Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9158 E. 2022/12999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacı işçinin, işverene karşı açtığı alacak davasında yetkili mahkemenin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin Türkiye'deki yerleşim yeri ve işin yurt dışında yapılmış olması gözetilerek, yetkili mahkemenin davalı şirketin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, işlemin yapıldığı yer yetki kuralının uygulanamayacağı gerekçesiyle, yerel mahkemenin yetki yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermemesi bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 50. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 22.11.2013-05.....2017 tarihleri arasında vinç operatörü olarak çalıştığını, son ücretinin aylık net 2.200,00 USD olduğunu, 1.900,00 USD’lik kısmının banka yoluyla geri kalan 300,00-400,00 USD'lik kısmının ise değişen oranlarda elden avans şeklinde verildiğini, haftada 7 gün 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ancak haftanın 5 günü gece 24.00'e kadar çalıştığını, ayda bir pazar tatili yaptığını, dinî bayramlarda sadece 1 gün izin kullandığını, diğer resmî ve tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 22.11.2013-9.11.2014 tarihleri arasında Senegal şantiyesinde, 23.10.2015-05.10.2016 tarihleri arasında Kongo şantiyesinde belirli süreli ... sözleşmeleri ile çalıştığını, davacının ücretinin bordrolardan belli olduğunu, iddianın gerçek olmadığını, ... sözleşmesinin belirlenen sürenin son bulması sebebiyle sona erdiğini, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının çalışmış olduğu tarihlere göre yıllık izne hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

Tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde davacının 22/11/2013 - 26/05/2014 arasında 6 ay 4 gün, 10/.../2014 - 09/11/2014 arasında 4 ay 29 gün, 23/10/2015 - .../10/2016 tarihleri arasında 11 ay 13 gün, 30/10/2016 - 05/.../2017 arasında 7 ay 5 gün olmak üzere toplam 2 yıl 5 ay 21 gün süre ile davalı yanında çalıştığı kabul edilmiştir.

...

Tanık beyanları kapsamında davacının barınma ve iaşesinin davalı işverence karşılandığı dikkate alınarak aylık 200,00 USD'nin eklenmesi ile giydirilmiş net ücretinin 1.700,00 USD olduğu fesih tarihi itibariyle TL karşılığı ( 3,51 USD/TL ) net 5.967,00 TL olduğu formül uygulanması ile giydirilmiş brüt ücretinin 8.346,62 TL olduğu kabul edilmiştir.

...

Dosyaya bir kısım belirli süreli ... sözleşmeleri sunulmuş ise de, davacının yaptığı işin objektif olarak belirli süreli sözleşme yapılmasını gerektiren bir ... olmadığı dikkate alınarak davacının belirsiz süreli ... akdi ile çalıştığı kabul edilmitir.

İspat külfeti altında bulunan davalı işveren, ... akdinin istifa ile yada işverence haklı bir nedenle yada ihbar önellerine riayet edilerek feshedildiğini ispatlamadığından davacının ihbar tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmıştır.

...

Dinlenen tanık beyanları kapsamında davacının haftanın 3 günü 07:00 - 19:00 saatleri arasında, diğer 3 günü 07.00 - 22.00 saatleri arasında çalıştığı, yine davacının 2 haftada bir bir gün hafta tatilinde ara dinlenmenin düşülmesi ile 3 saat çalıştığı mahkememizce kabul edilmekle, ayrıntısı bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere davacının haftalık ortalama 27 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.

Her ne kadar sözleşmeli fazla mesai ücretinin ücrete dahil olduğu belirtilmiş ise de, ücretin 600 USD olarak tespit edildiği, mahkememizce ücretin 600 USD kabul edilmemesi nedeniyle ilgili kayıt mahkememizce geçersiz kabul edilmiştir.

İlgili çalışma saati insan takatinin üzerinde görülmekte ise de; davacının yaptığı ... ve çalışma şartları dikkate alındığında ilgili fazla çalışma saati doğru kabul edilmiştir.

