Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9353 E. 2022/10336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile belediye şirketine geçen alt işveren işçileri için yapılan yetki tespitinin, işçilerin geçişten önceki farklı işkolundaki sendika tarafından yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketine geçen alt işveren işçilerinin, geçişten önceki farklı işkollarındaki sendika tarafından yetkilendirilmesinin, 6356 sayılı Kanun'un 4. ve 5. maddeleri ile 696 sayılı KHK hükümlerine aykırı olduğu ve asıl işverenin işkolunun esas alınması gerektiği gözetilerek, yetki tespitine ilişkin verilen yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasının (... ...-Sen) 03.07.2020 tarihinde Bakanlığa başvurarak müvekkili Sendikaya üye... Belediyesi Personel A.Ş. işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğun sağlandığının tespitini istediğini, Bakanlık tarafından çoğunluğun sağlandığının tespit edildiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğinin yerine getirilmediğini, yine aynı Kanun’un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de asıl işin girdiği işkolundan sayılacağı yönünde düzenleme bulunduğunu, bir işyerinde ya da işletmede yetki almayı amaçlayan sendikanın her şeyden önce o işyeri ya da işletme ile aynı işkolunda faaliyet göstermesinin gerektiğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince kamuya geçirilen işçilerin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesine tabi olduklarını, ayrıca 15.....2020 tarihli yazı uyarınca asıl işveren konumundaki belediyelerin işkolunun genel işler işkolu olması nedeniyle 01.07.2020 tarihi itibarıyla belediyelerde çalışan tüm işçilerin genel işler işkolundan sendikaya bildirilmesi gerektiğini, üye işverenin de Bakanlığın 15.....2020 tarihli yazısı gereğince tüm sigorta kollarının 81.10 (Tesis bünyesindeki kombine destek hizmetleri) olarak bildirilmesi konusunda yönetim kurulu kararı aldığını, genel işler işkolu bünyesinde ... kodunun bu şekilde değiştirildiğini, davalı sendikanın güvenlik işkolunda faaliyet gösterdiğini, Bakanlığın asıl işkolu olan genel işler işkolundan işlem yapılmasına dair yazısı gereği toplu ... sözleşmesi yapma yetkisinin de 20 numaralı genel işler işkolu bünyesinde faaliyet gösteren sendikalar da belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 18.08.2020 tarihli ve 1831404 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ...-Sen vekili cevap dilekçesinde; davacının iptal isteminin haksız, yersiz ve kötüniyetli olduğunu, dava dilekçesinde Bakanlığın yetki tespitinin hangi açıdan hatalı olduğu hususunda herhangi bir gerekçelendirme yapılmadığını, iddiaların toplu ... sözleşmesi sürecini uzatmaya yönelik olduğunun görüleceğini, dava konusu olan 1383604.034 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı işyerinin işveren tarafından 19 numaralı Savunma ve güvenlik işkolunda tescil ettirildiğini, bu kapsamda da işyerinde bulunan 135 işçiden 134 tanesinin müvekkili sendikaya üye olduğunu, Bakanlık işleminin Kanun'a uygun olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bu sicil numaralı işyerinin 20 numaralı Genel işler işkolunda olması hâlinde işçilerin sendikaya e-Devlet üzerinden üye olmalarının da mümkün olamayacağını, eğer davacının ilgili işyerinin 20 numaralı işkolunda yer alması gerektiği yönünde bir itirazı var ise bu hususun yetki tespitine itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında özel güvenliklerin ayrı kanuni düzenlemeye tabi tutulduklarını, kanun gereği özel güvenlik hizmetlerinin kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette olduğunu, özel güvenlik izninin valiliklerce verildiğini, personelin koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştırılamayacağının düzenlendiğini, özel güvenlik görevlilerinin greve katılamayacağı, lokavt dolayısıyla işten çıkartılamayacağı hususlarının düzenlendiğini, aynı işyerinin faaliyet konusu olan özel güvenlik hizmeti görevinin ise 5393 sayılı Belediyeler Kanunu (5393 sayılı Kanun) ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda belediyelerin görevleri arasında sayılan görevlerden olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, yetki tespitine konu işyerlerinin tespit için başvuran ve genel işler işkolunda bulunan sendika ile aynı işkolunda olan işyerleri olduğunu, işkolu tespiti konusunda herhangi bir başvuru yapılmadığını, Bakanlıkça yetki tespit işlemleri için kullanılan yetki tespit otomasyon sisteminin, farklı işkollarında bulunan işyerlerinin aynı yetki tespit işleminde nisaba katılmasına da olanak sağlamadığını, 6356 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrası gereğince yetki tespitine konu işin asıl işkolundan bildirilmesi işinin işverenliğin uhdesinde bulunduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

“...

