Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14408 E. 2023/17510 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun ve muvazaaya dayanmadığı, dolayısıyla davacının belediyenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/355 E., 2023/448 K.

DAVA TARİHİ : 21.01.2013

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, karar Dairemizin 13.09.2021 tarihli kararı ile bozulmuş, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizce direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2022 tarihli ve 2022/9-546 Esas, 2023/1345 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.11.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının çalıştığı sürece sendikalı olduğunu, davalı ... ile ... Sendikası ve ... Sendikası arasında 2000 tarihi ile davacının emekli olduğu tarihler arasında her yıl toplu ... sözleşmeleri imzalandığını, müvekkilinin toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmadığını, ... sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği tarihe kadar müvekkilinin kesintisiz çalışmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında dava dışı ... Ltd. Şti.nin işçisi olarak çalıştığını, çalışılan sürede işin görülmesi, izinlerin kullandırılması gibi işlerin ... tarafından yapıldığını, ... Ltd. Şti. ile ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, toplu ... sözleşmesinden yararlanmadığı için sosyal haklarının ödenmediğini, hafta tatili, genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ilave tediye ve ikramiye ödemelerinin yapılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, ücret farkı, ikramiye alacağı, genel tatil ücreti, kıdemli işçilik teşvik primi, sosyal yardım alacağı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, sorumluluk zammı ve ilave tediye alacakları ile ücret farkı faizi, ikramiye alacağı faizi, genel tatil ücreti faizi, kıdemli işçilik teşvik primi faizi, sosyal yardım alacağı faizi, sorumluluk zammı faizi, fazla çalışma ücreti faizi, yıllık izin ücreti faizi ve ilave tediye faizi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının sendikalı olana dek asgari ücret aldığını, daha sonra ücretinin belirlendiğini, toplu ... sözleşmesi gereği her türlü hakkının ödendiğini, son olarak hak ettiği kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve sosyal haklarının da ödendiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, Belediyenin, asıl işi olan temizlik ve çöp toplama hizmetini alt işveren uygulaması ile dışarıdan temin ettiğini, alt işverenlik ilişkisinde muvazaa olmadığını, davacının çalıştığı dönemlere ilişkin tüm alacakların ihtirazı kayıtsız olarak ödendiğini, ... Sendikası ve ... Sendikası ile imza altına alınan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılma talebinin hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu, asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden alt işveren işçilerinin yararlandırılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... ... Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli ve 2019/338 Esas, 2020/214 Karar sayılı kararı ile; ... Ltd. Şti.nin ayrı bir ... organizasyonu ve Belediye karşısında bağımsızlığının bulunmadığı, davacının yaptığı işte davalı Belediyenin işçilerinin de çalıştığının tanık anlatımları ile sübuta erdiği, davacının, öncesinde davalı Belediyenin işçisi olduğu, tanık beyanlarında da belirtildiği şekilde ... Ltd. Şti.nin önce ihale alıp sonra buna uygun işçi temin etmesi nazara alındığında hem yeterli organizasyona sahip olmadığı hem de Belediyeye işçi temininde bulunduğu, bu nedenle ... Belediyesi ile ... Ltd. Şti arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/2027 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin ilave tediye alacağı bakımından faiz talebinin en yüksek banka mevduat faizi olduğu, yasal ilave tediye ücretlerinin dayanağının toplu ... sözleşmesi olmadığı, alacağın kanundan kaynaklandığı, işletilmesi gereken faiz türünün yasal faiz olması gerektiği, Mahkemece hüküm fıkrasının (11) inci bendinde hüküm altına alınan ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz türünün bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi aşmamak üzere yasal faiz olması gerektiği, bu alacağa en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanmasının hatalı olduğu, dosya içeriğine göre davalının dava tarihinden önce bu alacak için temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından, Mahkemece hükmün (8) inci bendinde hüküm altına alınan yıllık izin alacağı yönünden işlemiş faiz talebinin reddine, yıllık izin alacağına talebi aşmamak üzere yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği, Mahkemece hüküm altına alınan sorumluluk zammı ile ücret farkı alacağının işlemiş faizinin en son alınan bilirkişi ek raporunda mevduat faizine göre hesaplandığı, ancak bu alacaklar toplu ... sözleşmesinden kaynaklandığından işlemiş faiz hesabında uygulanması gereken faiz türünün en yüksek işletme kredisi faiz oranı olduğu, Mahkemece hüküm altına alınan kıdemli işçilik teşvik primi işlemiş faiz alacağının en son alınan bilirkişi ek raporunda hesaplandığı, ancak bu alacak toplu ... sözleşmesinden kaynaklandığından işlemiş faiz hesabında uygulanması gereken faiz türünün en yüksek işletme kredisi faiz oranı olması gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 13.09.2021 tarihli ve 2021/7752 Esas, 2021/11583 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin temyiz talebinin temyiz kesinlik sınırında kalması nedeniyle reddine, davalı vekilinin temyizi bakımından davalı ... ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında geçerli olarak kurulan ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren alt işverenlik ilişkisi bulunduğu, bu nedenle Mahkemece, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak davacının muvaaza iddiasına dayalı taleplerinin kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/2036 Esas, 2021/1780 Karar sayılı kararı ile; davacının öncesinde davalı Belediyenin işçisi olduğu, tanık beyanlarında da belirtildiği şekilde ... Ltd. Şti.nin önce ihale alıp sonra buna uygun işçi temin etmesi nazara alındığında hem yeterli organizasyona sahip olmadığı, hem de Belediyeye işçi temininde bulunduğu anlaşılmakla ... Belediyesi ile ... Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği, işçi temini söz konusu olduğundan davacının baştan beri ... Belediyesinin işçisi sayılması gerektiği, kaldı ki davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ve davalı ... Belediyesi ile ... Ltd. Şti. arasında muvazaanın tespitine dair farklı İlk Derece Mahkeme kararlarının da Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, davacının davalı ... makine parkında, ... bahçe işlerinde ve yol tamiratında ... makinası operatörü olarak davalı ... tarafından kurulan dava dışı ... Ltd. Şti.nin işçisi olarak çalıştığı, davalı ... ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasındaki organik bağın kanuni düzenlemeye dayandığı, salt organik bağın ya da faaliyet konusunun aralarındaki ilişkiyi muvaazalı hâle getirmeyeceği, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 126 ncı maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen ek 20 nci maddesinde yer alan “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir.” düzenlenmesi de dikkate alındığında davalı ... ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında geçerli olarak kurulan ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren alt işverenlik ilişkisi bulunduğu, belirtilen sebeple Dairemizin anılan kararının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2022 tarihli ve 2022/9-546 Esas, 2023/1345 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı vekilinin temyizi yönünden ise dinlenen tanık beyanlarından ... makinesi operatörü olan davacının davalı Belediyeye ait makine parkında, ... ve bahçe işlerinde dava dışı ... Ltd. Şti.nin işçisi olarak çalıştığı, belirtilen yasal düzenlemeler karşısında dava dışı Şirket işçilerinin davalı Belediyenin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılması, emir ve talimatları davalı ... yetkililerinden alması ve davalı ... işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmalarının muvazaa kriteri olarak değerlendirilmediği, somut olayda davalı ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı anlaşıldığından davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Genel Kurulu Kararına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilâmında açıklandığı üzere davalı ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı, bu nedenle davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı ... ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiğini, emsal dava dosyalarında da bu şekilde kabul edildiğini ve Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, dava dışı Şirketin kuruluş nedenleri ile kuruluş koşullarının kanunun aradığı şartlardan hiçbirine uymadığını, davacının son yevmiyesi üzerinden yıllık izin alacağının hesaplanması durumunda yıllık izin alacağı ve diğer alacaklarının bulunduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... ile davacının çalıştığı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının gerçek işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti hesabına esas ücret miktarı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları.

3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun

'un 1 vd. maddeleri.

4. 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 12 nci maddesinin ikinci fıkrası.

5. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 1, 14, 67 ve 70 inci maddeleri.

6. 5393 sayılı Kanun’un 70 inci maddesi ile uyumlu şekilde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesinde de büyükşehir belediyesinin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği düzenlenmiştir.

7. 4857 sayılı Kanun'un 32, 59 ve 120 nci maddeleri ile mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.01.2023 tarihli ve 2022/13469 Esas, 2023/1368 Karar; 2022/12779 Esas, 2023/1369 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.