Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18756 E. 2023/348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı sendikanın, davacı şirketin işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın, davacı şirketin ...’da bulunan işyerinde 6356 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğu, davacının diğer işyerlerinin ayrı işkollarında faaliyet göstermesi ve davalı sendikanın ... işyerindeki işçilerin yarısından fazlasının üyesi olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/59 E., 2022/309 K.

DAVA TARİHİ : 09.02.2018

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : ... 10. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/96 E., 2018/133 K.

KARAR : Asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Sendikasının yetki tespiti noktasında gerekli şartları sağlamadığını, gönderilen tespit yazısında müvekkili Şirketin ...’da bulunan fabrikasında bulunan işçi sayıları baz alınarak bir değerlendirme yapıldığını ve 72 olarak gösterilen işçi sayısından 39’unun adı geçen Sendikaya üye olduğunun ve bu nedenle gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, oysa ki müvekkili Şirketin ...’da da bir işyerinin bulunduğunu, Sendikanın yetki tespitinin işletmede çalışan tüm işçi sayısının nazara alınarak belirlenmesi gerektiğini, diğer taraftan söz konusu tespit yazısında adı geçen davalı Sendikaya üye işçi sayısının 39 olduğu belirtilmiş ise de öncelikle müvekkili Şirkete ait işyerlerinde sendika üyesi bulunmamakla birlikte, var ise dahi sendikaya üye olan işçi sayı hususunda müvekkili Şirketin bir bilgisi bulunmadığını, ilgili mevzuat incelendiğinde ise adı geçen davalı Sendikanın müvekkili Şirket nezdinde çalışan ve sendika üyesi olduğu iddia edilen işçilerin bir listesini müvekkili Şirkete göndermesi gerekirken bu yönde bir bildirim olmadığı gibi diğer davalı ... tarafından da işbu yetki tespiti yazısı ekinde Sendika üyesi olan personele ilişkin bir bilginin yer almadığını, bu nedenle Sendika üyesi olduğu belirtilen işçi sayısı yönünden de itirazda bulunduklarını iddia ederek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 30.01.2018 tarihli ve 10864794-103.02(103.2)-E.8231 sayılı yazısının iptaline, davalı ... Sendikasının müvekkili Şirket ile toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkete 13.03.2018 tarihinde tebliğ olunan 09.03.2018 tarihli ve 20349 sayılı yazı ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereğince tespit yazısına itiraz olmadığından bahisle aynı Kanun'un 44 üncü maddesi uyarınca davacı işyerinde davalı ... Sendikasının işyeri toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunu gösteren 09.03.2018 tarihli yetki belgesi verildiğini, yetki belgesinde belirtilenin aksine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 30.01.2018 tarihli yazısına, tebliğ tarihi olan ....02.2018 tarihinden itibaren 6 ... günü içerisinde görevli makam olan ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne bildirimde bulunularak müvekkili Şirketin ...'da bulunan fabrikadaki işçi sayısı baz alınmış ise de Şirketin ...'da da bir işyerinin olduğu ve burada çalışan işçilerin de bulunduğunu, gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığı noktasında işletmedeki tüm işçilerin sayısının göz önüne alınması gerektiğini, davacının işletme olması sebebiyle görevli makamın ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğü olduğunu, yetkili mahkemenin de ... mahkemeleri olduğunu, davalı Sendikanın davacı Şirket ile toplu ... sözleşmesi yapacağına dair yetki belgesi düzenlemesinin usule ve kanunlara aykırı olduğunu iddia ederek davalı Bakanlığın 09.03.2018 tarihli yazısının iptalini ve davalı Sendikanın davacı Şirket ile toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl ve birleşen davalarda davalı Bakanlık vekili; davalı Sendikanın davacının ... 