Somut olayda yetki tespit tarihinde ... kolunun hala 19 olarak görüldüğü ve karar tarihinde davacı sendikaya üye işyerinin ... kolu değişikliği bildiriminde bulunduğu da anlaşılmaktadır. İlgili karar, yukarıda atıf yapılan yasa maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde davalı ...'nin tespit kararında bu yönden usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacının bu yöndeki itirazı yasa maddesi göz önüne alındığında kabul edilebilir değildir...” davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 24 üncü madde ile 5018 sayılı Kanun'a ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı KHK'ya ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler bakımından 6356 sayılı Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabileceğinin düzenlendiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kamu idarelerine gönderdiği 15.....2020 tarihli işçi bildirimlerinin yapılması hakkındaki yazısında, 696 sayılı KHK çerçevesinde yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçilerin 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki hükme uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, olası hak kayıplarının ve kamu zararının önüne geçilebileceğinin bildirildiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 15.....2020 tarihli yazısına rağmen olumlu yetki tespitinde bulunulduğunu, olumlu yetki tespit yazısının hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu, Mahkemenin gerekçeli kararında 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesine dayandığını ancak aynı Kanunun doğrudan davanın konusu ile alakalı olarak düzenlenen geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrası ve dördüncü fıkrasında amir hükmün mevcut olduğunu, bu nedenlerle işveren tarafından Kanun'un amir hükmüne uygun olarak yapılan işkolu değişikliğinin aynı Kanun’un 5 inci maddesine bakılmaksızın dikkate alınmasının gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

“...Davacı 696 sayılı KHK gereğince kamuya geçirilen işçilerin, asıl işveren konumundaki belediyenin ... kolu olan genel işler koluna tabi olduğunu, belediyelerde çalışan tüm işçilerin genel işler kolundan sendikayada bildirilmesi gerektiği itirazında bulunmuşsa da 6356 sayılı kanunun 4. Maddesi ve 696 sayılı KHK değerlendirildiğinde, 696 sayılı KHK gereğince kamuya geçişi yapılan işçilerin 30/.../2020 tarihine kadar Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan Toplu ... Sözleşmesine bağlı olduğu belirtilmekle, birlikte davalı ... sendikasının yetki tespiti için bu tarihten sonra 03/07/2020 tarihinde bakanlığa başvuru yaptığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı sendikanın başvurusundan sonra ... Belediye Personel A.Ş'nin ... kodu değişiklik kararını 04/08/2020 tarihinde aldığı ve davacı sendika üyesi işyerinin ilgili değişiklik bildirimi yetki tespiti kararı olan 18/08/2020 tarihinde yaptığı kayıtlardan anlaşılmıştır.

Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 15/.../2020 tarihli 1289849 sayılı yazısı ile 30/.../2020 tarihine kadar 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK'a eklenen geçici 24. Madde uyarınca işçi statüsüne geçirilen işçilere dair Yüksek Hakem Kurunca karara bağlanmış ve süresi sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin hükümlerinin geçici 24. Madde kapsamındaki idareler içinde 30/.../2020 tarihine kadar uygulanacağının bildirildiği ve 696 sayılı KHK'a göre yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçilerin 6356 sayılı kanun 4. Madddesine uygun bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

6356 sayılı Kanun 5/2 maddesi ile << yani bir toplu ... sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için olur. ... kolu tespit talebi ve buna dair açılan davaların, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz>> denilmekte olup, işkolu tespitine dair davacı lehine tespit yapılsa dahi bir sonraki dönem için geçerli olması nedeni ile, dava dosyasındaki neticeye tesiri bulunmadığından itiraz yerinde değildir.