Dinlenen tanık beyanları kapsamında davacının 2 haftada bir bir gün hafta tatili yaptığı kabul edilmiştir.

Bu kapsamda bilirkişice vaki ödemelerin mahsubu ile yapılan hesaplama oluşa uygun kabul edilmiş takdiri indirim yapılarak ıslah edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dinlenen tanık beyanları kapsamında davacının dini bayramların iki günü hariç tüm genel tatillerde çalıştığı kabul edilmiştir.

Bu kapsamda bilirkişice davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre ...'de olduğu dönemler dışlanarak yapılan hesaplama oluşa uygun kabul edilmiş takdiri indirim yapılarak ıslah edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil Şirketin ticaret merkezinin bulunduğu yerin "27 Aralık Sokak, No:3 Çankaya/..." adresi olduğu gibi davacı tarafın dilekçesinde belirttiği üzere işçinin işini yaptığı işyerinin yurt dışında olduğunu, bu sebeple ... 7. ... Mahkemesi nezdinde açılan davada kesin yetki bulunmakla birlikte bu yetkinin ... ... mahkemelerinde olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin yanlış tespit edildiğini, belirli süreli ... sözleşmesinin kabul edilmemesi yönündeki karar ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarına hak kazanamadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) yetkiye ilişkin 6 ncı maddesi gereği davacıyı işe alan ve davacı ile ilgili işlemleri yapan, aynı zamanda davalının işlerinin yönetildiği ... şubesinin bulunduğu yerde davanın açıldığı, davacıya ait sigorta bildirim ve işten ayrılış formunda da adresin "... Mah. Fazıl Kaftanoğlu Cad. No:3, Summa Plaza, Sarıyer/ Taksim/..." olduğu, sonuç olarak davacının şahsi işyeri dosyasının, sigorta giriş kaydının, ilk işe alındığı yerin ... adresi olduğu birlikte değerlendirildiğinde ... ... mahkemelerinin yetkili olduğu ve Kanun'un amaçladığı işçilerin çalışmalarından doğan alacak ve tazminat haklarını en az giderle ve mümkün olan suretle elde etmeleri ilkesinin amacına da uygun olduğundan bu hukuki olgulara göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulmasında hata görülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf nedenlerinin hiçbirinin yerinde olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; yetkili mahkemenin hangi ... mahkemesi olduğu, davacının ücreti, fesih ve buna göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, yine fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa bu alacakların hesabı ve işverence ödenip ödenmediği, zamanaşımı def'inin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 7036 sayılı Kanun'un "Yetki" kenar başlıklı 6 ncı maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) ... mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.

...

(5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir."

2. 7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin gerekçesinin ilgili bölümü şöyledir:

"Madde ile, ... mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme belirlenmektedir. Maddenin birinci fıkrası uyarınca, ... mahkemelerinde açılacak davalarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki yetki hükümlerine uygun olarak davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile ... hukukunun genel prensipleri itibarıyla işin yapıldığı yer mahkemesi yetkili mahkeme olarak belirlenmektedir. Düzenleme ile, ayrıca işlemin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmektedir. Davacı, dava açarken birinci fıkrada belirtilen bu yerlerden birisini tercih edebilecektir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin on dokuzuncu fıkrasında Sosyal Güvenlik Kurumunun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer ... mahkemesi yetkili kılınmaktadır. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumunun il müdürlükleri tarafından yapılan işlemler (örneğin yetim veya ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işlemi, prim tahakkuk itiraz komisyonunun kararı, fiili olmadığı gerekçesiyle sigortalı çalışmanın iptali gibi) aleyhine açılacak davalarda kurumun genel merkezinin bulunduğu ... mahkemelerinin yanında işlemin yapıldığı şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olup olmadığı konusunda uygulamada sorun ortaya çıkmaktadır. Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 10/4/2006 tarihli ve E.: 2005/13502, K.: 2006/4757 sayılı Kararında, mülga 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulandığı dönemde bu Kanunun 9 uncu ve 17 nci maddelerine dayanarak işlemin yapıldığı şubenin bulunduğu yer mahkemesini de yetkili görmüştür. 6100 sayılı Kanunun uygulandığı dönemde de Yargıtayca bu görüşün sürdürüldüğü görülmektedir. Ölüm aylığı bağlanması işleminin iptaline ilişkin kurum il müdürlüğü kararı aleyhine başka bir ilde açılan davada Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 19/1/2016 tarihli ve E.: 2015/4846, K.: 2016/173 sayılı Kararıyla işlemi yapan il müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi yetkili görülmüştür. Ölüm aylığı almakta iken muvazaalı boşanma gerekçesiyle davacının hak sahipliğini sonlandıran kurum il müdürlüğü işleminin iptali talebiyle yine başka bir ilde açılan davada Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/1/2016 tarihli ve E.: 2015/12662, K.: 2016/388 sayılı Kararıyla işlemi yapan il müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi yetkili görülerek yargı yeri belirlenmiştir. Düzenleme ile, bu konudaki tartışmalar dikkate alınarak işlemin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmektedir.

