"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2019/451 E., 2021/664 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.10.2010-14.05.2015 tarihleri arasında ... Elektrik Dağıtım AŞ’ye ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde bakım onarım personeli olarak çalıştığını, fazla çalışma ücreti ile yol ve yemek ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ücreti, yol ve yemek ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücret bordolarını ihtirazı kayıt koymadan imzaladıktan sonra ücret bordosunda yazan haklarının dışında bir hakkı olduğunu beyan ederek talepte bulunamayacağını, işyerinde vardiya usulü çalışma olduğunu, davacının fazla çalışmasının olmadığını, müvekkili ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmede davacılara ödenecek ücret ve diğer ödemeleri yüklenici firmalar tarafından yapılacağının belirtildiğini, yol ve yemek alacaklarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.12.2015 tarihli ve 2015/429 Esas, 2015/943 Karar sayılı kararı ile; davacının, davalı Şirkette fazla çalışma yaptığının anlaşıldığından bilirkişinin hesapladığı fazla çalışma ücretine hak kazandığı, tanık beyanından davacının yol ücreti alacağı ve yemek ücreti alacağını almadığı, bilirkişi raporunda davalı ile alt işveren arasında yapılan hizmet işleri genel şartnamesinde yol ve yemek yardımının yapılacağının öngörüldüğü, sonuç olarak davalının gelip iddialarını ispat etmesi gerektiği ve bilirkişi N.T.'den alınan raporun dosya kapsamına uygun usul ve denetime açık olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14.05.2019 tarihli ve 2017/22040 Esas, 2019/10606 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırmayla yol ve yemek ücretine karar verildiği ve fazla çalışmanın ispatına dinletilen tanıkların davacı ile birlikte çalışma süreleri netleştirilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe giriş bildirgelerinden ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hizmet cetvelindeki bilgilerden farklı alt işverenler bünyesinde çalışmış olsa da davacının 28.10.2010 tarihinden 14.05.2015 tarihine kadar çalıştığı, tanık A.Ö' nün 2011 yılının Kasım ayından bu yana, tanık H.A'nın 28.10.2010 - 30.04.2014 tarihleri arasında, tanık M.A'nın 28.10.2010 - 02.07.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre davacının haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı, davacının yol ücreti alacağı ve yemek ücreti alacağı talebine gelince dosya arasında mevcut davalı Şirketin 31.10.2012 tarihli yazısında ihale elemanlarına servis tahsis edildiği, yemek ve yol ücretlerinin nakdi ödendiğini bildirdiği ancak dosyaya yol ve yemek alacağını ödediğine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunmadığı ve bunu ispatlayamadığından davacının isteminde haklı olduğu, bilirkişi raporunda davacının 15.148,00 TL yemek ücreti ile 9.660,50 TL yol ücreti hakkı olduğu bildirilmiş ise de taleple bağlılık ilkesi gereği, davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda 11.327,29 TL yemek ücreti, 8.090,81 TL yol ücretinin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hizmet süresi ve ücretin yanlış hesaplandığını, yol ve yemek ücretinin eşitlik ilkesine aykırı hesaplandığını, davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; talep edilen alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, ücret bordrosuna ihtirazı kayıt konulmadığını, cevap dilekçesinde belirttikleri delillerin toplanmadığını, ihale şartname ve sözleşmelerinin celp edilmediğini, tanıkların müvekkili Şirkete karşı dava açtığını, beyanlarının ve Mahkeme kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yıllık izin belgelerinin araştırılmamasının eksiklik olduğunu, davacının çalışmasının kesintisiz olmadığını, iddiaların yerinde araştırılmak suretiyle tespitinin gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma, yemek ve yol ücreti alacaklarının ispatlanıp ispatlanamadığı ile nasıl hesaplanması gerektiğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci, 41 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.