'da bulunan işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için 22.01.2018 tarihinde Bakanlığa başvuruda bulunduğunu, yapılan incelemede davacıya ait işyerinin işveren tarafından İşkolları Yönetmeliği'nin 2 sıra numaralı gıda sanayi işkolunda tescil ettirildiğini, işyeri düzeyinde değerlendirilen davacıya ait işyerinde 72 işçinin çalıştığını, bunlardan 39 işçinin davalı Sendika üyesi olduğunun tespit edildiğini, yetki tespiti yazısının davacı işverene ....02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, işverenin görevli makam olan ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğü yerine ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne 12.02.2018 tarihinde yetki tespit yazısına itiraz ettiğini, davacının ...'da bulunan işyerinin işveren tarafından ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar işkolunda tescil ettirildiğini, bu sebeple gıda sanayi işkolundaki yetki tespitine dâhil edilmediğini ve çoğunluk hesaplamasında dikkate alınmadığını, dava konusu işlemlerin usul ve hukuka uygun olduğunu iddia ederek asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ..., asıl ve birleşen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli ve 2019/734 Esas, 2020/554 Karar sayılı kararıyla davacının ...'da çalışan işçilerinin yarıdan fazlasının davalı Sendika üyesi olmasının gerektiği, davacı işyerinde çalışan 72 işçiden 36 işçinin üye olmasının yeterli olduğu, yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla davacı Sendikanın ise 39 üyesinin bulunduğu, bu durumda davalı Sendikanın işyeri düzeyinde davacının ...' da kurulu işyerinde çoğunluğu sağlamış olmakla birlikte toplu ... sözleşmesi yapma yetkisine sahip olacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2021/109 Esas, 2021/224 Karar sayılı kararıyla dosya içeriğine ve Bakanlık kayıtlarına göre 22.01.2018 başvuru tarihi itibarıyla söz konusu işyerinde çalışan işçi sayısı 72, davalı Sendika üye sayısı 39 olduğundan yarıdan fazla çoğunluğun sağlandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.01.2022 tarihli ve 2021/12535 Esas, 2022/520 Karar sayılı ilâmıyla Mahkemece davalı Bakanlığın 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince yetki işlemlerini durdurması gerekirken 44 üncü maddesine istinaden yetki belgesi düzenleyerek bu sürece devam edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu noktadan herhangi bir değerlendirme dahi yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma kararına uyularak davacının itirazı sonuçlanana kadar davalı Bakanlığın 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince yetki işlemlerini durdurması gerekirken yetki belgesi düzenleyerek sürece devam edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla birleşen dosya yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, ayrıca yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla davacı Sendikanın 39 üyesi bulunduğundan davalı Sendikanın işyeri düzeyinde davacının ...'da kurulu işyerinde çoğunluğu sağlamış olmakla birlikte toplu ... sözleşmesi yapma yetkisine sahip olacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; asıl davaya ilişkin kararın hatalı olduğunu, müvekkili Şirketin iki işyeri olduğu, yargılamada bu işyerlerinin aynı işyeri mi bağımsız işyeri mi olduğunun araştırılmadığını, toplam işçi sayısına göre davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığını, diğer işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınmadığını, keşif icra edilmeden karar verildiğini, çalışanların sendika üyeliğine hak kazanıp kazanmadığının irdelenmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Bakanlık vekili temyiz dilekçesinde; görevli makam olan ... Çalışma ve ... Kurumu Genel Müdürlüğüne süresi içinde itiraz edilmediğinden yetki belgesinin düzenlendiğini, kanun hükmünün yoruma açık olmadığını, yetki tespiti doğru olduğundan birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin sadece toplu ... sözleşmesinin uzamasına yol açıp mağduriyete sebebiyet vereceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı Sendika vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay incelemelerinde asıl dava yönünden herhangi bir kaldırma yada bozma kararı verilmemesine rağmen asıl davanın tefrik edilmeyerek yeniden hüküm kurularak istinaf ve temyiz prosedürüne tâbi tutulmasının müvekkili Sendika ve üyeleri açısından hak ihlaline sebebiyet verdiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Toplu ... sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı ... davalı ... Sendikasına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.