"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/39 E., 2023/82 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli kararı ile; bozma ilâmına direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarihli ilâmı ile İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.1993-24.....2003 tarihleri arasında alt işveren olan şirketlerin işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığını, 25.....2003 tarihinde davalı işverence kadroya alındığını ve 27.09.2018 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin bu çalışmalarının karşılığında davalının yalnızca 25.....2003-27.09.2018 tarihleri arasındaki çalışması karşılığı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ödediğini, müvekkilinin tüm çalışma süresinin davalıya ait işyerinde geçtiğini, davalı işverenin müvekkilini kendi kadrosuna almak için alt işveren Şirkete hitaben istifa dilekçesi verdirdiğini, müvekkilinin istifa dilekçesini baskı altında verdiğinden hükümsüz olduğunu, kaldı ki bir an için istifa dilekçesinin geçerli olduğu kabul edilse bile istifa dilekçesinin muhatabı son alt işveren Şirket olduğundan müvekkilinin asıl işveren olan davalıyla olan ilişkisinin bu istifadan etkilenmeyeceğini, bu nedenlerle davalının tüm çalışma süresi bakımından sorumlu olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, iradeyi sakatlayan hâller de olmadığından istifa dilekçesinin dikkate alınması gerektiğini, alt işveren Şirketlerde çalıştığı sürede yıllık izinlerini kullandığını, ayrıca taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.....2019 tarihli ve 2018/259 Esas, 2019/258 Karar sayılı kararı ile; davacı son alt işverenden ayrıldıktan sonra aynı gün davalı asıl işverenin işçisi olarak çalışmaya devam ettiğinden istifa dilekçesi ile işinden değil işvereninden ayrıldığı, asıl işverenin alt işverende geçen çalışma süresinden sorumlu olmamak için davacının alt işverenle olan ... ilişkisini istifa ile sonlandırmak istediği, bu durumda davacının maddi anlamda olmasa bile manevi olarak zorlandığı, istifa dilekçesinin davacının gerçek iradesini yansıtmadığı ve geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Daresinin 27.05.2021 tarihli ve 2020/505 Esas, 2021/826 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2021/8080 Esas, 2021/11760 Karar sayılı kararı ile; davacının ücretli izin alacağı hesabının taleple bağlı kalınarak 132 gün üzerinden yapılması gerekirken, talebi aşılarak 178 gün üzerinden yapılması isabetsiz olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/210 Esas, 2021/367 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilince dava dilekçesinin beşinci paragrafında müvekkilinin davalı işyerindeki tüm çalışmalarının karşılığı olan yıllık izin ücretinden davalı işverenin sorumlu olduğunun ileri sürüldüğü, bu nedenle tüm çalışma dönemi için yıllık izin ücreti talep edildiğinin kabulünün gerektiği, aynı işverene karşı açılan davalarda aynı şekilde yapılan hesaplamaya göre verilen kararların onanarak kesinleştiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarihli, 2022/9-304 Esas, 2022/1810 Karar sayılı ilâmı ile; davacının yıllık izin ücreti ile ilgili talebinin alt işverenlerde çalıştığı dönemle sınırlı olduğu, bu nedenle davalı nezdinde kadrolu çalıştığı hizmet süresinin de eklenerek yıllık izin süresi ve buna bağlı olarak yıllık izin ücreti hesaplanmasının taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle direnme kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilâmı dikkate alındığında, davacının yıllık izin ücreti ile ilgili talebinin alt işverenlerde çalıştığı dönemle sınırlı olduğu, bu nedenle davalı nezdinde kadrolu çalıştığı hizmet süresinin de eklenerek yıllık izin süresi ve buna bağlı olarak yıllık izin ücreti hesaplanmasının taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu,132 gün yıllık izin hakkı olduğu, davacının çalışmasının kesintisiz olması nedeniyle fesih tarihindeki ücret düzeyi üzerinden hesaplama yapılması gerektiği buna göre ( 132 gün X 303,58 TL = 40.072,56 TL) 40.072,56 TL brüt fark yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; alt işveren firmalarda geçen tüm çalışma süresinin kıdem süresine eklenmesinin hatalı olduğunu, davacının alt işverenden istifa ile ayrıldığını, istifanın varlığına rağmen istifa iradesinin yok kabul edilerek sonuca gidilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğunu, karar gerekçesinin yetersiz olduğunu, alacakların net olarak hesaplanmasının gerektiğini, hesaplamaya esas aylık ücretin hatalı belirlendiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yıllık izin ücreti alacağının 132 gün üzerinden mi yoksa 178 gün üzerinden mi hesaplanması gerektiğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarihli ve 2022/9-304 Esas, 2022/1810 Karar sayılı kararına ve bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.