"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 21.09.2021 tarihli ve 2021/12426 Esas, 2021/16672 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının; davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 20.12.2021 tarihli ve 2021/12426 Esas, 2021/16672 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Dairemizin 20.12.2021 tarihli bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın, davalı bünyesinde çalışmakta iken davalı ... ... A.Ş.’nin hisselerinin satışı üzerine 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un (4046 sayılı Kanun) 22 nci maddesi kapsamında başka kamu kurumlarına naklinin yapılmasına karar verildiğini, bu doğrultuda Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılıp 18.09.2009 tarihinde davalı ile ilişiğinin kesildiğini, bildirim sırasında verilen maaş nakil ilmühaberinin mevzuata uygun düzenlenmediğini, ücretinin eksik hesaplandığını, ilişiğinin kesildiği tarihe kadar memurlara yapılan zam ve denge ödemelerinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek maaş nakil ilmühaberinde yer alan aylık ücretin hatalı olduğunun tespiti ile denge tazminatı ve eksik ödenen tutarlar ile enflasyon farkı ve tüm hakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i öne sürüp görev itirazında bulunarak davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davada taraf gösterilmelerinin hatalı olduğunu, davanın esası yönünden ise davaya konu ilmühaberin doğru şekilde düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.....2020 tarihli ve 2020/108 Esas, 2020/113 Karar sayılı kararı ile dava konusu taleplere ilişkin yapılan işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu, bu sebeple idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 09.10.2020 tarihli ve 2020/1234 Esas, 2020/1532 Karar sayılı kararı ile;
"...
Davacının ücreti konusunda “artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında” olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirkete, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemler idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları açıktır. İdari işlemlerle ilgili uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. ..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.03.2021 tarihli ve 2020/8516 Esas, 2021/5676 Karar sayılı kararı ile;
"...
...dava dosyası ve Uyuşmazlık Mahkemesi'nin bir çok kararı birlikte irdelendiğinde uyuşmazlığın çözümünde ... Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ... " gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli ve 2021/114 Esas, 2021/324 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın esası incelenerek davanın kısmen kabulüne, nakil bildirimindeki ücretin hatalı olduğunun tespitine, alacak istemlerinin ise zamanaşımı def’i nedeniyle reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.12.2021 tarihli ve 2021/12426 Esas , 2021/16672 Karar sayılı kararı ile ;
"...
Sonuç olarak, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ek 3. maddesi uyarınca yapılan ek ödemelerin kamu personeli arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi amacıyla madde kapsamında sayılan kamu idarelerindeki personel ile sınırlı olan ödeme olduğunu, yapılan düzenlemenin kamu personeli arasındaki ücret adaletini sağlayama yönelik olduğu ve kamu personelinin tamamını kapsayan genel bir artış niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalı şirkette nakle tabi personel olarak çalıştığı dönemde kamuda çalışanlara yapılan zam oranında maaşına zam yapılarak belirlenen ücrete göre nakil ilmuhaberinde ücretin tespit edilmiştir. Ancak davalı şirkette çalışmakta iken 406 sayılı Kanun'un ek 29. maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacının dava konusu ek ödemeden (denge tazminatından) yararlanamayacağı ve buna göre nakil ilmuhaberindeki ücretinin eksik belirtilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, Mahkemece, tespit hükmüne konu ek ödemenin “ikramiye” olarak nitelendirilmesi de hatalıdır. ... " gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı asılın davalı Şirkete ait ... Bölge Müdürlüğüne bağlı işyerinde çalışmakta iken yıl içerisinde belli dönemlerle verilen ve istikrar kazanan ikramiyesi ile denge tazminatının, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sabit değer olarak maaş nakil ilmühaberindeki ücrete eklenerek Devlet Personel Daire Başkanlığına bildirilmesi gerektiği halde ikramiye ve denge tazminatı sütunu boş bırakılarak ve ücrete eklenmeyerek nakil bildiriminin eksik yapıldığını, eldeki dava ile aynı mahiyetteki birçok davanın kabulüne karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Şirkette çalışmakta iken 4046 sayılı Kanun'un ek 29 uncu maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacının dava konusu ek ödemeden (denge tazminatından) yararlanıp yararlanamayacağı ve buna göre nakil ilmuhaberindeki ücretinin eksik belirtilip belirtilmediği konusundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ve 4046 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.