Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13432 E. 2023/19061 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya iş avansı adı altında gönderildiği iddia edilen tutarların davalı tarafından iade edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalıya gönderilen tutarların iş avansı niteliğinde olduğu ve davalı tarafından harcama belgelerinin sunulmadığı iddiası, davalı ve tanık beyanlarıyla çeliştiği, davacının da iş avansı ödemelerinin nelere ilişkin olduğunu somutlaştıramadığı ve iş yeri uygulamasını gösteren yazılı belge sunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/890 E., 2023/871 K.

DAVA TARİHİ : 18.09.2015

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/361 E., 2023/175 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2021 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili Şirkette 2010 yılında formen olarak çalışmaya başladığını, görevi itibarıyla Isparta şantiyesinden sorumlu olduğunu, idari ve mali açıdan geniş yetkileri olduğunu, 05.08.2013 tarihinden itibaren hiçbir mazeret sunmadan ve görevi sebebiyle aldığı iş avansını iade etmeden işi bıraktığını, müvekkili Şirketin muhasebe hesaplarında yapılan inceleme neticesinde; 06.08.2010 - 01.08.2013 tarih aralığında davalının hesabına geçilen ve iade edilmeyen iş avansı borcu bulunduğunu, bu tutarın 364.099,00 TL olduğunu, bu tutara 22.07.2015 tarihine kadar 140,190 TL faiz işlediğini ve bu tutarın iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek iade edilmeyen iş avansı ve işlemiş faiz alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı Şirkette formen ünvanıyla çalıştığını ve şantiye sorumlusu olduğunu, iş organizasyonu, şantiyedeki işçilerin barınma ve iaşe giderleri, ücretlerine mahsuben yapılan avans ödemeler gibi ödemelerin davacıya gönderildiğini, müvekkilinin de kendisine gönderilen bu avanslar ile davacının işini yürüttüğünü, 364.099,00 TL'nin bir işçinin uhdesinde uzun süreyle kalması ve bunu işverenin fark etmemesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada davaya konu avansların neye ilişkin olarak ödendiği ve iade edilip edilmediği konusunda tanık beyanları dışında yazılı herhangi bir delile rastlanmadığı, tanık anlatımlarından, davalıya ödenen iş avanslarının, işçilere dağıtılmak üzere yani ücretlerin asgari ücretin dışında kalan (elden ödenen) kısmının davalıya verildiği, davalının da ilgili tutarları işçilere dağıttığı, ayrıca söz konusu avansların iş ve işyeri ihtiyaçları gibi hususlar doğrultusunda gönderildiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili Şirket tarafından davalıya gönderilen iş avanslarının banka dekontlarıyla ispat edildiğini, bu durumda iş avanslarının iade edildiği hususunun ispatının davalı tarafta olduğunu; ancak davalının bu durumu ispat edemediğini, davalı ile menfaat birliği içinde olan ve çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, dava değerinin yüksek olduğunu ve tanıkla ispatın mümkün olmadığını, davalı tarafın söz konusu avansları iş için harcadığını veya iade ettiğini yazılı delil ile ispatlaması gerekirken bu konuda hiçbir delil sunulmadığını, kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı taraf davalının hesabına gönderilen iş avanslarını iade etmediğini ve borcu bulunduğunu iddia etmekte ise de gerek davacı gerekse davalı tanık anlatımlarında formen olarak görev yapan davalıya çeşitli harcamalar için iş avansı verildiği ve davalı işçinin söz konusu avansları kendisinde tuttuğunu duymadıklarını belirttikleri ve davalı tanık beyanlarında da işçilerin ücretlerinin asgari kısmının bankadan ve geri kalan kısmının da elden ödendiğini ve elden ödenecek kısımların da davalı ve muhasebeciye gönderilen paralardan yapıldığını beyan ettikleri, bu durumda davalının davacı Şirkette 2010-2013 yılları arasında çalıştığı süre içerisinde davacı işveren tarafından harcamalar için gönderilen avansları, yapılması gereken harcamalar dışında farklı bir şekilde harcadığı ya da kendisinde tutarak gerekli harcamaları yapmadığına dair herhangi bir iddia ve bu yönde bir tutanak, somut bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tanık beyanında da harcamaların belgelerinin fotoğrafının çekilerek Şirkete gönderildiğinin ifade edildiği, davacı işveren tarafından iş avansı ödemelerinin nelere ilişkin olduğunun somutlaştırılmadığı, iş avanslarının ödenmesi hakkında işyeri uygulamasını gösteren yazılı belge ve buna ilişkin kayıt ve belgelerin de dosyaya sunulmadığı, bu yönüyle davalıya gönderildiği belirtilen harcamalar üzerinde inceleme yapılmasının da sonuca etkili olmayacağı, gerek davacı tarafın iddiası ve gerekse tanık anlatımlarından da davacıya gönderilen paraların işle ilgili harcamalar için gönderildiği, iş avanslarının işle ilgili harcamalar dışında harcandığının da somut olarak ortaya konulmadığı, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olduğu, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya iş avansı adı altında gönderildiği iddia edilen tutarların davacıya iade edilmesi gerekip gerekmediği hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar ilâmı başlıklarında dava tarihinin 18.09.2015 yazılması gerekirken farklı tarihler yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.