Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1117 E. 2023/1701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasında, itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesinin dava şartı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespitine itiraz dilekçesinin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 43. maddesi gereğince görevli makama kaydettirilmesinin dava şartı olduğu ve davacının bu şartı yerine getirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2551 E., 2022/2203 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/28 E., 2022/186 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 71479 sayılı yetki tespitine ilişkin vermiş olduğu kararın müvekkili Şirkete usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, müvekkili Şirket yetkililerinin davaya konu işbu karardan 17.01.2022 tarihinde tesadüfen haberdar olduklarını, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının açık olduğunu, zira müvekkili Şirketin (25999-65393-36522) ... Elektronik Tebligat Sistemi (...) hesabına sahip olduğunu, müvekkili Şirkete yapılan tüm tebligatların elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğunu, müvekkili Şirkete elektronik yolla tebligat yapılmadan PTT marifetiyle tebligat yapılmış olmasının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, kaldı ki müvekkili Şirketin pandeminin başından itibaren uçuşlarını durdurduğunu ve uzaktan çalışmaya geçtiğini, bu nedenle tebligatın yapıldığı adreste müvekkili Şirket nezdinde çalışan hiç kimse bulunmayıp Şirket yetkililerinin de tebligat yapıldığı esnada adreste bulunmadığını, tebliğ esnasında müvekkili Şirket yetkilisinin bulunmadığının tebliğ mazbatası ile tespit edilmediğini, hâl böyle iken tebligatın doğrudan doğruya evrak almaya yetkili bulunmayan bir kimseye yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, yetki tespit kararının açıkça usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkili Şirkete ait işyerlerinin bir bütün olarak dikkate alınmadığını, bu dikkate alınmadan davalı Sendikanın yüzde kırk üyeye ulaştığı kanaati ile yetki tespitine karar verildiğini, müvekkili Şirketin 9 tane işyeri bulunmasına rağmen 8 tane işyerinde çalışanların sayısının hesaplandığını, ... Yer İşletmede çalışanların bu hesaplamaya dâhil edilmediğini, müvekkiline ait 9 tane işyerinde çalışanların sayısının yetki tespit kararında yer aldığı gibi 740 değil ... Yer İşletmede çalışan 340 kişi ile birlikte toplam 1081 olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 71479 sayılı yetki tespit kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça e-tebligat adresi bulunmayan tüzel kişilere diğer yollarla da tebligat yapılabileceğinin ve bu tebligat biçiminin usule uygun olduğunun düzenlendiğini, taraflarınca yapılan araştırmada davacı ... Air Taşımacılık AŞ adına kayıtlı herhangi bir e-tebligat adresine ulaşılamadığını, bu nedenle Bakanlık tarafından posta yolu ile yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, dolayısıyla hukuki yarardan yoksun ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen prosedür dışında dava açma olanağı bulunmadığını, itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediğini, yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrin görüşleri gereğince yetki tespit davaları açısından bu durumun geçerlilik şartı olduğunu, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince esasa girilmeksizin öncelikle süre ve usul yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ve ekinde dava konusu çoğunluk tespitine itirazın dayandırıldığı somut hiçbir delile yer verilmediğini, dava dilekçesinde dava konusu yetki tespitine konu işyerlerinde yapılan işlerin girdiği işkolu ile ilgili işbu dava ile bağlantısız açıklamalara yer verildiğini savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, görevli ve yetkili makamlarca usul ve kanuna uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptalini gerektirecek bir hususun bulunmadığını savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta davacı ... Air Taşımacılık AŞ tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 71479 sayılı yetki tespitinin iptalininin talep edildiği, dosya içeriğine göre davacı ... Air Taşımacılık AŞ tarafından itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediği, olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptaline dair dava açılmadan önce altı ... günlük kesin süre içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesi gerektiği, bu hususun yetki tespitinin iptali açısından dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; yetki tespitine ilişkin kararın müvekkili Şirkete usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, müvekkili Şirket yetkililerinin davaya konu işbu karardan 17.01.2022 tarihinde tesadüfen haberdar olduklarını, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının açık olduğunu, zira müvekkili Şirketin (25999-65393-36522) ... hesabına sahip olduğunu, müvekkili Şirkete yapılan tüm tebligatların elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğunu, müvekkili Şirkete elektronik yolla tebligat yapılmadan PTT marifetiyle tebligat yapılmış olmasının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, kaldı ki müvekkili Şirketin pandeminin başından itibaren uçuşlarını durdurduğunu ve uzaktan çalışmaya geçtiğini, bu nedenle tebligatın yapıldığı adreste müvekkili Şirket nezdinde çalışan hiç kimse bulunmayıp Şirket yetkililerinin de tebligat yapıldığı esnada adreste bulunmadığını, tebliğ esnasında müvekkili Şirket yetkilisinin bulunmadığının tebliğ mazbatası ile tespit edilmediğini, hâl böyle iken tebligatın doğrudan doğruya evrak almaya yetkili bulunmayan bir kimseye yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, usulsüz tebligat neticesinde gerçekleşen bu durumda yetki tespiti kararını kesinleştiren ve davalı Sendika adına yetki belgesi düzenleyip yetki tespiti sürecini tamamlayan Kuruma itiraz dilekçesinin kaydettirilmesinin herhangi bir hukuki yararı bulunmadığını, Anayasa Mahkemesi kararları ile sabit olduğu üzere bir davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile reddedilmesinin usul hukukundaki imkânlar gözetildiğinde başvurulacak son çare olması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta davacının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 71479 sayılı yetki tespitine ilişkin vermiş olduğu kararın iptalini talep ettiği, bununla birlikte dosya içeriğine göre davacı tarafından itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediği, olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptaline dair dava açılmadan önce altı ... günlük kesin süre içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesi gerektiği, bu hususun yetki tespitinin iptali açısından dava şartı olduğu, aksi hâlde davanın esasa girilmeksizin reddedileceği, İlk Derece Mahkemesince işin esası incelenmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de aşağıda yazılı şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.