"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1719 E., 2022/3387 K.
DAVA TARİHİ : 28.12.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/208 E., 2021/780 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2018 tarihli ve 2017/969 Esas, 2018/324 Karar sayılı kararı ile davanın hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2018/3187 Esas, 2020/670 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1990 yılında çalışmaya başladığı ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ’deki hizmet süreleri göz önünde bulundurulmaksızın davalı İdare yanında yeni işe başlamış bir işçi gibi başlangıç derece ve kademesinden başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ’de geçirmiş olduğu hizmet süreleri de hesaplanarak belirlenecek derece ve kademesine göre fark alacaklarının hesaplanması gerektiğini, davacının Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararı ile özelleştirilen Şirketteki işinden 2000 yılında çıkarıldığını, nakil işlemlerini beklerken uzun süre işsiz bırakıldığını, 20.08.2002 tarihinde davalı Bakanlıkta düz işçi olarak işe başlatıldığını ve hâlen tarım işçisi olarak çalıştığını, devredilen Kurumdaki çalışma süresinin dikkate alınarak ve toplu ... sözleşmesi hükümleri de değerlendirilerek başlangıç derece ve kademesinin yeniden tespiti ile fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ve fark yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'nin özelleştirilmesi sonucu ... sözleşmesinin tüm hakları ödenerek feshedilen davacının mağdur olmaması için daha sonra 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) tâbi olarak davalı Bakanlık bünyesinde çalışmaya başladığını, tüm ücret ve sosyal haklarının üyesi bulunduğu işçi sendikası ile imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümleri doğrultusunda belirlenerek ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları AŞ'de çalıştığı dönemin davalı Kurumdaki işe başlangıç derece ve kademesinde dikkate alınması gerektiği belirtilerek toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre kadroya atandığı tarihten itibaren uygulanması gereken ücret kademeleri belirlenerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, 2002 yılında atama yolu işe başladığını, ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'nin özelleştirilmesi sonucu ... sözleşmesinin kıdem tazminatı ve alacakları ödenerek feshedildiğini, daha sonrada mağdur olmaması için tekrar 4857 sayılı Kanun'a tâbi daimi işçi olarak Bakanlığa atamasının yapılarak bu tarihten itibaren de tüm hak ve alacaklarının toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, zamanaşımı def'ilerinin dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'de çalıştığı dönemin dikkate alınması gerektiği yönündeki kabulün isabetli bulunduğu ve ücret bordroları ile ödenen günlük brüt ücretler karşılaştırılarak, ödenen ve ödenmesi gereken ücretler arasında davacı lehine oluşan fark tutarlar hesaplanarak davacının fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ve fark yıpranma primi alacak isteklerinin hüküm altına alınmasında bir isabetsizliğe rastlanılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu fark ücret taleplerinin belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Belirsiz alacak davası" kenar başlıklı 107 nci maddesi şöyledir:
“(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.
(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)”
3. Dairemizin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 karar sayılı ve 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı belirtilmiştir. Mahkemece de dava belirsiz alacak davası olarak görülmüştür. Uyuşmazlık konusu alacaklar bakımından talep içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı; davalı Kurumdan önceki çalışma süresini, en son ödenen ücreti, sendikaya üye olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği tarihi, toplu ... sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken ücret alacağı, ilave tediye, akdi ikramiye ve yıpranma prim tutarlarını işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumdadır. Bu hâlde toplu ... sözleşmesinden kaynaklı söz konusu alacaklar, belirsiz alacak değildir. Dolayısıyla dava konusu fark ücret, yıpranma primi, akdi ikramiye ve ilave tediye alacakları, gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğundan belirsiz alacak davasına konu edilemez.
2. Yapılan açıklamalar doğrultusunda sözü edilen alacak taleplerinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın esasına girilmek suretiyle kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.