..."

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun "D. Yerleşim yeri" kenar başlıklı 51 inci maddesi şöyledir:

"Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir."

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

5. Mülga 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun (Mülga 5521 sayılı Kanun) 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. ... Mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir.

2. 7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre ... mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Anılan düzenlemeye göre hangi mahkemede dava açılacağı hususunda seçimlik hak işçiye aittir.

3. ... veya toplu ... sözleşmesinin taraflarının, 7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine aykırı yetki sözleşmesi yapmaları anılan maddenin emredici nitelikteki son fıkrası gereğince geçersizdir.

4. Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davalının adresi "... mahallesi, Fazıl Kaftanoğlu Caddesi, No:3, Sarıyer/..." olarak bildirilmiş, Mahkemece yetki hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Davalı vekili istinaf başvurusunda davalı Şirketin ticaret merkezinin bulunduğu yerin "27 Aralık Sokak, No:3, Çankaya/..." adresi olduğunu, davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere işçinin işini yaptığın yerin yurt dışında olduğunu, bu sebeple açılan davada yetkili mahkemenin ... ... mahkemeleri olduğunu beyan etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının şahsi işyeri dosyasının, sigortalılık giriş kaydının, ilk işe alım yapıldığı yerin ... olduğu dikkate alınarak ... ... mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü ile davalının istinaf başvurusu reddedilmiştir.

5. Davacının ... makinesi operatörü olarak davalının yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı ihtilafsızdır. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 23.10.2015 tarihli bireysel ... sözleşmesinde davalının adresinin "27 Aralık Sokak, No:3, Çankaya/..." olarak belirtildiği, davalı vekilinin vekâletnamesinde ve ekinde yer alan 20.11.2017 tarihli noter onaylı imza sirkülerinde adresin "Çankaya Mahallesi, 27 Aralık Sokak, No:3, Çankaya/..." olarak yer aldığı, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14.11.2017 tarihli tescil kaydında da aynı adresin kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

6. Mülga 5521 sayılı Kanun'da yer almayıp 7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile yeni getirilen işlemin yapıldığı yer şeklindeki yetki kuralından ne anlaşılması gerektiği ve bunun hangi durumlarda uygulanacağı konusunda İlgili hukuk bölümünde yer verilen maddenin gerekçesinde özellikle Sosyal Güvenlik Kurumunun işlemlerinde işlemi yapan birimin (il müdürlüğünün) bulunduğu yerin yetkili kılınması ve bu konudaki ihtilafların sonlandırılmasının amaçlandığı, ayrıca konuyla ilgili Yargıtay kararlarına uygun düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.

7. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda; işin yapıldığı yerin yurt dışında olduğu, davalı işverenin yerleşim yerinin ...'da olduğu, işlemin yapıldığı yer yetki kuralının somut olayda uygulama yeri bulunmadığı dikkate alındığında 7036 sayılı Kanun hükümlerine göre ... ... mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğu açıktır. Bu itibarla Mahkemece yetki yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.