"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2345 E., 2021/2102 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekilleri temyiz edilmesi üzerine, karar Dairemizin 29.....2021 tarihli kararı ile bozulmuş, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da davalılar vekillerince temyizi üzerine, Dairemizce direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2023 tarihli ve 2022/9-498 Esas, 2023/771 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen usule uygun biçimde inceleme yapılarak gerektiğinde gönderme kararı verilmek üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.01.2011-31.12.2014 tarihleri arasında ... ... Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (...), 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arasında ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı (İBBB) nezdinde değişen alt işveren işçisi olarak çağrı merkezinde müşteri temsilcisi sıfatıyla çalıştığını, çalıştığı süre boyunca işyeri adresinin, departmanının ve yaptığı işin değişmediğini, davalıların müvekkili ile aynı işi yapan kadrolu işçilerinin bulunduğunu, yapılan işin davalıların asıl işi olması ve uzmanlık gerektirmemesi sebebiyle yüklenici şirketlerle kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) uygun olmadığını, bu nedenle müvekkilinin işvereninin baştan itibaren davalılar olduğunu, ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davalıların müvekkiline aynı işyerinde çalışan ve onun emsali olan kadrolu işçilerine ödediği kadar ücret ödemesi gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının ve eşit davranmama tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; müvekkilinin İBBB’nin doğrudan ve dolaylı olarak sermayesinin yüzde yüzüne sahip olduğu ortaklıklardan olduğunu, yüklenicilerle anahtar teslimi sözleşme yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin ihale makamı konumunda olduğundan hakkındaki davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini, davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, 01.01.2015 tarihinden itibaren davalı İBBB'nin tüm çağrı merkezlerini birleştirerek ... Masa-153 çağrı merkezi numarası altında ... bir temas noktasında topladığını ve bu işi de ihale ile dava dışı ... Eğitim Org. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti.- Prizma Personel Destek Hiz. Ltd. Şti. ortaklığına verdiğini, müvekkilinin asıl işinin doğalgazın dağıtım ve satış işi olduğunu, çağrı merkezi işinin ise yardımcı ... olduğunu, işini hizmet alım ihalesi ile temin eden müvekkilinin işin şartnamelere uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlendiğini, bunun dışında alt işveren işçilerine talimat verme yetkisi bulunmadığını, davacının emsal ... olarak gösterdiği 187 acil ihbar hattının yaptığı işin çağrı merkezi ile aynı kapsamda ... olmadığını ve uzmanlık gerektirdiğini, 2008 yılından beri aynı şekilde ihale edilen çağrı merkezi işinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı İBBB vekili; ayrı bir tüzel kişiliğe sahip davalı ... ile aralarında işyeri devri bulunmadığını, davacının yüklenici işçisi olması nedeniyle müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 31. ... Mahkemesinin 07.10.2020 tarihli ve 2019/394 Esas, 2020/265 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen usuli eksiklik giderilip ... 11. ... Mahkemesinde görülen davanın kesinleşmesi beklendikten sonra ... 11. ... Mahkemesinin 2015/374 Esas, 2016/544 Karar sayılı dosyasında muvazaa tespitine ilişkin müfettiş raporuna itirazın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ve 2021/165 Esas, 2021/319 Karar sayılı kararı ile; davalıların sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ancak muvazaanın doğurduğu hukuki sonuçların farklı olduğu, bu anlamda olmak üzere eşit davranmama tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 29.....2021 tarihli ve 2021/6784 Esas, 2021/11057 Karar sayılı kararı ile; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden hesaplamalarda esas alınan emsal işçilerin davacı ile tam olarak aynı işi yaptığı hususunun belirlenmediği, emsal işçilerin işyerindeki görevlerine ilişkin bilgi bulunmadığı, öncelikle davalı işyerlerinde davacı ile aynı işi yapan emsal işçi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davalı ile aynı işi yapan kadrolu çağrı merkezi çalışanı bulunması hâlinde ücret farkı, ikramiye ve ek sosyal yardımlar bu emsal işçiye göre belirlenmesi gerektiği, davacı ile aynı işi yapan işçi olmaması halinde davacının istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muvazaa tespiti yapılan ... 