Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14256 E. 2023/19096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlık ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hizmet alım sözleşmesinde belirtilen yardımcı işler dışında asıl iş niteliğinde işlerde çalıştırıldığı dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla sabit olduğundan, davalı Bakanlık ile alt işveren arasındaki ilişkinin davacı yönünden muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1293 E., 2023/834 K.

DAVA TARİHİ : 16.03.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/92 E., 2021/98 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Bakanlığına ait Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinde değişen alt işveren Şirketler nezdinde sigortalı olarak 11.03.2015 tarihinden itibaren daimi şekilde çalıştığını, müvekkilinin tüm çalışma süresi boyunca her ne kadar sterilizasyon işçisi olarak görünmekteyse de fiilen hasta bakıcı olarak çalıştırıldığını, müvekkilinin çalıştığı dönem boyunca hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, skopi cihazı kullanımı, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, davalı Bakanlığın sayılan işleri alt işveren şirketler aracılığıyla yaptırmasına karşın, söz konusu işlerin hastanenin asli ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil, davalı Bakanlık bünyesindeki hastanenin vermiş olduğu sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olan asıl işler olduğunu, müvekkilinin Sağlık Bakanlığının asli ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını, davacının iş arkadaşları tarafından davalı Kuruma karşı aynı minvaldeki ilave tediye alacaklarına ilişkin olarak açılan davada; Karadeniz Ereğli 2. İş Mahkemesinin 2017/12 Esas ve 2018/417 Karar sayılı kararı ile taleplerin kabulüne karar verildiğini, söz konusu karara yönelik istinaf başvurularının Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/617 Esas ve 2019/559 Karar sayılı ilâmı ile esastan reddedildiğini ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarihli ve 2019/4758 Esas, 2019/20703 Karar sayılı ilâmı ile onandığını belirterek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının kamu işçisi olmadığını ve bu sebeple bu hakkının olmadığını, davacının Sağlık Bakanlığının kadrolu işçisi olmadığı gibi sözleşmeye dayalı işçisi de olmadığını, Zonguldak'ta bulunan devlet hastanelerinin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri alımı kapsamında ihaleyi kazanan yüklenici firmalarla hizmet alım sözleşmesi yaptıklarını, yüklenici şirketlerin bu sözleşme gereğini yerine getirmek üzere davacıyı işe aldıklarını, davacının çalıştığı yüklenici firmaların 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında ihale alarak mezkur hastanede koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri dışında kalan hizmetlerin yerine getirilmesini yüklenmiş olduklarını, davacının nezdinde çalışmış olduğu firmalarla davalı İdare arasında hiyerarşik bir bağ bulunmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme hakkı bulunduğunu, davacının çalıştığı firmalar ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmanın mümkün olmadığını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, yanı sıra talep edilen faiz oranına ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temel uyuşmazlığın asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplandığı, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denildiği, asıl iş ve yardımcı işin nasıl anlaşılması gerektiğinin doktrin ve Yargıtay uygulamasında şekillendiği ve Alt İşveren Yönetmeliği ile hukuki dayanağının kurulduğu, buna göre mal ve hizmet üretiminin esasını oluşturan işin asıl iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işin ise yardımcı iş olarak tanımlandığı, sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlerinin doğrudan doğruya davalı Bakanlığa bağlı Hastane işyerinde verilen tedavi hizmetinin bir parçası olduğu ve hizmet üretimi için zorunlu olduğu, Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik hükümlerinde sağlık hizmeti kapsamında bir sorumluluk üstlenen ameliyathane teknikerinin görev tanımının sayıldığı; ameliyat odasının malzeme ve teçhizat yönünden cerrahi işlemlerin yapılmasına hazır hâle getirilmesi, ameliyat masasının her ameliyattan önce kontrol edilmesi, ameliyata hazır hâle getirilmesi ve gerekli destek