"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2277 E., 2022/1361 K.
İHBAR OLUNAN : Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 10.....2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/162 E., 2020/174 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı Hastanede alt işverenler bünyesinde bilgi yönetim elemanı olarak çalıştığını, ... Büro ... Sendikası üyesi olduğunu ve toplu ... sözleşmesinin askıda olduğu dönemde Yüksek Hakem Kurulu tarafından 14.05.2018 tarih ve 2018/403 Esas, 2018/1120 Karar numarası ile 01.02.2018-25.03.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere toplu ... sözleşmesi imzalandığını, davacının bu dönemde de sendikal hükümlerden yararlanması gerektiğini ancak davacının toplu ... sözleşmesinin askıda olduğu 01.02.2018-25.03.2019 tarihleri arasında toplu ... sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek çocuk parası, yakacak yardımı, dinî bayram yardımı, ikramiye, toplu ... sözleşmesi ücret zammı, ... bayram ve genel tatil yardımı ve fazla çalışma ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkili İdare personeli olmadığını, ihale yüklenicisi şirket nezdinde çalıştığını, davalı İdare ile işçiler arasında ... sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili İdarenin işçi belirlenmesi ve işe alınması, işten çıkarılmasında yetkisinin bulunmadığını, İdarenin sadece denetleme sorumluluğunun olduğunu belirterek husumet itirazında bulunduklarını, işçinin özlük haklarından yüklenici şirketin sorumlu olduğunu, davacıya tüm hak ve alacaklarının eksiksiz bir şekilde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.02.2018 tarihinden bu yana ve dava tarihi itibarıyla hâlen dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ isimli Şirket bünyesinde bilgisayar operatörü olarak çalıştığı, davalı Kurum ile dava dışı işveren Şirket arasında 31.01.2018 imza, 01.02.2018 yürürlük tarihli 34 ay süreli hastane bilgi yönetim sistemi hizmet alımına dair sözleşme imzalandığı, davacının işbu sözleşme kapsamında davalı Kuruma bağlı ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde, hastane ile dava dışı Şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalıştığı, davacının görev aldığı hizmet alım işinin davalının yardımcı işi kapsamında olduğu, davalı ile dava dışı işveren Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olup davacı tarafça talep olunan ödenmeyen alacaklardan davalı Kurumun asıl işveren sıfatıyla sorumlu bulunduğu, davacının 04.11.2014 tarihinde sendikaya üye olduğu, üyeliğinin dava tarihi itibariyle devam ettiği, Sendika ile dava dışı işveren arasında 18.08.2016 tarihli Yüksek Hakem Kurulu kararı ile belirlenmiş toplu ... sözleşmesi bulunduğu, mevcut toplu ... sözleşmesinin Fonet Şirketinin ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Hastane Bilgi Yönetimi Sistemi işi işçilerini ve dolayısıyla davacıyı kapsadığı, yürürlük tarihinin 01.01.2016-31.01.2018 olduğu, bu toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinin sona ermesinden sonra yine aynı hüküm ve koşulları ihtiva eden 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözlemesinin bulunduğu, davacı vekili tarafından davacının 01.02.2018-25.03.2019 tarihleri arasında toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğinin iddia edildiği, davacının toplu ... sözleşmesinin art etkisine dayandığının anlaşıldığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasının sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümlerinin yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü gibi uygulanmaya devam edeceğini düzenlediği, somut olayda art etkiyi sınırlayan herhangi bir toplu ... sözleşmesi hükmü bulunmadığı, bu hâliyle davacının ... sözleşmesine ilişkin hükümlerin art etkisi kapsamında fark ücret ve sair hakları talep etme hakkının bulunduğu, öte yandan talep tarihini kısmen kapsayan 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi kapsamında da davacıya herhangi bir ödeme yapıldığı ispatlanmadığından 01.01.2019-25.03.2019 dönemi için davacının yeni toplu ... sözleşmesi kapsamında talep hakkı bulunduğunun sabit olduğu, bu doğrultuda davacının 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arası için 01.01.2016-31.01.