Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11827 E. 2023/12576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi ile çalışan işçinin, belediye ve hizmet alım şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, daire bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnmesinin hukuki olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı, önceki direnme kararında usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesinin davalı lehine kazanılmış hak oluşmadığı, muvazaa iddiasının yargılamanın tüm aşamalarında ileri sürüldüğü, sorumluluk primi hesabına ise itiraz edilmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/112 E., 2023/235 K.

KARAR : Direnme

Taraflar arasında ... 1. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/14769 Esas, 2022/16010 Karar sayılı kararı ile; davacının personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında istihdam edildiği hususu ile dava dışı Şirketin davalı Belediyeden ayrı bir organizasyondan, uzmanlıktan ve hukuksal bağımsızlıktan yoksun olduğu, davalı Belediyenin işçilerini kendi bordrosunda gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği, yönetim hakkının davalı ... tarafından kullanıldığı hususları bir arada değerlendirildirilerek davalı ... ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiş ise de; 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun ile 4734 Kamu İhaleleri Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 4735 Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, bu sebeple söz konusu düzenlemelerin yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonraki çalışma dönemi için yapılan personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin sırf bu sebeple muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davacının 01.07.2014-31.12.2016 dönemi dışındaki çalışmalarının muvazaalı olduğunun kabulünün ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda sorumluluk primi alacağının davacı yol ustası olmasına karşın temizlik işçisi olarak kabul edilerek hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/14769 Esas, 2022/16010 Karar sayılı bozma kararına, 17.11.2020 tarihli ve 2020/2231 Esas, 2020/16195 Karar sayılı önceki bozma ilâmında "....Somut uyuşmazlıkta, kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu dönem yönünden hesaplanan ve hüküm altına alınan alacaklar bakımından mahkeme kararı doğru olup ..." denilmek suretiyle hesap yapılan kısım yönünden hesaplamaların yerinde görüldüğü, sadece ihale dönemleri bakımından muvazaanın bulunup bulunmadığı noktasında bozma kararı verildiği, böylece anılan bozma ilâmına uyulmakla davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesiyle direnilmiş ise de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından dava dışı Şirket nezdinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı raporda, davacının çalıştığı ihalelere ilişkin bir değerlendirmenin yer almadığı dikkate alındığında davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu söylenemez. Kaldı ki muvazaa kabulünün yerinde olmadığına ilişkin itirazlar davalı tarafça yargılamanın tüm aşamalarında ileri sürülmüştür. Bu nedenlerle Dairemiz bozma kararının söz konusu kısımlarının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilmiştir. Ancak davalı tarafça istinaf ve temyiz aşamalarında sorumluluk priminin hesabına yönelik olarak herhangi bir itirazda bulunulmamasına karşın direnmeye konu Daire kararında bu hususun bozma sebebi yapılmasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Belirtilen sebeplerle Dairemiz kararının (6) numaralı paragrafı dışındaki kısımlarının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.