Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11773 E. 2023/11153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmeyen yabancı uyruklu işçilerin dikkate alınamayacağı ve davalı sendikanın Kuruma bildirilen işçiler arasında gerekli çoğunluğu sağladığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/811 E., 2023/796 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/70 E., 2023/8 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün E-740338328-553.02 [103.20] -2793318 sayı ve 09.12.2020 tarihli olumlu yetki tespiti kararı ile davacıya ait işyerinde 181 işçinin çalıştığı, 91 işçinin ... üyesi olduğu ve davalı Sendikanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere yetkili olduğunu tespit ettiğini, olumlu yetki tespiti yazısının müvekkili tarafından bilişim sistemleri üzerinden 15.12.2020 tarihinde haricen öğrenildiğini, söz konusu olumlu yetki tespiti kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davaya konu işyerinde yetki tespit tarihi itibarıyla 184 işçi çalıştığını, davalı Sendikanın kanunun aradığı yeterli çoğunluğu sağlayamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün E-740338328-553.02 [103.20] -2793318 sayı ve 09.12.2020 tarihli olumlu yetki tespiti kararının iptaline, davalı Sendikanın yetki tespit başvuru tarihi olan 07.12.2020 tarihinde davacıya ait işyerinde çoğunluğu sağlayamadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirkete ait metal işkolunda faaliyet gösteren 1069318.054 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı bir işyerinin bulunduğunun görüldüğünü, yetki tespitinin işyeri düzeyinde verildiğini, yetki tespitinin usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işbu davanın 6356 sayılı Kanun'da öngörülen sürelerde ve usule uygun olarak açılmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacıya ait işyerinin ... adresinde bulunduğunu, yetkili mahkemenin ... ... mahkemeleri olduğunu, Sendikanın 6356 sayılı Kanun'un aradığı şartları sağladığını ve davacı işverenlik ile toplu ... sözleşmesi yapma yetkisine hak kazandığını, davacının iddialarının aksine Sendikanın yetki tespitinde belirtilenden daha çok üyesi bulunduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın yasal süresi içinde açıldığı, davacının yetki tespitine itiraz dilekçesinde ve ekinde somut delil sunmadığı, ayrıca yetki tespiti başvuru tarihi olan 07.12.2020 itibarıyla davacı işyerinin 180 işçi çalıştırdığı, bunlardan 92 işçinin (%51,11 oranında) ... Metal Sendikasına üye olduğu, dolayısıyla toplu ... sözleşmesi yapmak için kanunun aradığı üyelik şartının sağlandığı kabul edilerek usulüne uygun düzenlendiği anlaşılan 02.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlere ve 14.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla davalı işyerinde çalışan işçi sayısı ve sendikalı işçi sayısı konusunda yapılan hesaplamalara itibar edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası, ILO 87 No.lu Sözleşme, ILO 98 No.lu Sözleşme, Avrupa Sosyal Şartı başlıklı yasal düzenlemelerin ilgili maddeleri gereğince sendika yetki başvurusu tarihinde (07.12.2020) işyerinde çalışan Güney Kore Cumhuriyeti vatandaşı 3 çalışan B.H.J, D.K. ve J.K'n'in çalışan sayısına dâhil edilmesi gerektiğini, bu kişilerin dâhil edilmesi ile işyerinde çalışan sayısının yetki tespiti başvurusu tarihi itibarı ile 184 kişi olduğunu, Sendikanın 93 üye sayısına ulaşamadığını, yetki başvurusunun yapıldığı 07.12.2020 tarihinde H.T. ve M.D. isimli çalışanların emredici yasal prosedür eksikliği nedeniyle sendika üyesi sayılmaması