Logo

9. Hukuk Dairesi2022/7682 E. 2022/10591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı ve alt işverende geçen süreler için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak talep edip edemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçici işçi olarak çalıştırıldığı sürelerin mevsimlik işlere ilişkin yasal sınırlamalara uygun olduğu, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlerde ise alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de kanıt bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum bünyesinde şoför olarak 12.08.2013 tarihinde başladığı kesintisiz çalışmasını hâlen sürdürdüğünü, müvekkilinin aynı işyerinde aynı işi kesintisiz bir biçimde sürdürmesine ve işini davalı Kurumun emir ve talimatları altında yapmasına rağmen, kayıtlarda mevsimlik işçiymiş ve belirli süreli ... sözleşmeleri ile çalışıyormuş gibi ve dönem dönem muvazaalı işlemlerle alt işveren işçisi gibi gösterildiğini, muvazaalı işlemlerle alt işveren işçisi olarak gösterildiği dönemlerde ücretinin kanuna aykırı olarak düşürüldüğünü, aynı işyerinde aynı işi davalı Kurum yönetiminde kesintisiz sürdüren, yaptığı ... mevsime bağlı olmayan müvekkilinin başlangıçtan itibaren davalının işçisi olduğunun ve belirsiz süreli ... sözleşmesi ile sürekli çalıştığının kabulü gerektiğini, davacının ilk işe başlama tarihinden itibaren işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmelerinin tarafı Yol-... Sendikası üyesi olduğunu ve sendika üyeliğinin hâlen devam ettiğini, davalı Kurum bünyesinde işçi olarak gösterildiği dönemlerde toplu ... sözleşmelerinden yararlandırıldığını, ancak muvazaalı işlemlerle alt işveren işçisiymiş gibi gösterildiği dönemlerde toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmadığını, davacının ücretleri kanuna aykırı olarak düşürüldüğü ve hak etmesine rağmen toplu ... sözleşmelerinden başlangıçtan (ilk alt işverene devir tarihinden) itibaren eksiksiz şekilde yararlandırılmadığı için ücret ve sosyal haklarının bugüne kadar eksik ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin bütün çalışma süresi boyunca davalı Kurum işçisi olarak belirsiz süreli ... sözleşmesiyle çalıştığının ve işyerinde uygulanan tüm toplu ... sözleşmelerinden eksiksiz yararlanması, kademe ilerlemesi ve derece terfi haklarının verilmesi gerektiğinin tespiti ile ücretin düşürülmesinden ve toplu ... sözleşmesinin uygulanmamasından kaynaklanan, ücret farkı ile ilave tediye ve ikramiye, sosyal yardım, yıpranma ödeneği farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının İl Özel İdarelerinde Geçici ... Pozisyonlarında İşçi Çalıştırılmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca mevsimlik işçi olarak çalıştığını, mevsimlik ... süresince yaptığı işlerden kaynaklanan haklarının tarafına ödendiğini, davacının daha sonra taşeron firmada yer alan çalışmalarının Kurum ile bir ilgisi bulunmadığını, Kurumun hizmet alımı yolu ile bazı ... ve işlemleri taşeron firmalara yaptırdığını, taşeron firmada çalışan kişilerin kim olduğu ve kimlerin işe alındığının o firmanın sorumluluğu altında olduğunu, Kurumun taşeronda çalışan kişileri isim isim kontrol etmediğini, kimlerin çalıştığına değil yapılan işe baktığını, dolayısıyla muvazaalı bir işlem yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının talep ettiği kademe derecenin hukuken mümkün olmadığını, davacının mevsimlik işçi olarak müvekkili Kurum bünyesinde çalıştığını, çalışma süresinin 5 ay, 9 gün olduğunu, dolayısıyla kademe ve derece verilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, ayrıca mevsimlik işçi çalışması ile taşeronda çalışmanın yasal olarak birbiri ile bağlantılı olmasının mümkün olmadığını, mevsimlik çalışması esnasında davacının işvereninin müvekkili Kurum olup diğer firmalardaki çalışmasından Kurumun sorumlu tutulmasının ve diğer çalışmalarının Kurumdaki mevsimlik çalışma ile birleştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 12.08.2013 tarihinde İl Özel İdaresi Müdürlüğüne ait işyerinde çalışmaya başladığı, dava tarihi olan ....11.2017 tarihine kadar çalışmasını