11. ... Mahkemesinin 2015/374 Esas, 2016/544 Karar sayılı dosyanın karar gerekçesinde hizmet alım yolu ile temin edilen çağrı hizmetleri işinde araçların asıl işveren tarafından karşılandığı, asıl işveren işçileri ile alt işveren işçilerinin benzer işleri yaptıkları şeklinde ifadeler ile davalı işyerinde aynı işi yapan kadrolu çalışanların bulunduğunun kesin hüküm oluşturacak şekilde tespit edildiği, davacının taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınan emsal işçi bordrolarının bizzat davalı işverenler tarafından sunulduğu, davacıdan farklı bir ... yaptığı yönünde istinaf itirazında da bulunulmadığı, davacı tanıklarının beyanları ile adı geçen emsal kadrolu işçilerin aynı işi yapmakla birlikte farklı ücret aldıklarının doğrulandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından emsal işçi olarak bildirilen çalışanların toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı hususu incelenerek aralarında sendikasız olup toplu ... sözleşmesinden yararlanmadığı tespit edilen dört işçi bordrosundan en düşük ücretli olan işçinin bordrosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Direnme kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı İBBB vekili; yükleniciye işi anahtar teslimi vermesi nedeniyle müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davacının müvekkili nezdinde çalışmasının mevcut olmadığını, bu nedenle husumetin davacıyı çalıştıran şirketlere yöneltilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; davacının yaptığı işin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yükleniciye ihale edilen bir ... olduğunu, anahtar teslimi hizmet alındığını, davacının yaptığı işin yardımcı ... olduğunu ve yüklenicilerin yanında çalıştığını, müvekkilinin işveren sıfatı bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, hesaplamaya esas alınan emsal işçi bordrolarının davalı işveren tarafından bildirildiği, davalı işverenin bildirdiği emsal işçilerin davacıdan farklı bir ... yaptıkları yönünde istinaf başvurusuna konu bir itirazda bulunulmadığı, açıklanan nedenle davalı işyerlerinde davacı ile aynı işi yapan emsal işçi bulunup bulunmadığının araştırılması yönündeki bozma kararının hatalı olduğu ve direnme kararının bu yönüyle isabetli olduğu, ancak belli bir dönem için muvazaa tespit edilmiş olması tüm çalışma süresi için muvazaa varlığına delil olarak değerlendirilemeyeceği, 01.01.2015 tarihinden 31.12.2015 fesih tarihine kadar olan dönemde davalı İBBB ile dava dışı ... Eğitim Org. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti.-Prizma Personel Destek Hiz. Ltd.Şti. ortaklığı arasında muvazaalı ilişki bulunduğuna ilişkin tespitin yerinde olmadığı, Dairemizin anılan kararının bu değişik gerekçe ile bozulabileceği belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2023 tarihli ve 2022/9-498 Esas, 2023/771 Karar sayılı kararı kararı ile direnme kararını öncelikli inceleme yetkisi bulunan Dairemizce yapılan inceleme sonucunda verilen gönderme kararında emsal işçinin tespitine yönelik araştırmaya ilişkin bozma kararının hatalı olduğunun belirtildiği, bu hususta bir karar verilmeden dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderildiği gerekçesiyle Dairemizce 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen usule uygun biçimde inceleme yapılarak gerektiğinde gönderme kararı verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının talep ettiği ek sosyal yardım, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının tespitine ilişkin yapılan emsal işçilerin ücretlerine yönelik araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı işyerlerinde davacı ile aynı işi yapan emsal işçi bulunup bulunmadığı araştırılarak sendika üyeliği olup olmadığının belirlenmesi ve davalı ile aynı işi yapan kadrolu çağrı merkezi çalışanı bulunması hâlinde ücret farkı, ikramiye ve ek sosyal yardımların bu emsal işçiye göre belirlenmesi aksi hâlde davacı ile aynı işi yapan işçi olmaması hâlinde ek sosyal yardım, ikramiye ve ücret farkı istemlerinin reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi.
3. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 67 nci maddeleri.
4. 4646 sayılı Doğal ... Piyasası Kanunu (Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması ve Doğal ... Piyasası Hakkında Kanun) 'nun 1, 2 ve 3 üncü maddeleri.
5. Doğal ... Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 61 inci maddesi.
6. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3, 4, 9, 10, 11 ve 12 nci maddeleri.
7. Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı kararında usuli kazanılmış hak ilkesinden şu şekilde bahsedilmiştir:
“...
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum davaların uzamasının önüne geçmek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur.”
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; hesaplamaya esas alınan emsal işçi bordroları davalı işveren tarafından bildirilmiş olup emsal işçilerin davacıdan farklı bir ... yaptıkları yönünde istinaf başvurusuna konu bir itiraz olmamıştır. Şu hâlde davacı ile aynı işi yapan emsal işçi bulunup bulunmadığının araştırılması yönündeki bozma kararı hatalı olmuştur. Somut olayda belli bir dönem için muvazaa tespit edilmiş olmasının tüm çalışma süresi için muvazaa varlığına delil olarak değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığı 25.12.2015 tarihli ve (65) sayılı inceleme raporuna ilişkin kesinleşen ... 11. ... Mahkemesinin 2015/374 esas ve 2016/544 sayılı kararı nedeniyle davacının 31.12.2014 tarihine kadar geçen çalışma dönemi için muvazaa kabulünün yerinde olduğu; ancak 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arası dönemde davalı İBBB ile dava dışı ... Eğitim Org. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti.-Prizma Personel Destek Hiz. Ltd.Şti. ortaklığı arasında muvazaalı ilişki bulunduğuna ilişkin tespitin yerinde olmadığı anlaşılmakta ise de; bu husus bozma kararının kapsamı dışında kalarak davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.