Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9577 E. 2022/10347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada usulüne uygun şekilde birleştirilen davanın kapsamı, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerinin ispatı ile yıllık izin alacağı talebinin reddine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararında fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu alacak kalemlerini hüküm altına alması usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olup, ayrıca yıllık izin alacağı talebinin de bozma sonrası açılan yeni bir dava niteliğinde olması sebebiyle temyiz incelemesine konu edilemeyeceği değerlendirilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti

Davacı vekili; müvekkili asılın davalı Belediyeye ait ... ve temizlik işlerinde çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan sonlandırıldığını ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili; 30.07.2019 tarihli birleşen dava dilekçesinde 23.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti

Davalı vekili; davalı Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti

Mahkemece, davacının 30.04.2009 - 31.08.2014 tarihleri arasında davalı Belediyenin ... ve bahçelerinin temizlik işlerini ihale ile alan firmalarda en son brüt 1.228,05 TL ücretle çalıştığı, davalı ... ile davacının çalıştırıldığı işi ihale ile alan firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde son bulduğu ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı, tanık beyanlarıyla desteklenen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bilirkişi raporunda usulüne uygun olarak hesaplandığı, ıslah dilekçesinde yıllık ücretli izin alacağı da talep edilmiş ise de başvuru harcı yatırılmadığı gerekçesiyle usulüne uygun açılmayan yıllık ücretli izin alacağı talebinin reddine; diğer alacak kalemlerinin kabulüne karar verilmiştir.

Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci

Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı; davalı ve katılma yolu ile davacı vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2016/8746 Esas, 2019/7569 Karar sayılı kararı ile davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin ispatlanamadığı, ihbar tazminatı bakımından ise davalı tarafça sunulan ödeme belgesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ve birleşen dava ile talep edilen yıllık ücretli izin alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe

1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Taraflar arasında hüküm altına alınan fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Dairemiz kararlarında usuli kazanılmış hak ilkesine yer verilmektedir. Örneğin Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı kararında bu ilkeden “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum davaların uzamasının önüne geçmek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur.” şeklinde söz edilmiştir.

Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2016/8746 Esas, 2019/7569 Karar sayılı kararına uyulmuştur. Bozmada, ispatlanamayan fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına karşın belirtilen alacak kalemlerinin reddi yerine kabul edilmesi usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olmakla ikinci kez bozmayı gerektirmiştir.

3. Diğer yandan, yıllık ücretli izin alacağı talepli davanın Yargıtay tarafından bozulan dava dosyası ile birleştirilmesinin doğru olup olmadığı bir başka uyuşmazlık konusudur.

31.03.2011 tarihinde kabul edilip 14.04.2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 30 uncu maddesi gereğince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (6100 sayılı Kanun) eklenen geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrası ile “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü düzenlenmiştir.

07.11.2015 tarihli Resmî Gazete'de ilan edildiği üzere 5235 sayılı Kanun’un 24 ve 2 nci maddeleri uyarınca kurulan bölge adliye mahkemelerinin, 20.07.2016 tarihi itibarıyla tüm yurtta göreve başlaması nedeniyle bu tarih ve sonrasında verilen ilk derece mahkemesi kararları hakkında 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması olanağı kalmamıştır.

Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2016/8746 Esas, 2019/7569 Karar sayılı bozma kararı sonrasında açılan yıllık ücretli izin alacağı talepli 02.08.2019 tarihli dava, bozulan dava dosyası ile birleştirilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi üzerine bozulan dava dosyasındaki talepler, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağıdır. Talepler arasında yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığı dikkate alındığında; birleştirilen dava, ek dava olmayıp yeni bir davadır. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere göre ise yeni dava bakımından kanun yolu denetimi farklıdır. Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince yıllık ücretli izin alacağı konusunda verilen karar temyiz değil istinaf yoluna tabi olacaktır. Açıklanan husus gözetilmeden Mahkemece yıllık ücretli izin alacağının 6100 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesine atıfla birleştirilmesi hatalı olup dosyanın işbu dosyadan tefriki gerekmektedir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi de doğru olmamıştır.

Sonuç

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.