"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 8. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1990 ile 02.04.2018 tarihleri arasında sayaç okuma görevlisi olarak davalı işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, ... sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafça feshedildiğini, yasal sürenin üzerinde fazla çalışma yaptığını beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacıya karşı sorumluluklarının bulunmadığını, davacının ihale alan şirketlerde çalıştığını, davacının 696 Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı Kanun) geçici 23 üncü maddesi gereğince emeklilik koşullarını sağladığından kadroya alınamayacağı gerekçesiyle ... sözleşmesinin feshedildiğini, yıllık izinlerini kullandığını, fazla çalışmasının ücrete dâhil olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... sözleşmesinin işverence kadroya alınma şartını sağlamadığı gerekçesiyle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, çalışma süresine göre hak edilen yıllık izin süresinden işverence sunulan yıllık izin kullanım belgelerine göre 125 gün kullanılan izin mahsup edilerek bakiye yıllık izin alacağının bulunduğu, davacı tanık beyanlarına göre haftanın 6 günü 07.00-19.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi ile günde 3 saat olmak üzere haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan %30 oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların belirlenebilir alacaklar olduğunu ve belirsiz alacak davası açılamayacağından davanın reddi gerektiğini, müvekkili ile şirket arasında yapılan ihale kapsamında müvekkilinin işten çıkarılan kişilerin alacakları ile ilgili sorumluluğu bulunmadığını, davacının kararnameden kaynaklı emeklilik aylığına hak kazanmış olduğundan ... sözleşmesinin sona erdiğini, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kıdem ve ihbar tazminatı ödeme şartlarının oluşmadığını, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapıldığını, müvekkilinin davacının ücretinin müvekkili tarafından bordrolar ve banka kayıtları ile ispatlandığını, davacıya yapılan işçilik alacakları ödemelerinin dikkate alınmadığını, davacının yıllık izin alacağı bulunmadığını, tüm alacaklarının ödendiğini, izinlerinin kullandırıldığını, fazla çalışma alacağı bulunmadığını, tanıkların davalıya karşı açtığı davalar bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, Sosyal Güvenlik Kurumu çıkış kodu 40 (696 KHK ile kamu işçiliğine geçilememesi sebebiyle çıkış) olarak bildirildiği, 696 sayılı KHK'nın 127 nci ve 128 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddelerde alt işveren işçilerinin kamuda kadroya geçiş şartları arasında "Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak" düzenlemesinin yer aldığı, davacının ... sözleşmesi bu kapsamda feshedilmiş olup bu fesih sebebinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesi kapsamında haklı neden niteliği taşımadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, işveren yıllık izinlerin tamamının kullanıldığını imzalı yıllık izin defteri ve eşdeğer bir belgeyle ispatlayamadığından, davacı asılın yemin beyanı da göz önünde bulundurulduğunda yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasında da isabetsizlik bulunmadığı, işverence davacının çalışmasına ilişkin bir dönem imzalı puantaj kaydının dosyaya sunulduğu, puantaj kaydı sunulamayan dönem yönünden ise davacı tanık beyanları ile fazla çalışma yaptığının ispatlandığı, her ne kadar davacı tanıklarının işyerine karşı davası var ise de davalı tanığı beyanları ile de fazla çalışma iddialarının doğrulandığı, ayrıca aynı davalıya karşı açılan, aynı işi yapan işçinin fazla çalışma alacağına hükmedildiği kararın Yargıtayca onandığı ve fazla çalışma yapıldığının yargı kararı ile sabit olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshi, davacının izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma yapıp yapmadığı ve alacakların hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Davacı ile menfaat birliği içinde olan tanıkların anlatımına ihtiyatla yaklaşılması gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır. Başka delillerle desteklenmeden ... başına davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık anlatımına itibar edilmesi mümkün değildir.
5. Somut uyuşmazlıkta, davacının yaptığı işin niteliği, işin gerektirdiği çalışma düzeni, puantaj kayıtları, çalışma çizelgeleri hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tanıklarının işveren aleyhinde davası bulunduğundan ve davacı tanıklarından M.D. somut dosyada haftanın 6 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalışıldığını beyan etmesine rağmen, Dairemizce incelenen 2022/4079 Esas sayılı dava dosyasında haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arası çalıştıklarını beyan ettiğinden, devam çizelgelerinin bulunmadığı dönem için davalı tanık beyanı esas alınarak yapılacak hesaplama ile fazla çalışmanın değerlendirilmesi ve sonucuna göre bu dönem için hesaplamadan indirim yapılması da düşünülerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.