davalı işveren ve hizmet alım sözleşmesi ile işi üstlenen alt işverenlerin işçisi olarak sürdürdüğü, davacının çalışma şartları ve mesailerinin değişmediği, sadece evrak üzerinden mevsimlik işçi ve taşeron işçisi olarak gösterildiği, yıl boyunca aynı işi yaptığı, işçilere emir ve talimatların İl Özel İdaresi yetkilileri tarafından verildiği, işyeri kayıtlarından ise davacının davalı Kurum nezdindeki çalışmalarında sendika üyesi olması nedeniyle ücret ve sosyal haklarını yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi çerçevesinde aldığı, yani davacının davalı Kurumdaki çalışmaları esnasında daimi işçi statüsündeki işçiler gibi toplu ... sözleşmesi kapsamındaki tüm haklardan yararlandığı, dolayısıyla emsal mahiyetteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2017/69 Esas, 2017/83 Karar sayılı ilâmı da dikkate alındığında davacı işçinin çalıştığı işin mevsimlik ... statüsünde olmadığının ve davacının işe başladığı tarihten itibaren davalı Kurum çalışanı olduğunun kabulü gerektiği ve davacı sendika üyesi olduğundan davalı Kurum ile sendika arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle dava zamanaaşımı gözetilerek ıslaha karşı zamanaşımı yönünden ise talep edilen miktarların zamanaşımına uğramadığının tespitiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının İl Özel İdarelerinde Geçici ... Pozisyonlarında İşçi Çalıştırılmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca mevsimlik işçi olarak çalıştığını, bu süreye ait haklarının ödendiğini, davacının alt işveren bünyesindeki çalışmalarının Kurumları ile bir ilgisinin bulunmadığını, Kurumun hizmet alım yolu ile bazı ... ve işlemleri taşeron şirketlere yaptırdığını, çalışanların bu şirketlerin sorumluluğu altında olduğunu, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve çalışma süresinin 5 ay, 9 gün olduğunu, davacıya kademe ve derece verilmesinin mümkün olmadığını, mevsimlik çalışması esnasında davacının işvereninin müvekkil Kurum olup diğer firmalardaki çalışmasından Kurumun sorumlu tutulmasının ve diğer çalışmalarının Kurumlarındaki mevsimlik çalışmaları ile birleştirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının yılın yarısında İl Özel İdaresi işçisi olarak diğer yarısında alt işveren işçisi olarak aynı işte çalıştığı, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanamayacağı veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamayacağı, aksi hâlde alt işveren ilişkisi muvazaalı kabul edilerek alt işveren işçisinin, başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılarak işlem göreceğine dair hükmün emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğu gibi alt işveren ilişkisinin hangi amaçla kurulduğunun da önemli olmadığı, davacının yürürlükteki toplu ... sözleşmesinden eksik yararlandırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince, bu ilkeler doğrultusunda alınan denetime açık bilirkişi raporunun ve verilen kararın isabetli olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi kapsamında kamu düzenine de aykırı bir husus bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalının yaptığı istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesindeki temyiz sebeplerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, norm kadro sistemiyle çalışma yapılan davalı Kurumda 6 ay geçici işçi ve 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmanın hukuka aykırı olup olmadığı ile davacının alt işverende geçen 6 aylık çalışma süreleri yönünden toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacak taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 36 ncı maddesine göre hazırlanan İl Özel İdareleri Norm Kadro Standartlarına Dair Yönetmelik'in kadroların tespitine yönelik 9 uncu maddesinde; "(1) Bu Yönetmeliğe ekli cetvellerde alt gruplar için unvan ve sayı itibaryla tespit edilenler dışında kadro kullanılamaz. Ayrıca bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-2 ve Ek-3 'te sayı ve unvan itibarıyla kendi alt grupları için belirlenen memur ve sürekli işçi kadro toplamı aşılamaz. ..." şeklinde düzenleme mevcuttur.,

