Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13748 E. 2023/18887 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin belirlenme şekline bağlı olarak fark ücret alacağının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi ve sonraki dönemler için işvereni ücret artışı yapmaya yükümlü kılan bir düzenleme olmaması gözetilerek, davacının fark ücret alacağı bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/886 E., 2023/704 K.

DAVA TARİHİ : 04.06.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/454 E., 2022/1050 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ilave tediye ve ikramiye ile fark fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişte imzaladığı iş sözleşmesinde asgari ücretin ne kadar fazlasının ödeneceğinin düzenlenmediği ancak kadroya geçirilmeden önce asgari ücretin %100 fazlası tutarında ücret aldığı, takip eden yıllarda da temel ücretinin (asgari ücretin %100 fazlası) korunması gerektiği, kadroya geçirilme koşulları nazara alındığında davacının mevcut ücretine zam yapılmayarak belirsiz süreli iş sözleşmenin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanmadığı, çalışma koşullarında ve iş sözleşmesinde tek taraflı değişiklik yapılarak yürürlüğe konulduğu, davacının ücretinin asgari ücretin %100 fazlası olduğunun kabulü ile eksik ödendiği tespit edilen fark ücret, ilave tediye, ikramiye alacağı taleplerinin kabulü, eksik ödeme yapıldığı ispatlanamayan fark fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının aylık ücret miktarının mevzuata uygun şekilde belirlenip alacaklarının ödendiğini, müvekkili işverenin uygulamasında bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davacının dava dilekçesinde talep edilen alacaklara hak kazanmadığını, faiz türü ile başlangıç tarihlerinin, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davacının alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacıyla sürekli işçi kadrosuna geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belirli bir oranı seviyesinde ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı, söz konusu belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belirli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin öngörülmediği gözetildiğinde davalı Bakanlığın uygulamasının yerinde olduğu ve davacının fark ücret alacaklarının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken fark alacaklara hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının kadroya geçirildiği 01.04.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar asgari ücretin iki katı oranında ücret ödenmeye devam edildiğini, bu hususun ücret bordroları ve banka dekontları ile sabit olduğunu, iş sözleşmesinde ücret miktarı belirlenmiş dahi olsa tarafların gerçek ve ortak iradelerine göre ücret miktarının belirleneceğini, aynı şekilde ücretin yazılmadığı veya boşluk bırakılarak düzenlendiği hâllerde de tarafların gerçek ve ortak iradelerine göre yorumlanacağını, davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlenip kadroya geçtiğini ve 01.01.2019 tarihinden itibaren rızası alınmadan tek taraflı olarak ücretinin düşürülmesinin kanuna aykırı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak dava konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.