aynı hüküm ve şartları ihtiva eden 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının sendika üyesi olduğunu ve 01.02.2018 tarihinden itibaren toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arasında yemek ücreti ödemesi yapılmadığını, bu dönem için de ödeme yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının hizmet alımı kapsamında istihdam edilirken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacı ile kadroya geçiş sürecinde sulh sözleşmesi yapıldığını, sulha konu olan ve idare lehine feragat edilen konuların işbu dava ile talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının ücrete ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, taraflar arasında belirsiz süreli ... sözleşmesi imzalandığını ve davacının ücreti Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri uyarınca belirlendiğinden yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunu, alacaklara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı alt işveren işçisi olduğu, davalı nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçmediği, davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi olmadığı, davacı işçinin çalıştığı dava dışı alt işverenler arasında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu sebeple davalı Sağlık Bakanlığının asıl işveren olarak tüm alacaklardan müteselsilen sorumlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep konusu alacakların usulüne uygun şekilde hesaplandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise miktardan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren arasında geçerli bir alt işveren asıl işveren ilişkisi mevcut olmadığını, davalı Bakanlığın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu (4735 sayılı Kanun) çerçevesinde hizmet alımı yaptığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca Yüksek Hakem Kurulu kararları ile yürürlüğe giren toplu ... sözleşmesi hükümlerinin incelenerek art etki konusunda sınırlayıcı hüküm bulunup bulunmadığının, davacıyı kapsayıp kapsamadığının, sözleşmenin taraflarından birinin Kamu İşveren Sendikası olup olmadığının, sendikanın yetkili olup olmadığının, toplu ... sözleşmesinin hizmet alımı ile ihale edilen işi ve dönemi kapsayıp kapsamadığının incelenmesi gerektiğini, alacaklara yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Bakanlığın davacının talep konusu 01.02.2018-04.08.2020 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı ve alacakların miktarı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) nci alt bendi ile 4735 sayılı Kanun'un 8 nci maddesi; 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü.

3. 6356 sayılı Kanun'un "Toplu ... sözleşmesinin hükmü" kenar başlıklı 36 ncı maddesi şöyledir:

"(1) Toplu ... sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe ... sözleşmeleri toplu ... sözleşmesine aykırı olamaz. ... sözleşmelerinin toplu ... sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu ... sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu ... sözleşmesinde ... sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise ... sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.

(2) Sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam eder."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Toplu ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçiler için toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesini ilgilendiren hükümlerinin, yenisi yürürlüğe girene kadar devam edeceğine ilişkin ilâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesindeki kural, toplu ... sözleşmesinin art etkisi olarak ifade edilir. Toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanılması mümkündür.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça 01.02.2018 tarihinden dava tarihine (04.08.2020) kadar işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar talep edilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arasındaki alacakları, 01.01.2016-31.01.2018 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinde öngörülen art etki uyarınca hesaplanmıştır. Ancak az yukarıda ifade edildiği üzere, davacının toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan yararlanması mümkün olup yürürlüğü sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi kapsamında ücret zammı talep edilemeyeceğinden art etki dikkate alınarak zamlı ücret hesabı ile zamlı ücrete göre fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olmuştur.

4. Öte yandan dosya içerisinde, 01.01.2019-31.12.2019 ve 01.01.2020-30.09.2020 dönemlerine ilişkin toplu ... sözleşmesi fark ücret tablolarının yer aldığı ve söz konusu kayıtlarda talep konusu dönemi de kapsayacak şekilde toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan birkısım alacaklara ilişkin tahakkukların bulunduğu görülmektedir. Söz konusu imzasız tahakkuklara ilişkin banka kayıtları da kapsama alınarak ödendiğinin anlaşılması hâlinde talep konusu dönem ile sınırlı olmak üzere ilgili alacaklardan mahsubu gerektiği hususunun değerlendirilmemesi de hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.