"İçtihat Metni"
I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; davacının açmış olduğu işe iade davasının kazanılması ve davalı işverence işe başlatılmaması üzerine işe iade kararı neticesinde öngörülen işçilik alacaklarının tahsili amaçlı dava açtığını, işe iade kararı sonrasında ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı farkı alacaklarının tespitinde ilk haksız fesih esnasında ödenen tutarlar avans niteliğinde olmadığından sadece ödenen miktarın mahsup işlemine tâbi tutulması gerekirken, bu ödemelerin faiziyle mahsubu yapılarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, aynı davalıya karşı aynı anda işten çıkartılan iki farklı kişinin açtığı davada aynı aşamalardan geçildiğini ve her iki mahkemece fark kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamasında işlemiş faizi ile ödenen tutarların mahsubu yapılarak hatalı hüküm kurulduğunu, bu kararların istinaf edilmesi üzerine iki farklı bölge adliye mahkemesince farklı kararlar verildiğini ileri sürerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.01.2022 tarihli ve 2019/1536 Esas, 2022/43 Karar sayılı ilâmı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2018/1102 Esas, 2019/104 Karar sayılı ilâmı arasındaki uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı esas alınarak giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 16.03.2022 tarihli ve 2022/1 Esas sayılı kararında;
"...
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen 31.01.2019 tarih 2018/1102 esas ve 2019/104 sayılı karar ile 9. Hukuk Dairesinin 01.01.2022 tarih 2019/1536 esas ve 2022/43 sayılı kararı arasında çelişki bulunduğu ayrıca davacı .... vekili Av. ... tarafından sunulan uyuşmazlığın giderilmesi talep dilekçesinde belirtilen ve dilekçeye ek olarak sunulan kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesine dair uyuşmazlığın giderilmesi talep dilekçesinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 'ne gönderilmesine 16.03.2022 tarihinde yapılan görüşmede oybirliği ile karar verildi." karar verilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.01.2022 Tarihli ve 2019/1536 Esas, 2022/43 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı ... 23. İcra Müdürlüğü'nün 2017/15209 takip sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının tahsili talebi ile 14/11/2017 tarihinde takibe geçtiği, davalı tarafından itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebepler ve özellikle hükme dayanak denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan ve herhangi bir hesap hatası içermeyen hesap raporunda geçersizliğine karar verilen fesih kararının kesinleşmesi sonrasında yapılan ödemelerin mahsubu ile alacaklarının hüküm altına alınmasının yerinde olması, işçilik alacaklarının ödendiğini ispat yükü üzerinde olan davalı işverence işe iade kararı sonucu davacı işçinin bakiye alacaklarının ödendiğinin ispatlanamaması sebepleri ile aşağıdaki itiraz sebepleri dışındaki davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının talep edebileceği giyim ücret alacağının 493,15 TL olarak hesaplandığı, İlk Derece Mahkemesi kararında giyim ücreti alacağının hüküm altına alınırken net olarak hüküm altına alınmasına rağmen hesap edilen miktar hususunda hata yapıldığı, davacının taleplerine ilişkin alacakların likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile kabulüne karar verilmesi hatalı görülmüştür..." gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.
B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 23.03.2018 Tarihli ve 2018/110 Esas, 2019/104 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
İşe iade davasma konu fesih işleminin yapıldığı an itibari ile ise, işverenin ... akdini devam ettirme veya askıya alma gibi bir amacı da bulunmamaktadır. Bu sonuç yapılan işe iade davası sonucunda verilmiş ilama dayalı olarak oluşmuştur. İşveren açısından hem geçerli bir sebebe dayanmadan ve/veya geçersiz bir şekilde ... sözleşmesini feshedip. hem de işçiye bu geçersiz fesih işlemi sebebi ile ödedigi kıdem tazminatını faizi ile birlikte geri almasi: işçi açısından ise haksız ve geçersiz yere ... sözleşmesinin feshinden kaynaklanan dava sürecini yaşayıp bu sürecin mali sonuçlarına katlanmak zorunda kaldığı ve dava sonuçlanıncaya kadar geçen işsiz ve gelirden yoksun kaldığı dönemde kıdem tazminatını (yatırımda kullanarak bundan faiz geliri elde etmek için değil) geçimini sağlamak amacı ile sarf etmek zorunda kaldığı halde, bir de kıdem tazminatı için işverene faiz ödemek zorunda kalmasının hakkaniyete uygun olmadığı da açıktır.
