Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13694 E. 2023/18291 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade kararının ardından davacının işe başlatılma talebinde samimi olup olmadığı ve davalının işe davetinde ciddi olup olmadığı, sonuç olarak davacının işe iade kararına ve feshe bağlı alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe başlama iradesinde samimi olmadığı ve davalının işe davet yükümlülüğünü yerine getirdiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde 12.11.2012-21.02.2015 tarihleri arasında organizasyonel gelişim yönetmeni olarak en son 14.500,00 TL ücretle çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi üzerine davalı aleyhine açılan işe iade davası sonunda ... 17. ... Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 2015/207 Esas, 2016/192 Karar sayılı kararı ile davanın kabul edildiğini ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.....2017 tarihli ve 2016/16599 Esas, 2017/11123 Karar sayılı ilâmı Mahkeme kararının onandığını, kesinleşen işe iade davası sonrasında süresi içinde davalı Şirkete işe başlama konusunda başvuruda bulunulduğunu, davalı işveren tarafından keşide edilen cevabi ihtarname ile müvekkilinin 18.08.2017 tarihinde işe başlamasının istendiğini, müvekkilinin işe başlamak üzere davalı Şirkete gittiğinde lobide bekletildiğini akabinde misafir kartı ile davalı Şirket çalışanı eşliğinde ofise çıktığını, kendisine ... tanımı ve yan hakları ile ilgili bilgilendirme yapılmadığını, davalının işe başlatma iradesinde samimi olmadığını anladığında işyerinden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti, ... güvencesi tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti, ikramiye, prim, hisse senedi, jestiyon, harcırah, sağlık ücreti alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili aleyhine açılmış olan işe iade davasının kesinleşmesi üzerine davacı tarafından işe başlama yönündeki başvurunun kabul edildiğini ve davacının eski işine davet edildiğini, davacının işe başlamak üzere 18.08.2017 tarihinde müvekkili Şirkete geldiğini, davacıya ... tanımı ve haklarına ilişkin bildirimin yapıldığını ve davacı tarafından imzalandığını, davacının odasının çiçeği, bilgisayarı ile hazır olduğunu, ofis giriş kartının, yemek kartının, cep telefonun hazırlandığını ve davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından teslim tutanağının imzalanmadığını, davacının işyerinde bulunduğu süre içinde hiç çalışmadığını, saat 11:30 civarında "kahve içmeye gidiyorum" diyerek ofis binasından ayrıldığını ve tekrar işe dönmediğini, davacının işe dönmemesi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) davacının işe girişine ilişkin yapılan bildirimin iptal edildiğini, davacının işe başlama iradesinin samimi olmadığını, bu durumda yapılan feshin geçerli feshe dönüştüğünü, davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe başlamada samimi olmadığının dosya kapsamı ile anlaşıldığı, bu durumda davacının işe iade davasının sonuçlarına ilişkin hakları talep edemeyeceği, davacının prim alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmutur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davalı vekili T.K.'nın 09.10.2018 tarihli celsede "davalı şirketin sigortalı çalışanıyım" demek suretiyle görevi ile ilgili soruyu geçiştirerek vekil kimliğini gizleyerek davalı lehine tanıklık yaptığı hususunun taraflarınca henüz anlaşıldığını, işyerinde hazır olmasının istendiği 18.08.2017 tarihinde müvekkilinin çalışma ofisine ... başına çıkmasına izin verilmediğini, lobide beklenmesinin söylendiğini, Şirket avukatı olduğunu sonradan öğrendikleri Av. T. K.'nın müvekkilini karşıladığını ve yeni görevi hakkında hiçbir bilgi vermeden hızla bir takım evraka imza atmasını istediğini ve müvekkilini göz hapsinde tuttuğunu, bir hafta önce tebliğ edilmiş gibi gösteren tarihin yazılı olduğu evrakı müvekkilinin imzalamasını istediklerini, davalı Şirket yetkililerinin müvekkilini işe almada samimi olmadığını, hizmet dökümünden görüleceği üzere davalı Şirket tarafından müvekkilinin sigorta girişinin yapılmadığını, boşta geçen 4 aylık süre ücretinin ödenmediğini, yeni yönetici ve/veya ekip arkadaşlarının müvekkilinin yeni işine dair iletişime geçmediğini, müvekkiline hiçbir ... verilmediğini, müvekkilinin 18.08.2017 tarihinde; süreli ... sözleşmesinin bulunduğu ve 30.09.2017 tarihi itibarıyla yani yaklaşık bir ay sonra sözleşmesi sonlanacak olan o gün çalışmakta olduğu dava dışı Şirkete istifasını sunduğunu, müvekkilinin dava dışı Şirketteki ücreti 15.000,00 TL iken davalı Şirkette teklif edilen tutarın 17.591,00 TL olduğunu, dava dışı Şirkette süreli sözleşme ile çalışıyorken davalı Şirkette süresiz ... sözleşmesi ile çalışma imkânı olduğunu, imkânları daha cazip olduğundan müvekkilinin davalı Şirkette çalışmak istediğini, müvekkilinin o tarihten sonra 6 ay işsiz kalarak ikinci kez davalı Şirket tarafından mağdur edildiğini, bu hususun tanık B.E.'nin beyanı ile de sabit olduğunu, talep edilen alacak kalemlerinin reddinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan prim alacağının eksik hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe başlama iradesinde samimi olmadığının anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu ancak, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasının anlaşılmasına göre artırılan tutar açısından da dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihi ayrımının yapılmasının dosya kapsamına uygun olmadığı, yine prim alacağı karara esas bilirkişi raporunda brüt olarak tespit edilmiş ise de İlk Derece Mahkemesince prim alacağının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde gösterilmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusu belirtilen hususlar yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kesinleşen işe iade kararı üzerine işe iade başvurusunda bulunan davacının işe başlatılma talebinde samimi olup olmadığı, davalının işe davetinde ciddi olup olmadığı ile işe iade kararına ve feshe bağlı alacaklar ile dava dilekçesinde talep edilen alacaklara hak kazanma noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 20 ve 21 inci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.