2.5620 sayılı Kamuda Geçici ... Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun (5620 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 inci madde kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici ... pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz.

(2) Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda 6 aydan az olmak üzere vize edilecek geçici ... pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılacak işçiler için her malî yılda;

...

c) Belediyeler ile bunların müessese ve işletmelerinde (... Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketler hariç) ve mahallî idare birliklerinde, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin 24 üncü maddesi çerçevesinde yetkili meclislerinden,

geçici ... pozisyon vizesi alınması zorunludur. söz konusu vize işlemi yapılmaksızın geçici işçi çalıştırılamaz ve herhangi bir ödeme yapılamaz. ..."

3. 22.02.2007 tarihli ve 26442 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik'in "Geçici İşçiler " kenar başlıklı 24 üncü maddesinde yer alan " Belediyeler ve mahalli idare birliklerinde kullanılacak geçici ... pozisyonları bu kurum ve kuruluşlar için norm kadro standartları cetvellerinde belirlenen memur norm kadro standardı toplamının yüzde yirmisini geçmemek üzere bulunacak sayının yuvarlanması ve tam yıl esasına göre hesaplanması sonucu adam/ay sayısına göre meclis tarafından yıllık olarak belirlenir. Oranların hesaplanmasında sonucun tam sayı çıkmaması durumunda bulunan rakam kendinden büyük en yakın tam sayıya yuvarlanarak geçici ... pozisyonu sayısı tespit edilir. ..." şeklindeki hüküm ile geçici işçi alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği ve sıkı kurallara bağlandığı görülmektedir.

4. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11540 Esas, 2021/15985 Karar sayılı; 01.12.2021 tarihli ve 2021/11530 Esas, 2021/15984 Karar sayılı bozma kararlarında; aynı tür uyuşmazlıklarla ilgili olarak daha önce farklı yönde karar verildiği ( Ör: Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 01.....2017 tarihli ve 2017/34312 Esas, 2017/13131 Karar sayılı; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.....2021 tarihli ve 2021/3721 Esas, 2021/10504 Karar sayılı kararı; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, 17.05.2021 tarihli ve 2021/4848 Esas, 2021/9018 Karar sayılı; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.09.2021 tarihli ve 2021/8432 Esas, 2021/12594 Karar sayılı kararı), ancak konunun yeniden değerlendirilmesi sonucunda görüş değişikliği yoluna gidildiği, hukuki gerekçeleri ile birlikte açıklanmıştır.

3. Değerlendirme

1.Davalı İdare kanun ve yönetmelikleri uygulamak zorundadır. Kanundaki düzenlemeler dikkate alındığında, davacı işçinin 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2. Somut olayda; davacının davalı İdarede 5620 sayılı Kanun kapsamında her yıl 5 ay, 29 günü aşmayacak şekilde çalıştırıldıktan sonra anılan Kanun gereği sözleşmesinin sona erdirildiği, ardından bu kez aynı işte alt işveren işçisi olarak çalışmasına devam ettiği anlaşılmaktadır.

3. 5620 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinde geçici ... pozisyonlarında en fazla 5 ay, 29 gün (6 aydan az) çalıştırılabileceğinin kesin olarak öngörülmüş olması ve buna aykırılık hâlinde işlemi yapan kamu görevlisinin kişisel hukuki sorumluluklarının bulunması karşısında davalı işverenin 5 ay, 29 gün sonra ... sözleşmesini sonlandırması hukuka aykırı veya kötüniyetli bir uygulama olarak değerlendirilemez. Davacının yılın kalan günlerinde aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştırılması işyeri devri olarak nitelendirilse dahi devirden önce ... sözleşmesi feshedilmiş olduğundan alt işveren nezdinde geçen çalışmanın yeni bir ... sözleşmesine, ihale şartnamesi ve sözleşmesine dayalı olduğu kabul edilmelidir.

4. Hâl böyle olunca davacının alt işverene bağlı olarak geçen çalışma süresinde alt işverenin tarafı olmadığı toplu ... sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir. Öte yandan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçersizliği yada muvazaaya dayandığı hususu da dosya kapsamına göre kanıtlanmamıştır. Davacıya davalı İdarede çalıştığı dönemde sendika üyesi olması nedeniyle toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacakları tamamen ödenmiştir. Alt işverende çalışması yeni bir ... sözleşmesine dayanmaktadır. Davacının alt işverence ihale sözleşmesi gereğince yapılması gereken ödemelerin yapılmadığına dair bir talebi bulunmadığından ve alt işverenin tarafı bulunduğu bir toplu ... sözleşmesi de olmadığından, davacının tüm taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.