Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11179 E. 2023/11741 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçirildiği tarihten sonraki dönem için açtığı muvazaaya dayalı alacak davasından kaynaklanan ilave tediye ve ücret farkı alacaklarına uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağına yasal faiz, ücret farkı alacağına ise en yüksek mevduat faizinin uygulanması gerektiği, her iki alacağa da arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/215 E., 2023/119 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığında 01.10.2000-12.....2018 tarihleri arasında 17 Yıl, 8 ay, 12 gün süreyle aralıksız olarak müzisyen/idari işler personeli olarak çalıştığını, bütün hizmet süresi boyunca davalı Belediyenin işinde, davalı Belediyenin işçisi olarak çalışmasına karşın kayıtlarda davalı Belediyenin Şirketi olan ve dava ihbar olunan ... İnşaat Güvenlik Taahhüt Hizmetleri Nakliye Turizm San. Tic. AŞ'nin (... İnşaat Şirketi) işçisi olarak gösterildiğini, davalı ... Başkanlığının, ... İnşaat Şirket ile imzaladığı hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu ve davacının başından beri davalı asıl işveren ...’nın işçisi olduğunu ileri sürerek davalı ... ile ihbar olunan ... İnşaat Şirketi arasındaki muvazaanın tespiti ile fark kıdem tazminatı, ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında personele dayalı hizmet alımı sözleşmesi kapsamında çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında belediye iştiraki dava dışı Şirkette 01.04.2018 tarihinde işçi statüsüne geçirildiğini ve aynı mevzuat gereği 12.....2018 tarihinde emeklilik veya yaşlılık aylığı almaya hak kazanması nedeniyle 12.....2018 tarihi itibarıyla emekliye ayrıldığını, davacının ücret, ikramiye ve diğer sosyal hakları ile hizmetine karşılık kıdem tazminatının ödendiğini, bakiye alacağının bulunmadığını, davacının talebi üzerine belediye iştiraki dava dışı Şirket işçisi olduğu tarihten emekli olduğu tarihe kadar geçen hizmetine karşılık olarak ücret farklarının da davacıya ödendiğini, davacının muvazaa iddiasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/317 Esas, 2020/589 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, başından itibaren davalı Belediyenin işçisi olarak çalışmasına karşın, kayıtlarda davalı Belediyenin iştiraki olan dava dışı ... İnşaat Şirketinin işçisi olarak gösterildiğini, davalı ... ve dava ihbar olunan ... İnşaat Şirketi arasındaki ilişkinin ve davalı Belediyenin ... ve işlemlerinin muvazaaya dayandığı gerekçesiyle dava konusu alacakların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 29.11.2021 tarihli ve 2021/357 Esas, 2021/3302 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin muvazaanın tespiti yönündeki değerlendirmesinin isabetli olduğu, davacının kadrolu belediye çalışanları ile aynı işi yaptığı, bu doğrultuda emsal kadrolu işçi ücreti esas alınarak bulunan fark ücret alacaklarının tahsiline ilişkin hükmün isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 14.03.2022 tarihli ve 2022/2565 Esas, 2022/3357 Karar sayılı ilâmı ile; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı Belediyenin alt işvereni olan çeşitli Şirketlerde çalışırken 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 24 üncü madde hükmü uyarınca kadroya alınma talebinde bulunduğu, sonrasında davacı işçinin 696 sayılı KHK hükümleri uyarınca 01.04.2018 itibarıyla Belediye Şirketi olan dava dışı ... İnşaat Şirketinde işçi olarak işe alındığı, davalı ... ile ihbar olunan Şirket arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu ve davacının başından itibaren davalı Belediyenin işçisi olduğu yönündeki tespit yerinde ise de 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesi gereğince davacının, ihbar olunan ... İnşaat Şirketinde kadroya alındığı ve fesih tarihine kadar çalışmasına bu Şirkette devam ettiği anlaşıldığından, davacının yasal düzenleme nedeniyle ihbar olunan ... İnşaat Şirketinde kadroya geçtiği tarih olan 02.04.2018 tarihinden sonraki çalışmalarının muvazaalı kabul edilmesinin hatalı olduğu ve hüküm altına alınan alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılamada, davalı ... ile dava dışı ... İnşaat Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olup aralarında işçi teminine yönelik ilişki olduğu, buna göre davacının ihbar olunan ... İnşaat Şirketinde kadroya geçtiği tarih olan 02.04.2018 tarihine kadar davalı Belediyenin işçisi olduğu gerekçesiyle bakiye kıdem tazminatı, ilave tediye ücreti ve fark ücret alacakları hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 05.05.2023 tarihli tashih kararında; kararın hüküm kısmında istinaf yolu olarak gösterilen kanun yolunun Yargıtay olduğuna karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının fesih tarihine kadar muvaazalı ilişki içinde çalıştırıldığını, kararın bu yönden isabetsiz olduğunu, giydirilmiş ücret hesabının hatalı yapıldığını, kıdem tazminatı bozma kapsamı dışında kalmasına rağmen yanlış ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplandığını, alacak miktarlarının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının kadroya geçerken verdiği sulh ve feragat belgesi doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, muvaaza kabulünün hatalı olduğunu, bu kabule bağlı olarak fark ücret ve ilave tediye alacaklarına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının gözetilmediğini, İlk Derece Mahkemesince davacının sendika üyeliğine ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşullarının araştırılmadığını, bu hususlar netleştirilmeden hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, ayrıca davacının müvekkil Belediye ile Sendika arasında yapılan önceki dönem toplu ... sözleşmelerinden yararlanmasının mümkün olmadığını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, ilave tediye alacağına ancak yasal faiz işletilebileceğini, hükmedilen faize, faiz türüne ve faiz başlangıcına itiraz ettiklerini, temerrüdün gerçekleşmediği bir durumda faiz ödenmesinin söz konusu olmayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, bozma ilâmı doğrultusunda kadroya geçirildikten sonra dönem için muvazaaya dayalı taleplerinin reddine karar verilip verilmediği ile kıdem tazminatı dışındaki alacaklara hükmedilmesi gereken faiz ve hüküm altına alınan ilave tediye alacağına işletilecek faiz türü hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 24 üncü madde.

3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun'da düzenlenen bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. İlk Derece Mahkemesince ilave tediye alacağına, davacının talebi de gözetilerek en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.

3. Dairemizin 14.03.2022 tarihli ve 2022/2565 Esas, 2022/3357 Karar sayılı bozma ilâmında da açıklandığı üzere, hüküm altına alınan ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, alacağın bir kısmına son tutanak tarihinden, bir kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Tarafların İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (b) ve (c) numaralı bentleri hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine; "b) Davacının toplam brüt 146.232,95 TL ücret farkından doğan alacaklarının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 25.03.2019 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,"

"c) Davacının toplam brüt 35.458,05 TL ilave tediye ücreti alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 25.03.2019 tarihinden itibaren, mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faiziyle birlikte davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.