Bu sebeplerle dosya kapsamma göre işe iade davasına konu kıdem tazminatı olarak ödenen net I5.505.08-TL miktara ödeme tarihinden ... akdinin kesinleşen işe iade kararı sonrası davacının başvurusunun kabul edilmediği 13/07/2017 fesih tarihine kadar işleyen 3.048,04-TL yasal faizin ödenen miktar ile birlikte toplanıp mahsup edildikten sonra fark kıdem tazminatına karar verilmesi hatalı olup yukarıda yer alan açıklamaya göre davacının fark kıdem tazminatı hesaplandığında;
Kıdem tazminatı: İşe başlatılmadığı 13/07/2017 tarihindeki kıdem tazminatı tavanı 4.732,48 TL brütx1205 gün/365 gün=15.623.66-TL brüt 118,58-TL KDV kesintisi=15.505.08-TL net kıdem tazminatı-ödenen (net 9.545.68 TL+net 2.350.40 TL =) 11.896,08-TL net kıdem tazminatı =3.609.00-TL net kıdem tazminatı, 3.636.60-TL brüt kıdem tazminatına karar verilmesi gerekir bu açıdan davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmüştür..." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin yukarıda açıklanan kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlık; davacıların işe iade kararından sonra işe başlatılmaması hâlinde başlatmama suretiyle fesih tarihindeki verilere göre hesaplanacak kıdem tazminatından ilk fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının mahsubunda işlemiş faizin dikkate alınması gerekip gerekmediği noktasındadır.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise;
“(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
4. 4857 sayılı ... Kanunu'nin "Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları" başlıklı 21 inci maddesi şu şekildedir:
" İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
(Ek fıkra: 12/10/2017-7036/12 md.) Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir."
C. Değerlendirme
1. İşçinin ... sözleşmesi feshedilmediği hâlde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin ... sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarihli ve 2016/27600 Esas, 2020/11776 Karar sayılı kararı; 13.10.2020 tarihli ve 2020/2242 Esas, 2020/11686 Karar sayılı kararları).
2. 4857 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinde işçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatının yapılacak ödemeden mahsup edileceği ifade edilmiştir. Buradaki mahsup işleminde faiz uygulanmaz. Aynı durum işçinin işe başlatılmaması hâlinde geçersiz fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının başlatmama tarihine göre yeniden hesaplanacak kıdem tazminatından mahsubunda da geçerlidir. Kanun'da mahsup işleminin faizi ile yapılacağına dair bir hüküm yer almamakta olup bu hâlde yapılan ödemenin faiziyle birlikte mahsup edilecek bir avans olarak kabulü Kanun gereği de mümkün değildir.
3. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre geçersiz fesih tarihinde ödenen tutarın avans niteliğinde olmadığı, işe iade kararı sonrası ödenecek kıdem tazminatı alacağından sadece ödenen miktarın mahsup edilmesi gerekmekte olup söz konusu ödemelerin faiziyle birlikte mahsubunun hatalı olduğu kabul edilmektedir.
4. Somut olayda davacıların ... sözleşmelerinin feshedildiği, işe iade davası sonucunda Mahkemece işe iadelerine karar verildiği ve süresinde işe iade için işverene başvurmalarına rağmen işe başlatılmadıkları anlaşılmaktadır. Davacılara ... sözleşmelerinin feshedilmesi üzerine işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemesinin feshe bağlı bir ödeme olduğu, bu nedenle ... sözleşmesi devam ederken çeşitli nedenlerle ödenen kıdem tazminatı gibi avans niteliğinde kabul edilerek sonuca gidilemeyeceği açıktır.
5. Açıklanan sebeplerle uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 23.03.2018 Tarihli ve 2018/110 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR
1. Uyuşmazlığın geçersiz sayılan ilk fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının işe iade davası sonucunda işe başlatılmaması üzerine ödenecek fark kıdem tazminatı hesaplanmasında faizsiz olarak mahsup edilmesi yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 23.03.2018 Tarihli ve 2018/110 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine,
2. Dosyanın talepte bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,
20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.