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi ikinci fıkrası kapsamında art etkiden, 01.01.2019-25.03.2019 dönemi için ise aynı hüküm ve şartları ihtiva eden 01.01.2019-30.11.2020 tarihli toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının hesaplanması gerektiği, denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edildiği, faiz yönünden art etkiye dayanan dönem için kanundan kaynaklanan mevduat faizi üzerinden hüküm tesis edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili İdarenin, işi ihale etmek suretiyle muhtelif kişilerden hizmet satın alan ihale makamı olduğunu, asıl işveren konumunda olmadığını, dava konusu alacaklardan yüklenicilerin sorumlu olduğunu, geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunun resen araştırılması gerektiğini, toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ücret farklarının İdarece ödenmesi için gereken şartların değerlendirilmediğini, hükme esas alınan ücret miktarı yerinde olmadığından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacıya ödenmesi gereken ücretin toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre fazlası ile ödendiğini, dava konusu alacaklar için kanunda, toplu ... sözleşmesi ve diğer düzenleyici işlemlerde alacağa en yüksek mevduat faizi uygulanacağına dair açık bir hüküm bulunmadığını, yasal faiz uygulanması gerektiğini, fazla çalışma iddiasına yönelik yapılan hesaplamanın ücret bordroları ile çeliştiğini, ... bayram ve genel tatil ücreti için işçilere çalıştıkları her gün için toplam 3 yevmiye ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve bu şekilde ödeme yapıldığını, çocuk yardımı konusunda davacının talebi ve çocuk sayılarına ilişkin bildiriminin olup olmadığının incelenmediğini, hükmedilen vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2014/103564 (22/C uzatma) ihale kayıt numaralı ve 31.01.2018 tarihli 11 Destek Personelli Hastane Bilgi Yönetimi (HBY) Hizmet Alımı Sözleşmesinin "... Tanımı" başlıklı 5 inci maddesine göre sözleşme konusu işin 11 adet destek personelli hastane bilgi yönetimi (HBYS) hizmet alımı olduğu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) nci alt bendine göre hastane bilgi yönetim sistemi hizmetlerine ilişkin alımların personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmeyeceği, bu hâlde 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (4735 sayılı Kanun) 8 inci maddesinde öngörülen sürecin işletilmesinin söz konusu olmayacağı, bu konuda Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 10.05.2022 tarihli ve 2022/5165 Esas, 2022/5760 Karar sayılı ilâmının emsal teşkil ettiği, somut olayda davalı Bakanlık ile dava dışı Şirket arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı bir sözleşme olmadığı sonucuna varıldığından davalı Bakanlığın 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işveren sıfatıyla alt işveren ile birlikte sorumluluğu bulunduğu, davacının ... Büro ... Sendikasına üye olduğu, ... Büro ... Sendikası ile dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ arasında toplu ... sözleşmeleri imzalandığının tespit edildiği, davacı vekili 14.05.2018 tarihli ve 2018/403 Esas, 2018/1120 Karar sayılı Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe giren 01.02.2018-25.03.2019 süreli toplu ... sözleşmesi bulunduğunu beyanla buna göre alacaklarının tespitini talep etmiş ise de söz konusu kararın ... ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından ihale edilen yüklenici Veta Bilg.ve Yaz. Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle ilgili olduğu ve uygulanmasının mümkün olmadığı, nitekim Yüksek Hakem Kurulunun 03.09.2019 tarih ve 2019/241 Esas, 2019/374 Karar sayılı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ ile davacının çalıştığı işyeri hakkında alınan kararının dosya arasına alındığı, Mahkemece hükme esas alınan 05.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise davacının ücretinin usulüne uygun olarak hesaplandığı ve yapılan ödemelerin mahsubu ile eksik ödemelerin hüküm altına alındığı, ... bayram ve genel tatil ücreti konusunda yapılan ödemelerin dikkate alındığı ve hesabında hata bulunmadığı, diğer davalı itirazlarının da yerinde olmadığı İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taleple bağlı kalınmadan karar verildiğini, Kamu İşveren Sendikasının yetkilendirilmesi bulunmadan yapılan toplu ... sözleşmesi görüşmelerinden Bakanlığın sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davaya dayanak gösterilen 14.05.2018 tarih ve 2018/403 Esas, 2018/1120 Karar ile 01.02.2018-25.03.2019 yürürlük tarihli Yüksek Hakem Kurulu kararı davacıyı kapsamadığından, Yüksek Hakem Kurulunun 03.09.2019 tarih, 2019/241 Esas, 2019/374 sayılı Kararı ise müvekkil Bakanlığın yetkisi olmadan gerçekleştirildiğinden kamu idaresini