"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/34 E., 2022/1124 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sendika aidat alacağının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, davalı vekiline ....02.2023 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 10.05.2023 tarihinde verilmiştir. Bu itibarla davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın davalı ... ile 01.05.1997 ila 31.05.2014 tarihleri arasında toplu ... sözleşmeleri imzaladığını, davalıya bağlı işyerlerinde çalışmakta olan işçilerden sendikaya üye olanların isim listeleri, üyelik ve dayanışma aidatı kesinti yazıları ile birlikte davalı işverene bildirdiğini, davalıya bağlı işyerlerinde çalışan işçilerin üyelik ve dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, toplu ... sözleşmelerinden üyelik veya dayanışma aidatlarının işçi ücretlerinden düzenli olarak kesilmesine rağmen davacı Sendikaya ödenmediğini ya da eksik ödendiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının toplu ... sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek işletme faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.03.2018 tarihli ve 2013/388 Esas, 2018/107 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 10.04.2019 tarihli ve 2018/1287 Esas, 2019/758 Karar sayılı kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/6044 Esas, 2019/16484 Karar sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazları reddedilmiş, İlk Derece Mahkemesince bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması, her bir işçiden yapılması gereken aidat kesinti miktarlarının tespit edilmesi, işçilere ait ücret bordrolarının getirtilmesi, bu hususta Belediye kayıtları ile dönem bordrosunda yer alan tutarlar karşılaştırılarak çelişkilerin giderilmesi ve denetime elverişli rapor ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi; zamanaşımını kesen son işlemin üzerinden beş yıl süre geçtiğinden, dava edilen tutar korunarak ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi'nin dikkate alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen zamanaşımı defi'nin dikkate alınamayacağını, aidat alacaklarının 10 yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu, alacakların ödenmediğini, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun “Üyelik aidatı” kenar başlıklı 18 inci maddesi şöyledir:
"(1) Üyelik aidatının miktarı kuruluşların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara göre genel kurul tarafından belirlenir.
(2) Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.
(3) Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.
(4) Üye aidatının tahsiline ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."
2. Mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61 inci maddesi şu şekildedir:
“İşyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu ... sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.
Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.”
3. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince, uyulan bozma ilâmı doğrultusunda ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınması doğru ise de ıslah tarihi olan 28.09.2016 tarihinden geriye beş yıl gidildikten sonra, bozma ilâmında açıkça belirtilmesine karşın dava edilen tutarın korunmaması isabetli olmamıştır. Dosya içeriğine göre davaya karşı zamanaşımı defi ileri sürülmediğinden 28.09.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin olmak üzere dava tutarı olan 20.000,00 TL tutarındaki aidat alacağının da hüküm altına alınması gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3. Kabule göre de hüküm altına alınan her aya ilişkin aidat miktarları toplamının 40.214,25 TL olmasına karşın, hüküm fıkrasında toplam tutarın 39.202,25 TL olarak belirtilmesi suretiyle karışıklığa sebebiyet verilmesi de doğru olmamıştır. İlk Derece Mahkemesince infazda tereddüde mahal olmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.