"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 18. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.....1988-15.07.2013 tarihleri arasında davalıya ait Gar işyerinde alt işveren işçisi sıfatıyla gişe memuru ve danışma memuru olarak çalıştığını, alt işveren ile davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davalının aynı işyerinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tâbi gişe memuru ve danışma memuru olarak çalışan sözleşmeli personel de istihdam ettiğini, alt işveren işçisi olarak çalışan işçilerle sözleşmeli personel olarak çalışan kişilerin görevlendirme, mesai düzeni vs. işlemlerinin ... Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına (TCDD) bağlı birimlerce yapıldığını, davacının işe başladığı tarihten itibaren davalının işçisi olduğunu iddia ederek davalı işverenin eşit işe eşit ücret ödeme yükümlülüğü bulunduğundan, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kadrolu çalışanlarla davacının aylık ücreti arasındaki farktan kaynaklanan fark ücret alacağının davalıdan tahsiline, tespit edilen fark ücretin davacının ücretine eklenmesi suretiyle ortaya çıkacak gerçek gelirinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bildirimi ile geriye dönük olarak gerçek gelir üzerinden sigorta primlerinin düzeltilmesinie işe başlama tarihinden itibaren davacının özlük, sosyal, mali haklarının iadesine ve iade edilemeyen parasal haklarının değerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'inde bulunduklarını esasa ilişkin olarak da davacının bilet satış acentesi işçisi olarak çalıştığını, daha sonra 01.03.2013 tarihinden emekli olduğu 15.07.2013 tarihine kadar alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davacının kıdem tazminatının tahsili istemiyle açtığı Mahkemenin 2015/200 Esas sayılı dosyasında görülen davada acentelik sözleşmesinin gerçekte alt işverenlik sözleşmesi olduğunun kabul edildiğini, alt işverenlere verilen işin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında verildiğini, muvazaa bulunmadığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereğince yardımcı işlerin alt işverene verilebileceğini, yolcu bilet satışı danışma ve rezervasyon işinin ve davacının yaptığı gişe görevlisi ve danışmanlık işinin yardımcı ... olduğunu, alt işveren işçilerinin alt işverenler tarafından yönetildiğini, sözleşmede bulunan eleman seçimi ve değişikliğinde, görev yerlerinin değiştirilmesinde, yıllık izinlerinin kullanımında İdarenin görüşünün alınacağına ilişkin düzenlemelerin muvazaayı göstermeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Mahkememizce verilen ayırma kararı üzerine tespit olunacak fark ücretin davacının maaşına eklenmesi suretiyle ortaya çıkacak gerçek gelirin SGK'ya bildirimi ile geriye dönük olarak gerçek gelirden sigorta primlerinin düzeltilmesi istemiyle ilgili davada görevsizlik kararı verilmiş ve dosyanın ... 17. ... Mahkemesi'ne tevzi edildiği anlaşılmıştır. ... 17. ... Mahkemesi'nin 2016/210 esas sayılı dosyasının incelenmesinden, mahkemece mahkememizde görülen 2015/632 esas sayılı dosyasının sonucunun beklendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili müvekkilinin 01/.../1998 tarihinden 15/07/2013 tarihine kadar davalı ... müdürlüğe ait ... Gar Müdürlüğü'nde gişe ve danışma memuru olarak çalıştığını ancak davacının özel şirketin işçisi olmasına rağmen diğer kadrolu personelle aynı ... yerinde aynı işi yaptığını ve emir ve talimatların demir yolları tarafından verildiğini belirterek kadrolu memurlara ödenen maaş ile müvekkiline ödenen maaş arasındaki ücret farkının tahsilini talep etmiştir. Mahkememizin 2013/654 esas 2015/200 karar sayılı ve 07/04/2015 tarihli kararının incelenmesinden, davacı tarafından kıdem tazminatı alacağının tahsili istemiyle davalılar Polimatik Temizlik San. Tic. Ltd. Şti ile davalı ... aleyhine kıdem tazminatı alacağının tahsili istemiyle dava açıldığı, mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalılar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı yasanın ikinci maddesi kapsamında asıl işveren - alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2015/15325 esas, 2016/26551 karar sayılı ve .../12/2016 tarihli kararıyla onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve ek raporları davalı ile davacının işvereni olan şirket arasında imzalanmış sözleşmelerin içerikleri ve mahkememizin kesinleşmiş 2013/654 esas 2015/200 karar sayılı kararı dikkate alındığında davacının işvereni ile davalı kurum arasındaki ilişkinin asıl işveren - alt işveren ilişkisi olduğu, bu nedenle fark ücret talebinin yasal dayanağının bulunmadığı ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin emsal aldığı dosyada muvazaa iddiasının olmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin bu sebeple kabul edildiğini, davalı işyerinde müvekkiliyle aynı işi aynı ortamda yapan kişiler bulunduğunu, müvekkilinin bu kişilerden çok az ücret aldığını, davalı ve dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun ispatlandığını, davacının devam eden gerçek ücretinin tespiti davası olmasına rağmen o davanın sonucunun beklenmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı davalı ...'nin ... Garı işyerinde dava dışı şirketler nezdinde bir dönem acentelik sözleşmesi bir dönem ise hizmet alım ihaleleri kapsamında bilet satışı ve danışma elemanı olarak çalışmıştır.
