"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlar ise de İlk Derece Mahkemesinin 05.01.2022 tarihli kararı ile davalılar vekilince süresi içerisinde istinaf harçlarının ve masraflarının yatırılmadığı gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafın istinaf başvurusu bakımından yapılan incelemede; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Petrol Ürünleri İnş. Taah. Oto. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ye akaryakıt istasyonunda 04.11.2013 tarihinde işe başladığını ve yaklaşık 5 yıl çalıştığını, 10.12.2018 tarihinde haksız bir şekilde işten çıkarıldığını, davacının hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatının kendisine ödenmediğini, davalı Şirketin kapanması nedeniyle davacıyı işten çıkardığını, ancak işverence aynı nitelikte aynı faaliyet konusunda ... Petrol Ürünleri İnş. Taah. Oto. Enerji Gıda Tic. ve San. Ltd. Şti. adı altında yeni bir şirket açıldığını, söz konusu Şirketin işçilik alacaklarından kurtulmak amacıyla açıldığını, ancak işyeri devri kabul edilerek yeni açılan Şirketin de eski Şirket ile birlikte iki yıl boyunca işçilik alacaklarından müteselsil sorumluluğunun bulunacağını, davacının çalışma süresince sabah 08.00’de işbaşı yaptığını, en erken 21.00'e, en geç 24.00’e kadar çalıştığını, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde de çalışmaya devam ettiğini, ancak karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen 6 aylık ücret alacağının da bulunduğunu, beş yıl boyunca yıllık izinlerinin hiç kullandırılmadığını, karşılığı ücret alacağının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar tarafından kanuni süresi içerisine cevap dilekçesi sunulmamış olup davalılar vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 04.11.2013-10.12.2018 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığı, ... sözleşmesinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının beş yıllık kıdemi karşılığı 70 gün yıllık izne hak kazandığı, bu iznin kullandırıldığının yahut karşılığı ücretin ödendiğinin işverence ispat edilemediği, davacının ödenmeyen 4 ay 10 günlük ücret alacağının bulunduğu gerekçeleriyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve ücret alacaklarının kabulüne; davalıya karşı davası olan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği gerekçesi ile ispatlanmadığı kabul edilen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının fazla çalışma ücreti alacağının tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olmaları gerekçesi ile reddedildiğini, davacının mal kaçırmak için muvazaalı olarak davalı olan ikinci petrol şirketini oğlunun üzerine kurduğunu, ilk Şirketin tüm aktiflerini ikinci Şirkete taşıdığını, tüm işçilerin sebep gösterilmesizin işten çıkarıldığını, hâl böyle olunca çıkar çatışması olmayan bir işçi bulunmasının mümkün olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin bu istisnai durumu göz önüne alarak fazla çalışma talebini kabul etmek yerine reddettiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“… davalı işyerinin tüm çalışanlarının ... yeri kapanması gerekçesiyle hiçbir hak ve alacakları ödenmeden işten çıkışının verildiği, davalının tanık deliline dayanmadığı, davacının tüm tanıklarının da davalı işyerinde ... akdi feshedilerek dava açan tanıklar olup husumetli oldukları, sırf husumetli tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği anlaşılmakta ise de, davacının 5 yıllık çalışma döneminde husumetsiz tanık bulmasının mümkün olmaması, davalı şirketin birden fazla akaryakıt istasyonuna sahip bir işletme olması davacının muhasebe görevlisi olarak şirketin tüm istasyonlarından sorumlu olması, tanık beyanlarından anlaşılan iddiayı doğrulayan 08.00-20.00 arası haftada 6 gün ...'ler dahil çalışmanın davacının yaptığı işin niteliğine uygun düşmesi, bu mesai düzeninde 18 saat haftalık fazla çalışma olması, işverence imzalı ücret bordrosu puantaj kaydı işe giriş çıkış kart okuma sistemi kayıtları vb delil sunmaması birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma ve ... alacak talebinin kabulü gerekirken yanılgılı hukuki değerlendirme ile bu alacakların reddine karar verilmesi hatalıdır.
...” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davacının istinaf başvuru dilekçesinde sadece fazla çalışma alacağının reddedilmesinden bahisle bu alacağa ilişkin beyan ve talepte bulunmasına rağmen, talep dışı olan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının değerlendirmeye esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının toplu işten çıkarma nedeniyle menfaat birliği olmayan tanık bulamaması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, aksinin kabulü hâlinde dahi tanıklarının davacı ile aynı işkolunda ve aynı yerde çalışmadıklarını, tanıkların aynı süre içinde çalışmadıkları için de tüm çalışma dönemi boyunca beyanlarına değer verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı ve üç işçinin ortak çalıştıkları dönemin 20.07.2018-10.12.2018 tarihleri arasında olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmesi hâlinde dahi yalnızca bu dönem bakımından hesaplama yapılması gerektiğini, davacı tarafın ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddasını da ispat edemediğini, fazla çalışmaya hükmedilmesi halinde %30 oranında indirim uygulanması gerektiğini, işyerinde yıllık izinlerin kullandırıldığını, bu alacağın da reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesince indirim nedeniyle kısmen kabul kısmen ret kararı verildiğinden davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmediğini, davacının ispatlayamadığı fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hakkında ret kararı verilerek davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde; davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediğini, davalı vekilinin vermiş olduğu tüm beyanların iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu hiçbir alacağın ödenmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince taleplerinin tamamı kabul edilerek yeniden hüküm kurulduğunu, ancak müvekkili aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin ortadan kaldırılması gerekirken kaldırılmadığını, bu konuda herhangi bir hüküm kurulmadığını, bu durumda müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu vekâlet ücretini talep etme durumunun ortadan kalktığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve davalı lehine takdir edilecek vekâlet ücreti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de davacı vekilinin istinaf dilekçesi içeriği incelendiğinde ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmaya ilişkin açıklaması bulunmadığı gibi söz konusu ücret alacağının reddine ilişkin herhangi bir itirazı da yoktur. Buna rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının da hüküm altına alınması 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu sebeple hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Somut olayda, davacının fazla çalışma ücreti alacağının miktarı hususunda da ihtilaf bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesince davacı ile menfaat birliği içinde olan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyerek davacının fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamada ise yukarıda belirtilen gerekçe ile fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
4. Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı vekilince süresi içerisinde verilen tanık listesinde ismi bulunan tanıklardan yalnızca K. B. dinlenmiş olup İlk Derece Mahkemesince dinlenen ve Bölge Adliye Mahkemesince beyanlarına itibar edilen S. B. ile A. R. B. isimli tanıklar, davacı vekilince 13.04.2020 tarihli dilekçe ile davalı ... Petrol Ürünleri İnş. Taah. Oto. Enerji Gıda Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında talep edilen ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak şirketler arasındaki hukuki ilişkinin tespiti, şirketlerin mali durumları ile ihtiyati haczin gerekliliği hususunda dinletilmek istenmiştir. Dolayısıyla davanın esasına ilişkin olarak fazla çalışmanın ispatı bakımından da S. B. ve A. R. B. beyanlarına itibar edilmesi bu gerekçe ile hatalı olmuştur. Her ne kadar tanık K. B. davacı ile menfaat birliği içerisinde ise de yargılama aşamasındaki beyanlarında söz konusu tanığın davalıya karşı davası olduğuna ilişkin açık itirazda bulunulmamış; tanık beyanlarına davacı ile aynı işyerinde birlikte çalıştıkları süre ile sınırlı olarak değer verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre, yalnızca davacı tanığı K. B.'nin davacı ile birlikte çalıştığı dönemle sınırlı olarak beyanına değer verilmek suretiyle fazla çalışma ücreti alacağının yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksik incelemeye dayalı karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesince fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim nedeniyle kısmen kabul kararı verildiği belirtilerek davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş ise de dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları bakımından reddedilen miktarların indirim nedeniyle olmadığı anlaşılmakla; vekâlet ücreti takdirinde bu hususun dikkate alınmaması da hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.