Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11546 E. 2023/16016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, davalı kurumu asıl işveren olarak kabul ederek fark ücret alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair somut delil bulunmadığı ve alt işveren-asıl işveren ilişkisinin geçerli olduğu değerlendirilerek, davacının fark ücret talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1572 E., 2022/2155 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/277 E., 2021/9 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 23.....2020 tarihli ve 2019/964 Esas, 2020/332 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.....2014 tarihinde davalıya bağlı 9. Bölge Müdürlüğünde sürveyan işçisi olarak çalıştığını, davalı Kurumda alt işveren firmalar sürekli değişmesine rağmen davacının aynı işyerinde aynı sıfatta çalıştığını, alt işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım ihalelerinin muvazaalı olduğunu, asıl işin muvazaalı olarak alt işverenlere devredildiğini ileri sürerek müvekkilinin başından beri davalı ... işçisi sayılması gerektiğinin tespiti ile fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili Kurum arasında bir ... sözleşmesinin bulunmadığını, ... yüklenici firmalara ihale edildiğinden müvekkili Kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, davacının özlük haklarından alt işveren firmaların sorumlu olduğunu, muvazaalı bir ilişkinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin emsal kararları dikkate alınarak 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un (6001 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi uyarınca 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinde öngörülen sınırlamalara tâbi olmaksızın işlerin alt işverene verilebileceği, hizmetlerin başkasından satın alınmasını mümkün kıldığı, bu durumda sadece 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası ve 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılabileceğinin düzenlendiği, bu düzenlemelere göre muvazaa iddiasının ileri sürelebilmesi için ilk kez kendini kurumun doğrudan işe alması ve sonradan alt işverenlere işi vermiş olması veya 6098 sayılı Kanun anlamında açıkça muvazaa olgusunun ortaya çıkması gerektiği, somut uyuşmazlıkta asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının ücret fark alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tüm dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarından çalışma koşullarının davalı Kurum tarafından belirlendiğini, işin yürütümünde kullanılan araç ve gereçlerin davalıya ait olduğunu, ... sözleşmesinin kurulmasında ve feshinde ... söz sahibinin davalının yetkilileri olduğunu, davacının davalının asıl işinde çalıştığını, bu işin yapılmasında davalı Kurumun uzmanlığa sahip olduğunu, davacı ile davalının işçilerinin aynı işyerinde beraberce çalıştığını, dava dışı yüklenici firmaların işyerinde bağımsız bir ... organizasyonuna sahip olmadığını, işlerini yerine getirecek uzmanlıklarının da bulunmadığını, sadece istihdam edilen işçilere her ay kendisine ödenen hak edişlerden ücret ödemesi yaptığını ve işçilerin sigortasını yatırdığını ve davalı Kuruma işçi temin ettiğinden dava dışı yüklenici şirketlerin işveren sıfatını kazanmadığını, işverenin davalı Kurum olduğunu, davacı ve işveren arasındaki bağımlılık ilişkisinin davacı ile davalı Kurum arasında gerçekleştiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınmasının mümkün olduğu, dosya kapsamında davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair somut delil bulunmadığı ve alt işveren asıl işveren ilişkisinin geçerli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davacının muvazaadan kaynaklı dava konusu fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.