"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2015/308 E., 2021/257 K.
DAVA TARİHİ : 22.04.2008
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16.07.2007 tarihinde emekli olduğu hâlde ödenmediğini iddia ettiği fark kıdem tazminatı, sosyal hakları, ücret, yıllık izin ücreti, ikramiye, vergi iadesi, tasarruf teşvik tutarı ile nema alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.01.2013 tarihli ve 2008/236 Esas, 2013/104 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak bilirkişi tarafından düzenlenen raporun maddi ve hukuki olgulara uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.12.2014 tarihli ve 2013/25817 Esas, 2014/35208 Karar sayılı kararıyla davacının davasını kısmi olarak ıslah ederek bilirkişi raporu ile tespit edilen tutarlar üzerinden alacak isteklerini artırdığı ve aynı zamanda dava dilekçesi ile hiç talep etmediği bütçe emanet hesabındaki görünen alacaklarının da tahsiline karar verilmesini istediği, oysa davacının tam ıslah talebi olmadığı hâlde bilirkişi tespiti ile saptanan dava dışı bir alacak isteğini kısmi ıslah ile ilk defa dava konusu etmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple bütçe emanet hesabındaki alacak tutarı için hüküm verilmesinin hatalı olduğu, bütçe emanet hesabındaki alacak olarak biriken toplam tutar içersinde dava konusu edilen alacak taleplerinin de bulunup bulunmadığı ve alacak isteklerinin mükerrer talep edilip edilmediğinin eksik araştırılması ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, davacının 2000-2001 yıllarına ait dört aylık ücret talebi yönünden bu aylarda işçilere ücretsiz izin kullandırıldığı anlaşıldığından bunun aksinin davacı ile menfaat birliktelikleri olan ve beyanları soyut olan tanık beyanı ile kabul edilmesinin hatalı olduğu, ispat edilmeyen dört aylık ücret isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçeli karar başlığında davalı adının infazda tereddüt oluşturacak şekilde tam adı yerine sadece “Belediye Başkanlığı" şeklinde yazılmasının da hatalı olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bütçe emanet hesabındaki alacak olarak biriken toplam tutar içerisinde dava konusu edilen alacak taleplerinin de bulunup bulunmadığı hususunda ve alacak isteklerinin mükerrer ödenmesine neden olmamak adına gerekli araştırma yapılarak bilirkişi raporu da alındığı, bilirkişi raporuna göre dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemleri ile bütçe emanet hesabındaki alacaklar arasında mükerrerlik olmadığı, mükerrer olma ihtimalinin olduğu kalemin sadece izin ücreti alacağı olabileceği, ancak bu konuda bilgi ve belge sunulmadığından mükerrerlik bulunmadığı yönünde karine oluştuğu, davalı tarafından yıllık izin alacak tutarlarının daha önceden ödendiğine ilişkin belge sunulmadığı gerekçesi ile bu alacak kalemi yönünden davanın kabulüne, davacının 2000-2001 yıllarına ait dört aylık ücret talebinin davalı Belediyenin resmî işyeri olduğu ve bu aylarda işçilere ücretsiz izin kullandırıldığı anlaşıldığından ispat edilmeyen dört aylık ücret alacağı talebinin reddine, davacının dava dilekçesi ile hiç talep etmediği bütçe emanet hesabındaki görünen alacaklarının davacının tam ıslah talebi olmadığından bilirkişi tespiti ile saptanan dava dışı bir alacak isteğini kısmi ıslah ile ilk defa dava konusu etmesinin mümkün olmayacağı gerekçesi ile bütçe emanet hesabındaki miktarlar için davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; eksik ve yetersiz inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının taleplerinin hukuki değeri haiz olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bütçe emanet hesabındaki alacak olarak biriken toplam tutar içersinde dava konusu edilen alacak taleplerinin de bulunup bulunmadığı, alacak isteklerinin mükerrer ödenmesine neden olacak şekilde hüküm kurulup kurulmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 53 ve 57 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
....02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.