Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13747 E. 2023/18891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirket işçilerinin belediyenin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, emir ve talimatları belediye yetkililerinden almasının ve belediye işçileri ile benzer işlerde çalışmasının tek başına muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin davacının muvazaa iddiasını kabul etmeyerek davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1483 E., 2023/1063 K.

DAVA TARİHİ : 12.08.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/362 E., 2022/391 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.03.2009 tarihinden itibaren Trabzon Büyükşehir Belediyesi işyerinde sırasıyla 3K İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (3K İnşaat Şirketi) ve Turkuaz Otopark İnşaat ve Ticaret AŞ (Turkuaz Otopark İnşaat Şirketi) işçisi olarak muvazaalı hizmet alım sözleşmeleri ile Park Bahçeler Müdürlüğünde vardiya amiri-çavuş olarak çalıştığını, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının kendi çalışanlarıyla imzaladığı sözleşmelerde tanınan hakların davacıya da tanınması gerektiğini, tersi uygulamanın eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olacağını, davacının söz konusu hakların kendisine de tanınmasını talep ettiğini, bu istek kabul görmediği gibi davacının 29.11.2019 tarihinde emekli edildiğini, müvekkiline bir ödemede bulunulmadığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle davacının baştan itibaren Belediye işçisi sayılması gerektiğinin tespiti ile toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkı, sosyal hak ve alacaklar ile fark kıdem ve fark ihbar tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Turkuaz Otopark İnşaat Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 01.04.2018 tarihinde vardiya amiri olarak işe başladığını, 29.11.2019 tarihinde emeklilik süresi ve yaş haddinden dolayı işten ayrıldığını, davacının kıdem süresinin 7 yıl, 11 ay, 29 gün olduğunu, banka hesabına 24.12.2019 tarihinde toplam 33.161,33 TL ödeme yapıldığını, bu tutarın kıdem tazminatı ile beraber aile yardımı, sosyal yardım, ikramiye, yemek, yakacak ve yevmiyelerden oluşan sosyal haklarının da ödendiğini gösterdiğini, ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ücret bordrolarına yansıtılarak ödendiğini, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesi sona erdiğinden ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı 3K İnşaat Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının muvazaa iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili Şirkette ihale sonucu yüklenilen işte ihale şartnamesi ile bağlı ve sürelerle sınırlı olarak çalıştığını, kendisine yasal tüm hak ve alacaklarının ihale şartnamesi kapsamında eksiksiz ödendiğini, ödenmeyen hiçbir alacağı bulunmadığını, davacının kıdem tazminatının muhattabının davalı ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı 3K İnşaat Şirketi bünyesinde 01.03.2009 tarihinde işe başladığı, 01.04.2018 tarihinde diğer davalı Turkuaz Otopark İnşaat Şirketi bünyesinde çalışmaya devam ettiği, emekli olarak işten ayrıldığı, Turkuaz Otopark İnşaat Şirketinin hisselerinin bir kısmının Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu, emsal nitelikteki seri dosyalar dikkate alındığında; Şirket işçilerinin belediyelerin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, bir kısım emir ve talimatların belediye yetkililerinden alınmasının ve belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmanın tek başına muvazaa kriteri olarak değerlendirilmediği, ayrıca norm kadro yetersizliği sebebi ile kadrolu işçi alımının sınırlandırıldığı, ihale ile iş alan Şirketlerce hizmetlerin yürütüldüğü ve davacıyla emsal işi yapan kadrolu çalışanların davacıdan çok kıdemli olduğunun seri nitelikteki dosyalarda tespit edildiği, dava dilekçesinde taleplerin muvazaa iddiasına dayandığı; ancak dava konusu olayda muvazaa söz konusu olmadığından davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı Belediyenin, işçi gereksinmesini hizmet alımı değil de işçi temini suretiyle sağladığını ve muvazaa bulunduğunu, muvaaza sabit olduğuna göre dava konusu alacakların kabulü gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtayın emsal içtihatlarında Şirket hissesinin büyük bir kısmının ya da tamamının Belediyeye ait olmasının, yine Şirket işçilerinin belediyelerin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, bir kısım emir ve talimatları belediye yetkililerinden almalarının, belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmalarının tek başına muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği, İlk Derece Mahkemesinin muvazaa olmadığına ilişkin tespiti ile davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; hangi meslekte çalışılırsa çalışılsın eğer yapılan iş asli-sürekli nitelik taşıyan bir iş ise muvazaa kabulünün hukuksal zorunluluk olduğunu, davacı Park Bahçeler Müdürlüğünde vardiya amiri olarak çalıştığından yapılan işin asli sürekli iş niteliğinde olduğunu, buna göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, buna rağmen önceki tarihli ve bütünüyle hukuka aykırı içtihatlara dayanılarak davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, emsal alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve sonucuna göre davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.