Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9155 E. 2022/13001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terditli (kademeli) olarak açılan davada asli talebin reddine bağlı olarak davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Terditli davalarda reddedilen talep için ayrıca vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 19. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

İ

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/119 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/1880 Esas, 2022/107 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda feshin hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin asli talep yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacının işe iadeye yönelik fer'î talebi yönünden ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 27.05.1991 tarihinde işe başladığını, davalı işyerinde 30 yılı aşkın süreyle aralıksız çalıştığını, müvekkiline 04.03.2021 tarihinde davalı işverence toplu işçi çıkarmaya yönelik bir yazı tebliğ edildiğini, söz konusu yazıda işyerindeki toplu ... sözleşmesi gereği 42 haftalık ihbar öneli kullandırılmak suretiyle ihbar öneli sonunda sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, fesih işleminin öncelikle 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) geçici 10 uncu maddesine açıkça aykırı olarak yapıldığını, ... sözleşmesi feshine dair işlemin açık yasa hükmü karşısında hükümsüz olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile feshin hükümsüzlüğünün tespitine, hükümsüzlüğün tespiti ile birlikte, fesih tarihinden kararın kesinleşmesi tarihine kadar doğmuş bulunan ücret ve toplu ... sözleşmesi kapsamındaki diğer hak ve alacakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, hükümsüzlüğün tespitinin mümkün olmaması halinde davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Belediyenin içinde bulunduğu mali durum ve nakit yetersizlikleri de göz önünde bulundurularak Başkanlık Makamınca Mali Hizmetler Müdürlüğünden Kurumun mali durum tespit raporları alındığını, rapor doğrultusunda, Kurumdaki kadrolu işçi sayısının %30 yasal sınırını aştığı işçilik maliyetlerinin ve sayısının düşürülmesinin, biran önce alınması gerekli kaçınılmaz ve yasal zorunluluktan doğan bir tedbir haline geldiğini, toplu ... sözleşmesinin 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında "zorunlu toplu çıkarma" olarak yer alan düzenlemede öngörülen sıralama gereğince ayrım gözetmeksizin çıkış işlemlerinin başlatıldığını, emeklilik hakkını 18.09.2015 tarihinde hak kazandığı tespit edilen davacının da içinde bulunduğu personelin zorunlu çıkış işlemleri başlatılarak tebliğ tarihi itibarıyla ihbar önel süresi bitiminde ... sözleşmesinin feshedileceğini, Belediyenin işçi çıkarmaya mecbur kaldığını, feshin son çare olarak uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı nedene dayalı olarak aynı işverene karşı açılan emsal davada verilen Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/11843 Esas, 2021/16274 Karar sayılı bozma ilâmı dikkate alınarak davacının, feshin hükümsüzlüğüne ilişkin asli talebi yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; davacının, işe iadeye yönelik fer'î talebi yönünden ise davacı vekilinin müvekkili davacının ihbar öneli bitiminde de davalı Belediyedeki işinde çalışmasına devam ettirildiği ve bu sebeple işe iadeye ilişkin talep ve davalarının konusuz kaldığına ilişkin 21.03.2022 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile davalı vekilinin, fesih bildiriminde tanınan 42 haftalık ihbar öneli dolduktan sonra da davacının ... sözleşmesinin sonlandırılmayıp çalışmasını sürdürdüğüne yönelik beyanı gözetilerek işe iadeye ilişkin fer'î talebin konusuz kalması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince asli talep yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret kararı verilmiş olmasına rağmen lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, dava şartının yokluğu nedeniyle verdiği ret kararıyla uyumlu olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Dosya kapsamındaki yazı, bilgi ve belgelere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle, terditli davalarda terditli taleplerden reddedilen talep için ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilemeyeceğinden davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde hata bulunmadığı anlaşılmakla; HMK'nin 359. maddesine 28/07/2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 38. maddesiyle eklenen fıkra ile HMK'nin 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

İstinaf nedeni feshin hükümsüzlüğüne yönelik talebe ilişkin olduğundan temyiz yolunun açık olduğu değerlendirilmiştir.

..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; terditli (kademeli) olarak açılan davada asli talebin reddine bağlı olarak davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 111 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.