parçaların hazırlanarak güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, ameliyat esnasında çıkarılan herhangi bir cerrahi materyalin uygun bir şekilde ilgili birime gönderilmesine yardımcı olunması, ameliyattan sonra cerrahi aletleri ve malzemelerin temizlenmesi, dezenfekte edilmesi ve kullanıma hazır hâle getirilmesinin sağlanması, cerrahi malzemelerin sterilizasyonunun ve uygun şartlarda korunmasının sağlanması, hastanın ameliyat odasına alınması, pozisyon verilmesine ve ameliyat sonrası nakline yardımcı olunması, cerrahi alet ve ekipmanın periyodik muayenelerinin yaptırılması, cerrahi işlem sırasında hekimin uygun gördüğü durum ve şekilde cerrahi ekibe yardım edilmesi şeklinde geçen asıl iş niteliğindeki işlemlerin büyük bir kısmının davacı tarafından yerine getirildiğinin anlaşıldığı; yanı sıra davacının yaptığı işin araç ve gereçlerinin asıl işveren tarafından sağlanmakta olduğu gözetildiğinde davalı Kurum ile dava dışı alt işveren şirket arasında iş mevzuatına uygun bir alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığı, gerçekte bir işçi temini sözleşmesi bulunduğunun görüldüğü, aynı mahiyette açılan dava dosyalarından yapılan keşiflerin bu dosya için emsal teşkil ettiği, dolayısıyla iş sözleşmesinin başından itibaren asıl işveren ile kurulduğunun kabulü gerektiği ve hak edilen ancak ödenmeyen ilave tediye alacağının hüküm altına alındığı gerekçesiyle bilirkişi raporu ve ıslaha karşı zamanaşımı def'i de gözetilerek yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının yaptığı işlerin asıl iş olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğu ve kamu idarelerince hizmet satın alma yoluyla gördürülebilecek işler arasında bulunduğunu, davalı Bakanlığın yardımcı işlerini alt işverene vermesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları uyarınca mümkün olduğunu, davacının ilgili teknik şartnamede yer alan “Sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri personel görev ve sorumlulukları” başlığı altında tanımlanan görevler dışında başka bir işte çalıştırılmadığını ve davacıya ilave tediye ödenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca alacak hesaplamasının brüt tutar üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet alım sözleşmelerinde hizmet konusunun “sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işi” olarak belirtilmesine, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işinin yardımcı iş niteliğinde olmasına ve hizmet alım yoluyla gördürülebilmesine karşın davacının bu iş kapsamı dışında ağırlıklı olarak ameliyathane içerisinde ameliyathane teknikeri, hasta bakıcı ve yardımcı sağlık personeli vasfında asıl iş niteliğinde başka işlerde çalıştırıldığının dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabit olduğu, bu durumda; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığının anlaşıldığı, davacının talebi doğrultusunda ilave tediye alacağının brüt tutar üzerinden hüküm altına alınmasının da Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının alt işveren işçisi olduğu ve hizmet alım sözleşmesinde muvazaa bulunmadığı, ilave tediye talebinin reddi gerektiği, davacının yaptığı işlerin kamu idarelerince hizmet satın alma yoluyla gördürülebilecek işler arasında bulunduğu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan bütün idarelerin bu hizmetleri satın alma yoluyla gördürebildiği, davacının yaptığı işlerin yardımcı iş niteliğinde olduğu; bu nedenle ispatlanamayan muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceği iddialarıyla temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Bakanlık ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları,

3. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta, hizmet alım sözleşmelerinde hizmet konusunun “sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işi” olarak belirtilmesine, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işinin yardımcı iş niteliğinde olmasına ve hizmet alım yoluyla gördürülebilmesine karşın, davacının bu yardımcı iş kapsamı dışında asıl iş niteliğinde başka işlerde çalıştırıldığı dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabittir. Bu durumda; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren şirket arasındaki ilişkinin davacı işçi yönünden muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı anlaşılmaktadır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.