Davacının itiraz ettiği Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 18/08/2020 tarih 20996690-103.02-E. 1831404 sayılı olumlu yetki tespitine itiraz ve yetki tespitinin iptali talep edilmiş olduğundan ilgili bakanlık kararı incelendiğinde... Belediyesi Personel A.Ş de davalı ... sendikasının toplam işyerinde çalışan 135 işçinin 134'ü ... sendikası üyesi olmakla toplu ... sözleşmesi yapmak için aranılan çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, dosyamızdaki bilirkişi raporu ile de ... sendikasının; ilgili Esper firmasındaki tamamı güvenlik görevlisi olan 135 adet personelden 134 adetinin davalı ... sendikasının davalı işyerindeki üye yüzdesinin %99,26 olduğu, üye kayıt fişleri ve listelerinden anlaşıldığı, yetki tespit tarihinde ... kolunun halen 19 olarak gözüktüğü, anlaşılmakla, deliller ve mevzuat birlikte değerlendirildiğinde ilgili bakanlığın yetki tespit kararında içtihatlar, usul ve yasaya aykırı bir husus tespit edilemediğinden davacı itirazı ve istinaf başvurusu yerinde değildir....” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

şeklindedir.

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemeler ile bu konuya ilişkin esaslar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarihli ve 2022/3175 Esas, 2022/3900 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

“...24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü madde gereğince “İl özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan” alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, 696 sayılı KHK’nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.

696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasına göre ise “Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından işçi statüsüne geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki şirketlerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”

Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;

“(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.

(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.

(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.”

İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile ... farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.

Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.

Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerleri söz konusu olacaktır. 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.” Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.

Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre “Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.”

Belirtmek gerekir ki “Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin” son bulacağı tarih 30/.../2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.

Bu noktada 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemeye dikkat çekmek zaruridir. Hükme göre “Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”

Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur.

Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 30/.../2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir...”

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta, ... tarafından 03.07.2020 başvuru tarihi itibarıyla davacı Sendikanın üyesi olan işveren... Belediyesi Personel A.Ş.’ye ait tespit konusu işyerinde toplam 135 işçi çalıştığı ve davalı Sendikanın 134 üyesi bulunduğu gerekçesiyle toplu ... sözleşmesi yapabilmek davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığına dair 18.08.2020 tarih ve 1831404 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

2. Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere göre tespit konusu işyerinin 696 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce alt işverene ait işyeri olduğu, alt işveren işyerinin asıl işveren işyerine göre farklı işkolunda kayıtlı olduğu, söz konusu KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılan uyuşmazlık konusu alt işveren işyerinde çalışan işçilerin farklı işkolu olarak Savunma ve güvenlik işkolunda yeni tescil edilen işyerinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.

3. Buna göre 696 sayılı KHK ile öngörülen ve 30.....2020 tarihine kadar devam eden geçiş sürecinde tespit konusu işyeri yetki başvuru yasağı kapsamında yer almakla birlikte, 30.....2020 tarihi itibarıyla farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerinde çalışan işçiler de mevcut işyerlerinin kapsamına gireceklerdir. Bu anlamda olmak üzere esasen başlangıçtan itibaren asıl işverenin kayıtlı olduğu işkoluna dahil mevcut işyerlerinden bildirilmesi gereken ancak istisnai düzenleme sebebiyle geçişten önceki farklı işkolunda yeni tescil edilen işyeri, kendiliğinden asıl işverenin kayıtlı olduğu işkoluna dahil kabul edilecektir.

4. Nitekim 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi gereğince ilke olarak bir işyerinin tamamı aynı işkolunda yer alır ve yine aynı Kanun’un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.

5. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre asıl işveren... Belediyesi Personel A.Ş., 5393 sayılı Kanun’un 70 inci maddesi kapsamında bir Belediye Şirketi olduğundan ve Genel işler işkolunda yer aldığından, tespit konusu işyerinin de yetki başvuru tarihi itibarıyla Genel işler işkolunda yer aldığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla tespit konusu işyeri ile aynı işkolunda yer almayan davalı Sendikaya toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi verilemeyeceğinden, dava konusu olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

6. Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 18.08.2020 tarih ve 1831404 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,

2.Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 26,30 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasından alınarak hazineye gelir kaydına,

3. Davacının yatırmış olduğu 54,40 TL peşin harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,

4.Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,

5. Davacı tarafından yapılan 2.273,40 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerine bırakılmasına,

6. Davacının yatırdığı istinaf karar harcı 80,70 TL ve istinaf yoluna başvurma harcı 220,70 TL olmak üzere toplam 301,40 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,

7.Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.