gerektiğini, M.D'nin üyelik başvurusunun 07.12.2020 gün ve saat 22.28 şeklinde resmî kayıtlara geçtiğini, M.D'nin yetki tespiti dosyasında sendika üyesi sayılmadığını, ... Metal Sendikasının 07.12.2020 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla M.D. ve H.T'nin üyeliklerinin onaylandığının kayıtlarla sabit olduğunu, 07.12.2020 tarihli yetki başvurusu anında her iki kişinin de üyeliğe kabul kararının eksik olduğunu, bu işçilerin üye sayılmaması gerektiğini, işyerinde 07.12.2020 tarihindeki işyeri toplam çalışan sayısının 173+3+3+2+3= 184 kişi olduğunu, işyeri çalışan sayısının tespitinin hatalı olduğunu, başvurunun yapıldığı esnada H.T. ve M.D. isimli işçilerin sendika üyesi olmadığının görüldüğünü, M.D'nin davada üye sayılmasının doğru olmadığını, davalı Sendikanın üyeliğe kabul kararlarının sonuncusunun 07.12.2020 tarih ve 240 sayı ile alınmış olduğunu, anılan H.T. ve M.D'nin üyeliğinin bu kararla onaylanmış göründüğünü, Bakanlığa yetki başvurusunda bulunulduğu anda bu kararın alınmamış olduğunun ve üyeliğe kabul prosedürünün tamamlanmadığının kesin olduğunu, işbu üyeliğe kabul kararının gecikmeli ve geçmişe dönük alındığının açıkça görüldüğünü, sendikaya üye işçi sayısının 90 kişi olduğunun kabulü gerektiğini, anılan yabancı ülke vatandaşı 3 çalışanın Güney Kore Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında akdedilen ikili sosyal güvenlik anlaşmaları sebebiyle sigortalı hizmet listelerinde görünmediğini ancak bu durumun anılan işçilerin resmî kurumlarda kaydının olmadığı anlamını taşımadığını, SGK kayıtlarında yer almayan yabancı işçilerin her birinin resmî çalışma izin belgesi ve ikamet izinleriyle çalıştıklarını, yetki tespiti kararında ve bilirkişi raporunda sendika üyesi görünen tüm işçilerin aynı işkolunda faaliyet gösteren sendikalara üyeliklerinin bulunup bulunmadığının, bu yönde üyelikler bulunması hâlinde üyeliklerin düşmesi ve istifa bilgilerinin eksik araştırıldığını, aynı işkolunda çifte sendikalılık bulunup bulunmadığı ve mevcut üyeliklerin geçerli olduğu dönemlerin tespit edilip değerlendirilemediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapıldığı, başvuru tarihi itibari ile celp edilen dönem bordrolarına göre tespit tarihinde işyerinde çalışması bildirilen işçilerin sayısının 180 olduğu, bu işçilerin içinde yabancı uyruklu çalışan olarak bir işçinin bildirildiği, sendikalı işçi sayısının 92 olduğu, Bakanlık yetki tespitinde dönem bordrosunda yer almayan bir işçinin dâhil edilerek işçi sayısının 181 olarak tespit edildiği, tespit tarihi itibari ile sendika üyeliği onaylanan bir işçi dikkate alınmaksızın üyesi sayısının 91 olduğunun kabulü ile yetki tespiti kararı verildiği, yetki tespitinde Bakanlıkça kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile SGK'ya yapılan işçi bildirimlerinin esas alınacağı, Kuruma bildirilmeyen işçilerin yetki tespitinde dikkate alınamayacağı, davacının işçi sayısına dâhil edilmesi gerektiğini belirttiği üç yabancı işçinin Kuruma bildirilmediği, yetki tespitinde dikkate alınamayacağı, davacının itirazında belirttiği çalışan sayısının 185 olduğu, bunlardan birinin işe girişinin yetki tespiti sonrasında yapıldığı, listedeki 4 yabancı işçiden birinin işveren vekili olduğunun belirtildiği, diğer üç yabancı işçinin yetki tespiti tarihi itibarıyla Kuruma bildirilmediği, davalı Sendikanın yetki tespiti için gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasa'nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

....07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.