Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10272 E. 2023/9552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının imzasını içeren ibranamenin davalı savunması ve işyeri kayıtları ile çelişip çelişmediği, buradan varılacak sonuca göre ibranamenin geçerli olup olmadığı ve ibranamede ödendiği belirtilen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden davanın reddinin gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, dosya kapsamındaki tüm delilleri değerlendirerek ve ibranamenin davalı savunması ve işyeri kayıtları ile çelişmediğine kanaat getirerek davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğundan, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2021/853 E., 2022/167 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2011/29 Esas, 2014/962 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, 17.04.2018 tarihli ve 2018/65 Esas, 2018/203 Karar sayılı karar ile bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.03.2007-04.08.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, çalışma saatlerinin 18.30-08.00 arasında olduğunu, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek belirtilen işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı işveren cevap dilekçesi sunmamış, 29.04.2011 tarihli duruşmada davalı temsilcisi açılan davayı kabul etmediklerini, davacının alacağının bulunmadığını beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2011/29 E., 2014/962 K. sayılı kararı ile; dosya kapsamına sunulan ibranamenin basılı ... şeklinde olduğu, davacının ismini yazıp imzaladığı, işçinin bu imza karşılığında kıdem ve ihbar tazminatlarını aldığı, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olmasının düşünülemeyeceği, savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğunun kabul edilmesi gerektiği, somut olayda cevap dilekçesi, işveren temsilcisi beyanları ve ibraname içeriği bir arada değerlendirildiğinde ibra sözleşmesinin geçersiz olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 01.11.2017 tarihli ve 2015/14259 Esas, 2017/17218 Karar sayılı kararı ile; davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosyada mevcut imzası inkâr edilmemiş ibranamenin 04.08.2009 tarihli olup, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun ( mülga 818 sayılı Kanun) yürürlükte olduğu döneme ait olduğu, ibraname çalışırken alınmamış, savunma ile çelişmiyor ve irade fesadı ile malul değil ise verildiği tarih itibarıyla geçerli olduğu, söz konusu ibraname bu yönüyle incelendiğinde diğer hususlarla birlikte “Hafta ve genel tatil günlerine ait ücretlerimi ayrıca yapmış olduğum fazla mesai ücretlerimi eksiksiz olarak aldım.” ibaresini içermekte olup işveren temsilcisinin 20.12.2011 tarihli oturumda “Ben fazla çalışma ve hafta sonu ücretlerini ödedim, bayramlarda da kısmen izin verdim.” şeklindeki savunmasının ibraname ile çelişki içermediği, ibranamede davacı işçinin söz konusu alacaklarını aldığını belirtmekte, duruşmada dinlenen işveren temsilcisinin de aynı borçları ödediğini savunmakta olduğu, sadece ... ... ve genel tatil ücreti yönünden kısmen çalışmadan söz edilse de çalışılan ... ... ve genel tatil bakımından yine bir ödemenin varlığının söz konusu olduğu, var olmayan bir borç için ibradan söz edilemeyeceği kuralının da davalı tarafın “ödedim” şeklindeki savunması için değil, “Fazla mesai, ... ... ve genel tatil ile hafta tatilinde çalışılmadı.”savunması için geçerli olabileceği; kaldı ki somut olayda böyle bir savunmanın da bulunmadığı, ibraname ile savunmanın çelişmemesi ve ibranamenin geçerlilik bakımından yukarıda söz edilen diğer unsurları da taşıması karşısında ibranameye değer verilerek davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının reddi yerine kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 17.04.2018 tarihli ve 2018/65 E., 2018/203 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten, dosyada bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının 16.03.2010 tarihli tutanağında davalı işyeri muhasebe işleri sorumlusu E.S'nin, davacının hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücret alacağının hiç doğmadığı savunmasında bulunduğu, davacı hakkında sadece 2007/Eylül-... ayları itibarıyla değişik sürelere ilişkin fazla çalışma ücreti tahakkuklarının bulunduğu, açıklanan nedenlerle ibraname ile savunmanın çeliştiği, ayrıca cevap dilekçesi sunmayan davalı beyanının savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davalının ödeme itirazında bulunmakla birlikte savunması ile çelişen ve bu nedenle geçersiz olduğu kabul edilen ibranameyle bu itirazını ispat edemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Direnme kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2021 tarihli ve 2018/9-1024 Esas, 2021/1039 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin temyizi yönünden, davacı vekilinin Mahkemece verilen ilk karara yönelik tüm temyiz itirazlarının ... Dairece reddedildiği görülmekle, direnme kararına yönelik temyiz isteminde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; davalı temyizi yönünden yapılan inceleme sonunda, dosya içeriğinde bulunan 04.08.2009 tarihinde düzenlenen ve davacı tarafından imzası inkâr edilmeyen ibranamede ise davacının hafta tatili ile genel tatil günlerine ait ücretlerini ve yapmış olduğu fazla çalışma ücretlerini eksiksiz olarak aldığını, işyerinden herhangi bir alacağının kalmadığını, işyerini geçmişe dönük olarak da ibra ettiğini beyan ettiğinin görüldüğü, davalı işveren temsilcisinin, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödendiği, bayramlarda kısmen izin verildiği ve davacının hiçbir alacağının bulunmadığını savunduğu; ibranamede de davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücretlerinin ödendiğine dair ifade dikkate alındığında, ibranamenin savunma ile çelişmediğinin açık olduğu, ayrıca davalı işveren temsilcisi ... ... ve genel tatil günleri yönünden kısmen izin verildiğini ifade etmekle birlikte kısmen çalışma nedeniyle kısmen izin kullandırma şeklinde bir ödemenin var olduğu; öte yandan ibranamenin davalı işveren tarafından davacının iradesi fesada uğratılarak alındığının da davacı işçi tarafından kanıtlanamadığı, açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre Mahkemece 04.08.2009 tarihli ibranameye değer verilerek ve fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi gerektiği, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen ... Daire bozma kararına uyulmak gerekirken eksik araştırma ve hatalı kabulle önceki kararda direnilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/9-1024 E., 2021/1039 K. sayılı ilâmı doğrultusunda 04.08.2009 tarihli ibraname geçerli olduğundan işbu ibranameye değer verilerek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı işveren vekili tarafından davacının kendi isteği ile işi bıraktığı iddia ve beyan edilmiş olmasına karşılık kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ibranameye konu edilmesinin bir çelişki olduğunu, davalıya ait işyerinde yapılan teftiş esnasında davalı Şirket muhasebe yetkilisinin tutanak altına alınan beyanları ile davacının yıllık ücretli izin hakkının kullandırıldığı, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmalarının olmadığı beyan edilmiş olmasına karşılık hak kazanmadığı savunulan bu alacak kalemlerinin ibraya konu edilmesinin çelişkili olduğunu, davalı tarafça davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatili ücretlerinin çalıştığı süre zarfı içerisinde ödenerek ifa edildiği beyan edilmiş olmasına karşılık ödenmiş bu alacak kalemlerinin ... sözleşmesinin feshi tarihinde düzenlenen ibranameye konu edilerek yeniden ödenmiş olmasının da bir diğer çelişki olduğu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının imzasını içeren ibranamenin davalı savunması ve işyeri kayıtları ile çelişip çelişmediği, buradan varılacak sonuca göre ibranamenin geçerli olup olmadığı ve ibranamede ödendiği belirtilen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatili ücreti alacakları yönünden davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (mülga 1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.