"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/707 E., 2023/270 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü
MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/552 E., 2018/954 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen 25.11.2019 tarihli karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 30.11.2021 tarihli ve 2021/300 Esas, 2021/1183 Karar sayılı karar ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.02.2022 tarihli ve 2022/609 Esas, 2022/1374 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 02.....2022 tarihli ve 2022/113 Esas, 2022/285 Karar sayılı karar ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10.10.2022 tarihli ve 2022/11442 Esas, 2022/11578 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Elektrik Üretim AŞ (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacı asılın ... Asliye Hukuk (... Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde açtığı işçilik alacağı davasının, davacının baştan itibaren davalının asıl işçisi sayılarak ve hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu kabul edilerek neticelendiğini, kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 31.01.2014 tarihli ve 2014/97 Esas, 2024/1254 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, davacının 01.....1996 tarihinden 22.....2015 olan devir tarihine kadar sosyal servislerde, ambarda, idari işler servisinde düz işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, 2013 yılının Şubat ayına kadar ücret farkı ödendiğini, bu tarihten sonra 22.....2015 tarihine kadar yeniden ücret farkı oluştuğunu ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı, eşit davranmama tazminatı, ücret farkı, ... güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, vardiya tazminatı, gıda yardımı, sosyal yardım, elektrik yardımı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 28.....2018 tarihli birleşen dava dilekçesinde; asıl dava dosyasındaki beyanlarını tekrar ederek elektrik yardımı alacağının toplu ... sözleşmesindeki ödeme tarihlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görev, yetki, husumet, derdestlik, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının müteahhit firma isçisi olduğunu, muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceğini, termik santrallerin bakım ve onarım işinin hizmet alım yolu ile yaptırıldığını, daha evvelce açılan seri davalara ilişkin Yargıtay kararlarında, geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı durumunda alt işveren işçisinin asıl işverenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağının belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2019 tarihli ve 2019/800 Esas, 2019/798 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 01.10.2020 tarihli ve 2019/5136 Esas, 2020/1636 Karar sayılı kararı ile; 2013 yılının Şubat ayından sonraki döneme ait uyuşmazlık konusu dönemde de davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, bu kabule göre hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.01.2021 tarihli ve 2020/7925 Esas, 2021/4678 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 31.01.2014 tarihli ve 2014/97 Esas, 2014/1254 Karar sayılı kararı ile muvazaa tespitinin onanarak kesinleştiği ihale dönemi hariç tutulmak suretiyle asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususlarının araştırılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/300 Esas, 2021/1183 Karar sayılı kararı ile; davalının alt işverenlere ihale ile verdiği işlerin asıl işin bir bölümü olduğu ve işin, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmediği, alt işverenlerin yeterli ekipmana ve ... makinelerine sahip olmadığı, makinelerin davalıya ait olduğu, tüm sözleşme ve teknik şartnameler birlikte incelendiğinde işletmenin yüklenici firma üzerindeki etkisinin açık olduğu, her ihale döneminde yapılan sözleşmelerin önceki sözleşmelerle farklılık arz etmediği, işin tanımı ve çalışma şeklinin her ihale döneminde aynı olduğu, işçilerin ihale sözleşmesi kapsamında olmayan yerlerde de çalıştırıldıkları, davacının en başından itibaren davalının işçisi olduğu gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.02.2022 tarihli ve 2022/609 Esas, 2022/1374 Karar sayılı kararı ile; 17.09.2014 tarihine kadar olan dönemin muvazaalı kabul edilerek bu dönem için alacak hesaplanmasında kesinleşen dava sebebiyle bir isabetsizlik bulunmadığı,18.09.2014-22.....2015 tarihleri arasındaki dönem bakımından ise davacının yeni hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştığı, bu dönem bakımından muvazaa değerlendirmesinin ayrıca yapılması gerektiği, davacının idari işler servisinde temizlik görevlisi ve çaycı olarak, 17.09.2014 -07.10.2014 tarihleri arasında “Temizlik, Taşıma ve Benzeri işler” bakımından yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı Hisar Limited Şirketinde; 08.10.2014- 22.....2015 tarihleri arasında ise “... Termik Santrali İşletme Müdürlüğü bünyesinde bulunan santralın, Tabldot-Alakart ve çay ocaklarının işletim işi ve yine santral sahasında bulunan tüm ambarların düzenlenmesi, temizliği, her türlü malzemelerin indirilmesi, taşınması, yüklenmesi, servislerden tüp- hidrojen tüpü ve diğer malzemelerin getirilip götürülmesi, taşınması ile sosyal site temizliği- tabldot lokal temizliği ile santral içi yeşilliklerin biçilmesi ve gerekli görülürse- site giriş kapısı işletim ile site ısı merkezi ve inşaat bakım hizmetleri işleri gibi yerler” bakımından yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı ... Limited Şirketi ve ... Limited Şirketi ortak girişiminde çalıştığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere idari işler bünyesindeki bu işlerin yardımcı ... olduğu, belirtilen sebeplerle davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak tazminat ve işçilik alacaklarının bu tespite göre ve toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın yapılması gerektiği, kabul şekline göre Mahkeme gerekçesinde dosya içeriği ile örtüşmeyen ve başka bir dosyadan şablon kalıntısı olduğu anlaşılan ibarelere yer verilmesinin de doğru olmadığı gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.....2022 tarihli ve 2022/113 Esas, 2022/285 Karar sayılı kararı ile; 18.09.2014-22.....2015 tarihleri arasındaki dönem yönünden davalı ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının tespit edildiği, bu sebeple dosyanın yeniden bilirkişiye gönderildiği ve alacak kalemlerinin yeniden hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E.Üçüncü Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.10.2022 tarihli ve 2022/11442 Esas, 2022/11578 Karar sayılı kararı ile; bozma sonrası 04.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda kıdem tazminatının brüt 12.475,13 TL ve ilave tediye alacağının brüt 4.243,34 TL olarak hesaplanmış olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince son bozma öncesinde olduğu gibi brüt 37.514,77 TL kıdem tazminatı ve brüt 5.330,23 TL ilave tediye alacağının hüküm altına alındığının görüldüğü, kıdem tazminatı ve ilave tediye alacağı dışındaki alacak kalemleri yönünden ise 04.05.2022 tarihli son bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu, açıklanan durumun çelişkili olduğu, diğer yandan temerrüt tarihlerine göre dönemsel faiz yürütülen alacak kalemlerinin, kabul edilen toplam miktarı ile faiz yürütülen toplam miktarın da birbiri ile örtüşmediği, Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren, dosya kapsamına uygun ve infazı mümkün bir hüküm oluşturulması gerektiği gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. İlk Derece Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada 04.05.2022 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların dikkate alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve alacakların zamanaşımına uğradığını, işyerinin ... AŞ'ye özelleştirme nedeniyle devredildiğini, davanın muhatabının bu Şirket olması gerektiğini, davacıya kıdem tazminatının ödenmiş olmasının bu alacağı hak ettiği anlamına gelmeyeceğini, muvazaanın bulunmadığını, davacının işletme toplu ... sözleşmesi kapsamında olmadığını, hükümde yer alan faiz oranları ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl işveren davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığının dönemsel olarak doğru tespit edilip edilmediği, buna bağlı olarak davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, Mahkemece bozmaya uygun karar verilip verilmediği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 ve 32 nci maddeleri, aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.