"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde teknik hizmetler müdürü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini, davacının fesih bildirimini ihtirazı kayıtla imzaladığını, fesih tarihinde ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile bakiye ücret alacağının, fazla çalışma ücretleri ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesi için davalıya ihtarname keşide ettiğini, ancak bir kısım alacaklarının ödenmediğini ... sürerek fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Şirket aleyhine ikame ettiği işe iade davasının temyiz incelemesi aşamasında olup henüz kesinleşmediğini, dolayısıyla davacının yıllık izin ücreti talebinin bu yönden de reddi gerektiğini, davacının aylık ücretlerinin ücret bordrolarında gösterildiği gibi olduğunu, davacının dilekçesinin ekinde fazla çalışma alacağının ispatı amacıyla sunduğu tabloların tümüyle kendisi tarafından oluşturulmuş kayıtlar olup gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkememizin 2015/836 E, 2016/624 K sayılı dosyasından görülen ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen işe iade davasında da tespit edildiği gibi davacının davalı işyerinde 01.09.2010-30.09.2015 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı, işe iade kararı sonrasında işe başlatılmadığı, boşta geçen 4 aylık sürenin de eklenmesiyle toplam hizmet süresinin 5 yıl 5 ... olduğu, davalının zamanaşımı savunmasında bulunduğu, yıllık izin alacağı akdin feshi ile birlikte muaccel hale geleceğinden 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, dava tarihi dikkate alındığında 13.04.2013 tarihinden önceki fazla çalışma alacağının zamanaşımına uğradığı, ücret bordrolarının imzasız olduğu ve fazla çalışma ücreti tahakkuku içermediği, 31.07.2012 tarihli ücret sözleşmesinde fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı, davacının fazla çalışma alacağını ispat amacıyla tablo sunduğu, mail kayıtlarına dayandığı, tanık dinlettiği, davacı sunduğu tablo işverenin katılımı olmadan tanzim edilmiş olmakla tabloya dayanarak alacak hesabı yapılamayacağı, mesai saatleri dışında yapılan mail yazışmalarınının da ... başına fazla mesai yapıldığını göstermeyeceği, tanık beyanlarına göre hesaplanan haftalık 4,5 saatlik fazla çalışmanın da ... sözleşmesindeki hüküm karşısında davacıya talep ... vermeyeceği, ... sözleşmesinin olmadığı dönemdeki fazla çalışmalardan 13.04.2013 tarihinden öncekilerin de zamanaşımına uğradığı, davacının fazla çalışma iddiasının sübut bulmadığı, davacının hizmet süresine göre hak kazandığı yıllık izin süresinin 82 ... günü olduğu ve 96 gün yıllık izin kullandığını beyan etmesi karşısında bakiye yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı.." gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; fazla çalışmaya ilişkin kanıtlarının 07.05.2018 tarihli beyan dilekçesi ile dosyaya sunulduğunu, teknik bilirkişinin 10.....2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının 01.10.2010-30.07.2015 tarihleri arasında şirket e-posta hesabından 4276 adet e-postanın mesai saatleri dışında gönderildiğinin tespit edildiğini, hazırlanan ek raporda mesaj içerikleri ve gönderi tarih ve saatlerinin ... ... listelendiğini, davacının kurum e-posta hesabından e-posta göndermiş olduğunu, fiziken işyerinde olmasa dahi mesai sonrasında, hafta tatilinde telefon, sms, whatsapp, e-posta vb. iletişim araçları ile çalışandan ... yapmasını talep etmek ve bunun üzerinde çalışanın talep edileni yerine getirmek için geçirdiği zamanın çalışma saatinden sayılacağının açık olduğunu, fazla çalışmaya ilişkin ücret ödendiğine dair herhangi bir tespit bulunmadığını, dosyaya fazla çalışma bedelinin ödendiğine dair herhangi bir kayıt ve belge sunulamadığını, aralarında organik bağ bulunan Şirketler nezdindeki hizmet süresinin toplamı üzerinden izin ücreti alacağının hesaplanması gerektiğini belirterek ret kararının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının yıllık izin talebini 2010-2015 tarihleri arasındaki davalı işverende geçen çalışma dönemi ile sınırlandırdığı, davacı asilin duruşmadaki beyanında bu yönde olduğu, davalı işyerindeki çalışma döneminin 01.09.2010-30.09.2015 tarihleri arasında kabul edilerek kıdemine göre işe başlatmama tazminatının 5 ... olarak belirlendiği, davacının davalı işverende birden fazla yenilenen belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığı, başka adreste kurulu dava dışı ... ... ... Fabrikaları A.Ş. adına tescilli 1768 sicil nolu ... yerinden bildirimlerinin 27.09.1990-26.09.2005 ve 28.08.2007-31.08.2010 tarihleri arasında olduğu, bu iki dönem arasında 07.11.2005-27.08.2007 tarihleri arasında ... Endüstri A.Ş.'ye ait ... yerinden bildirimlerinin yapıldığı, 28.08.2007- 31.08.2010 tarihleri arasındaki çalışmaları nedeniyle işten ayrılış bildirgesinin 05 kodu ile bildirildiği, davacının farklı bir adreste bulunan ... yerinde belirli süreli yeni bir ... sözleşmesi ile çalışmaya başladığı, ... ... ... Fabrikaları A.Ş. ile davalı şirketin farklı tüzel tüzel kişiliğinin bulunduğu, ... yeri devri veya ... sözleşmesinin devri bulunmadığı, davacının davalı ... yerindeki çalışmasın yeni ve bağımsız bir çalışma olduğu, davalı ... yerindeki 5 tam yıl çalışma süresi ve 2013 yılında 50 yaşından gün alması nedeniyle hak ettiği izin gün sayısının 82 gün (3x14,2x20 )olacağı, davacının kabulünde olan izin gün sayısına göre kullanmadığı bakiye izni bulunmadığı anlaşıldığından yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı mesai ücreti alacağı talebini dava dilekçesinde yıllar itibari ile işveren ile yaptığı mail yazışmalarına göre belirleyerek talepte bulunduğu, davacı asilin duruşmadaki beyanında mesaileri mail gönderme saatlerini esas alarak hesapladığını, bir kısmını da saat saat hesapladığını, bu çalışmalarının ... yeri dışında atılan mailler olduğunu, çalışmaya başladığı saati not aldığını, bitirdiği saati ise maillerden bulduğunu, ... ... hesapladığını belirtmiş olup dava dilekçesine ekli listelerde tarih ve saat ve süre bulunduğu, davacının rutin mesaisinin hafta içi beş gün 08:00/17:30 saatleri olduğu, mail saatleri ile karşılarında çalışıldığı iddia edilen sürenin mesai bitiş saati ile uyumlu olmadığı, davacının beyanında işyeri dışında gönderdiği mail saatine göre çalışmayı bitirdiği saati hesapladığını belirttiği, davacının mail saatine göre ... yeri dışında çalıştığı saati kendi belirlediği ancak iddia ettiği ve listesine yazdığı sürede fiili olarak çalıştığını görgü tanıkları ile ispat edemediği, davacının ... yanlı iddiasına itibar edilemeyeceği, davacının ücretine mesai ücretinin de dahil olduğu, bu kaydın yıllık 270 saate kadar yapılan çalışmalar için geçerli olacağı, dinlenen davacı tanık beyanlarına göre davacının haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığı, davacının fazla çalışma iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından mesai ücreti talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusundaki sebeplerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, dosya kapsamına göre davacının fazla çalışma alacağının sübut bulduğunu ve yıllık izin ücret alacağı hesabına esas hizmet süresinin hatalı değerlendirildiğini beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konularındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.