Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9580 E. 2022/12697 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İbra sözleşmesine dayanılarak yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davacının alacağının varlığının ispat edilip edilmediği ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: İbra sözleşmesinin işveren yetkilisinin imzasını içermemesi nedeniyle geçersiz olsa dahi, davacının icra takibine dayanak belge gereğince iş ilişkisinden kaynaklanan ücret ve tazminat alacaklarını talep ettiği ve hizmet süresi nazara alındığında ibra sözleşmesine konu alacakların ücret ve ihbar tazminatı olduğu sabit olduğundan, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunun da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 34. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 21.10.2013 tarihinden itibaren mali işler yöneticisi unvanı ile çalıştığını, davalı işverenin hiç bir neden göstermeden davacının ... sözleşmesini 25.07.2014 tarihinde feshettiğini, davalı aleyhine açtıkları işe iade davasının yargılamasının devam ettiğini, davacının ... sözleşmesini haksız şekilde fesheden işverenin davacıdan ibra sözleşmesi imzalamasını istediğini ve imza atmadığı takdirde haklarının kendisine ödenmeyeceğini bildirdiğini, işveren bünyesindeki çalışma süresi boyunca hak etmiş olduğu alacaklarının tamamının ödenmeyeceği korkusuyla ve tamamen mecburiyetten 25.07.2014 tarihli ibra sözleşmesini yasal hakları saklı kalmak kaydı ile imzalamak zorunda kaldığını, 25.07.2014 tarihli ve beş maddeden oluşan ibra sözleşmesinde davacının 13.936,03 TL normal ücret ve 29.264,20 TL tazminat olmak üzere 43.200,23 TL alacağı olduğu ve bunun 20.667,00 USD'ye karşılık geldiğinin belirtildiğini, bu tutarın 5.420,00 USD'sinin 23.07.2014 tarihinde davacının hesabına yatırıldığını, bakiye 15.247,00 USD'nin ise 12.08.2014 tarihinde davacının hesabına yatırılacağının düzenlendiğini ancak davalı Şirketin yatırması gereken parayı belirtilen tarihte yatırmayıp 18.08.2014 tarihinde davacının hesabına sadece 5.592,00 USD yatırdığını, davalı işverenin ibra sözleşmesi uyarınca ödemesi gereken bakiye 9.655,00 USD'yi ödememesi üzerine ... 19. İcra Müdürlüğünün 2016/6042 Esas numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve davalı işverenin haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalı işverenin haksız itirazının iptaline ve aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, davacının icra dosyasında takip dayanağı olarak ibra sözleşmesini eklediğini ancak ibra sözleşmesinde davalı irtibat ofis yetkilisinin imzasının olmadığını, takip dayanağı sözleşmeyi kabul etmediklerini, davacıya yapılan ödemeler dışında Şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının icra takibine dayanak belgeyi ibra sözleşmesi olarak gösterdiğini ve dava dilekçesinde başkaca bir açıklama yapmadığını savunarak davanın reddini ve kötüniyetli icra takibi nedeni ile davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi'nin 2020/134 Esas ve 2020/185 Karar sayılı İlamı ile kaldırılması üzerine yeniden yargılama yapılmıştır. ... bölge adliye mahkemesi kararında dava dilekçesinde ibra sözleşmesi gereğince ödenmediğini belirttiği ve icra takibine borç miktarının hangi alacak kalemine ilişkin olduğu açıklattırılarak (ibranamede tazminat ve ücret olarak belirtildiğinden) ücret bordroları ve banka kayıtları üzerinde gerekirse uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak ödenmeyen bakiye ücret alacaklarının bulunmadığı tespit edilsin, denilmiştir. Davacı vekilinin HMK 31'e göre istinaf ilamı uyarınca açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili buna ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Dosya bilirkişiye gönderilmiş, bu ibranamede davalının imzasının bulunmadığı görülmüş, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ibra sözleşmesi gereğince davacıya 23.07.2014 tarihinde 5.420,00 USD ödemenin gerçekleştiğini, kalan 15.247,00 USD'nin 12.08.2014 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak davalı işverenin belirlenen tarihte davacının hesabına sadece 5.592,00 USD ödeme yaptığını, bunun üzerine kalan 9.655,00 USD'nin davalı işverenden tahsili için icra takibinin başlatıldığını, ancak haksız olarak itiraz edildiğini, ibra sözleşmesinin Şirket yetkilileri tarafından hazırlandığını ve müvekkiline imzalatıldığını, dosya içerisine sunulmuş olan e-posta yazışmalarından, banka aracılığıyla yapılan kısmi ödemelerden davalı işverenin ibra sözleşmesini ikrar ettiğini ve kısmi ödemelerle uygulamaya geçirdiğini, davalı Şirketle müvekkili işçi arasında tanzim edilen diğer belgelerde de davalı işverenin imzasının bulunmadığını ve sadece Şirket kaşesinin yer aldığını, iyiniyetli müvekkilinin de imzanın gerekli olup olmadığını bilemediğini ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Dosyada, mahkemenin 04/03/2021 tarihli duruşmasında davacı vekiline dava dilekçesinde ibra sözleşmesinde ödenmediğini belirttiği ve icra takibine borç miktarını hangi alacak kalemine ilişkin olduğunu açıklaması için süre verildiği ancak davacı vekili tarafından ibranamede ödenmediği iddia edilen alacak kalemlerine ilişkin ayrıntılı beyan dilekçesi sunmadığı sadece ibranamede eksik yapılan ödemenin takibe konulduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya içeriği ile, dosyaya sunulan icra takibine dayanak ibranamede davalı şirketin yetkili temsilcisinin imzasının bulunmadığı, bu nedenle bu ibranameye itibar edilemeyeceği gibi geçerli de olmayacağı, ayrıca davacı tarafça davalı tarafın ibraname başlıklı belgede belirtilen miktarı borçlu olduğuna dair somut bilgi ve belge de bulunmadığı, alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, mahkemenin tespit ve değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olduğu ..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 420 nci maddesinin iki ve üçüncü fıkraları şöyledir:

"İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.

Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur."

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin bir ve ikinci fıkraları şöyledir:

"Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir."

3. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında 01.03.2014-25.07.2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalışmalarının kayıtlı olduğu ve SGK'ya verilen işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeninin 04 kod numarası ile "Belirsiz süreli ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi" olarak bildirildiği, ayrıca dosyada mevcut davacıya ait Yapı Kredi Bankası hesap hareketlerinden ibra sözleşmesinde belirtildiği üzere 23.07.2014 tarihinde 5.420,00 USD ödeme yapıldığı görülmektedir.

3. İtirazın iptaline konu ... 19. İcra Müdürlüğünün 2016/6042 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı (davacı) Mehmet Germeşik tarafından borçlu (davalı) ... aleyhine 11.012,00 USD ücret ve tazminat bakiye alacağının ilâmsız takibe konulduğu, borcun sebebinin 12.08.2014-25.07.2014 tarihli ibranameden kaynaklanan bakiye alacak olarak belirtildiği ve ekinde sunulan 25.07.2014 tarihli "İbra Sözleşmesi" başlıklı belgede; "... Mehmet Germeşik'nin işveren Ocean Energy Fze ... İrtibat Bürosun'dan mevcut toplam alacağı 43.200,23 TL karşılığı olan 20.667,00 ... Doları dır. 2. Ödeme şekli ve tarihi şu şekildedir; işveren tarafından Mehmet Germeşik'nin ...IBAN nolu hesabına 23/07/2014 tarihinde 5.420,00 TL ... Doları ödenmiştir. Kalan 15.247,00 ... Doları 12/08/2014 tarihinde ..IBAN nolu hesabına yatırılacaktır. 3. ... bu ödemenin yapılması halinde şirket nezdinde doğan alacak kalemlerinin tamamı faizi dahil olmak üzere ödenmiş olacak ve Mehmet Germeşik'nin işveren Ocean Energy Fze ... İrtibat Bürosun' dan tüm çalışma süresine ilişkin her hangi bir hak ve alacağı kalmayacaktır. Mehmet Germeşik fazlaya ilişkin haklarından gayri kabili rücu şekilde feragat etmektedir.4.... Sözleşmeyi anlaşma yoluyla sona eren Mehmet Germeşik, ... sözleşmesi nedeni ile herhangi bir konuda Şirket aleyhine dava açmayacağını ve tüm konularda tam bir şekilde kabil-i rücu olmak üzere ibra ettiğini belirtir. ..." şeklinde ibarelerin yazılı olduğu; ibra sözleşmesinde sadece davacının imzasının bulunduğu, borçlu (davalı) ... vekilinin borca, faize ve fer'ilere itiraz ettiği ve yine borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte icra takibinin dayanağı olarak sunulmuş ibra sözleşmesinde borçlu (davalı) yetkilisinin imzasının bulunmaması sebebi ile belgeyi de kabul etmediklerini belirttiği anlaşılmaktadır.

4.Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davalı işveren ile davacı arasında 21.10.2013-25.07.2014 tarihleri arasında ... ilişkisinin mevcut olduğu ve 25.07.2014 tarihinde sona erdiği, ibra sözleşmesinin davalı işveren yetkilisinin imzasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu düşünülse dahi davacının icra takibine dayanak belge gereğince ... ilişkisinden kaynaklanan ücret ve tazminat alacaklarını talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla ve davacının hizmet süresi nazara alındığında ibra sözleşmesine konu alacakların ücret ve ihbar tazminatı olduğu sabit olmakla İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan ve davacının ücret ve ihbar tazminatı alacaklarının hesaplandığı 31.08.2021 tarihli bilirkişi raporu da bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.