bağlamayacağını, huzurdaki davanın dayanağı olan ve dava dışı Şirkete ihale edilen işin asıl ... olmayıp asıl işe yardımcı ... olduğunu, Bakanlığın aslî ve sürekli görevi olan sağlık hizmetleri dışındaki ... ve hizmetlerin 4734 sayılı Kanun’a uygun olarak yapılan ihaleler neticesinde yüklenicilere verildiğini, hülasa dava konusu çalışmanın gerçekleştirildiği işin 4734 sayılı Kanunun 62'nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerden olmaması, muvazaa iddiasının bulunmaması ve ispatlanmaması nedeni ile davalı Bakanlığın toplu ... sözleşmesi alacağından sorumlu tutulamayacağını, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini, raporda ücretin hatalı belirlendiğini, ... bayram ve genel tatil ücretinin fazla hesaplandığını, rapora yönelik itirazlarının gözetilmediğini, hükmedilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, dava konusu alacaklar yönünden temerrüt başlangıcının ancak bu davanın ikame edildiği tarih olarak kabul edilebileceğini, ayrıca bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmasının hatalı olduğunu, bu alacaklara kanuni faiz uygulanması gerektiğini, hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Bakanlığın davacının 01.01.2019-30.11.2020 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı, talep konusu alacak kalemlerine işletilecek faiz türü, vekâlet ücreti ile yargılama gideri hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) nci alt bendi ile 4735 sayılı Kanun'un 8 nci maddesi; 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü.
3. 6356 sayılı Kanun'un "Toplu ... sözleşmesinin hükmü" kenar başlıklı 36 ncı maddesi şöyledir:
"(1) Toplu ... sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe ... sözleşmeleri toplu ... sözleşmesine aykırı olamaz. ... sözleşmelerinin toplu ... sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu ... sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu ... sözleşmesinde ... sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise ... sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.
(2) Sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam eder."
4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Toplu ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçiler için toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesini ilgilendiren hükümlerinin, yenisi yürürlüğe girene kadar devam edeceğine ilişkin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesindeki kural, toplu ... sözleşmesinin art etkisi olarak ifade edilir. Toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanılması mümkündür.
3. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça 01.02.2018 tarihinden 25.03.2019 tarihine kadar işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep edilmiş olup İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arasındaki alacakları, 01.01.2016-31.01.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinde öngörülen art etki uyarınca hesaplanmıştır. Ancak yukarıda ifade edildiği üzere, davacının toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan yararlanması mümkün olup yürürlüğü sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi kapsamında ücret zammı talep edilemeyeceğinden, art etki dikkate alınarak zamlı ücret hesabı ile zamlı ücrete göre fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
4. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep konusu 01.01.2019-25.03.2019 tarihleri arasındaki dönem bakımından da işçilik alacaklarının, 03.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı görülmektedir. Ne var ki dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 17.05.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 10.....2019 tarihinde işbu dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. İlgili toplu ... sözleşmesi hükümlerinin Yüksek Hakem Kurulunun 03.09.2019 tarihli kararı ile yürürlüğe girdiği, arabuluculuk başvuru tarihinin 02.05.2019 olduğu görülmektedir. Arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla anılan toplu ... sözleşmesi henüz imzalanmadığından, bu sözleşmeden doğacak alacaklar bakımından muacceliyet gerçekleşmemiştir. Açıklanan sebeplerle, 01.01.2019-25.03.2019 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak 03.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücret zammı farkı, ücret zammı farkından kaynaklanan işçilik alacakları ile anılan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacakların hesaplanması da hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.