Taraflar arasında daha önce ... 18. ... mahkemesinde görülen dava sonucu yapılan işin yardımcı ... niteliğinde olduğu davalı ...'nin asıl işveren olduğu ve davacının alacaklarından sorumlu olduğuna dair karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ....12.2016 tarih 2015/15325 Esas, 2016/26551 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Mahkemece anılan dosyaya atıf yapılmakla yetinilmiş ise de, atıf yapılan dosyada muvazaa iddiası olmadığından bu yönde bir araştırmada yapılmamıştır. Ancak davacının yaptığı ... ve TCDD'nin ana statüsü gereği faaliyet alanları dikkate alındığında davacının çalıştığı bilet satış ve danışmanlık hizmetleri işinin yardımcı ... mahiyetinde olduğu, davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında ihale edilen işi yaptığı anlaşılmakla asıl -alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu, taraflar arasında daha önce görülen davada muvazaa iddiası bulunmasa da yapılan işin yardımcı ... olduğunun kabul edildiği ve bu kabulün kesinleştiği de dikkate alındığında davalı ile dava dışı şirketler arasında ki ilişkinin muvazaa olmadığı, geçerli bir asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının fark ücret alacağına hak kazanamadığı yönünde ki mahkeme kabulü sonucu itibariyle yerindedir.
Taraflar arasında ... 17. ... mahkemesinde görülen dava eldeki davadan tefrik edilmiş olup, tefrik edilen davada ki talep ücretin tespiti değil prim tespitine ilişkindir. Bir başka anlatımla elde ki davada muvazaa iddiasının kabulü halinde belirlen fark ücretlerin eksik bildirilen sigorta primlerinin tespitidir. O halde eldeki dava yönünden ... 17. ... mahkemesinde görülen dava sonucunun beklenmemesi de yerindedir.
Sonuç olarak, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ... " gerekçesiyle davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinin dava ile ilgisinin olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2015/15325 Esas ve 2016/26551 Karar sayılı kararının göz önünde bulundurulduğunu, anılan karar ile davalı ... ile Polimatik Temizlik Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu hususunun kesinleştiğini, muvazaa yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığını, bu iddianın ne İlk Derece Mahkemesi ne de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmediğini, verilen kararların hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı Kurum bünyesinde fakat farklı alt işverenler altında çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı esnada onunla aynı işi yapan fakat TCDD'nin kendi işçisi olan başka çalışanlar da bulunduğunu, işin alt işverene bırakılabilecek bir ... olmadığını, dolayısıyla dosya kapsamında bu ilişkinin muvazaalı şekilde kurulduğunun ispatladığını, davalı Kurumun bu muvazaalı işlemi daha az ücret ödemek amacıyla gerçekleştirdiğini ve müvekkiline de olması gerekenden çok az ücret ödediğini, dosya kapsamında yeterli inceleme yapılmadığını, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ayrıca istinaf dilekçesinde duruşma talepli yazılmış olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu talebin de değerlendirilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ile davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştığı dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.