"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/995 E., 2023/1330 K.
DAVA TARİHİ : 21.09.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/529 E., 2023/16 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Üniversite Rektörlüğü ile aralarında imzalanan iş sözleşmesine istinaden okutman olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde asılsız suçlamalarla feshedildiğini, işe iade ve işçilik alacaklarının tahsili için açılan davaların lehine sonuçlandığını, davalı Üniversitenin işe iade ve tazminat davalarında davacıyı açıkça FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak ile suçlandığını ve bu nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini bildirdiğini, işe iade davasının lehine sonuçlandığını ve davanın kabulü ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin hükme bağlandığını, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bir bağının olmadığının açık olduğunu, müvekkilinin böylesine ağır ve çirkin bir ithamla işten çıkartılması nedeniyle maddi, manevi ve sıhhat anlamında zarar gördüğünü, yıprandığını, bir anda sebepsiz yere işsiz bırakılarak terör örgütü üyeliği ile yaftalandığını, sosyal çevresinde dışlandığı gibi asılsız suçlamalar nedeniyle iş bulamadığını, akademik kariyerinin bittiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Üniversite Rektörlüğü nezdinde 26.08.2013 tarihinde çalışmaya başladığını, 17.08.2016 tarihinde iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının işe iade talebinde bulunması sonrası işe başlatılmayan davacı ile işe iade davasının mali sonuçları göz önüne alınarak taraflar arasında Sulh ve İbra Protokolü imzalanmak suretiyle davacıya toplam 34.314,60 TL tutarında ödeme yapıldığını, Üniversite tarafından davacının hakkında terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olduğuna dair herhangi bir suçlamada bulunulmadığı gibi kişilik haklarını zedeleyecek herhangi bir ithamda da bulunulmadığını, müvekkilinin sadece yasal haklarını mevzuatın öngördüğü yükümlük çerçevesinde kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin feshi üzerine işe iade talebiyle açtığı davanın lehine sonuçlandığı, Mahkemenin davaya bakmakta görevli olduğu ve davalının yargı yolu itirazının yerinde olmadığı, kesinleşen işe iade davasından sonra hak kazandığı tazminatlarının ve alacaklarının ödendiği, maddi ve manevi tazminat talebi koşullarının oluştuğunun davacı tarafından kanıtlanamadığı kanaatine varıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda; kararın gerekçesiz olduğunu, iş sözleşmesinin haksız ithamlarla feshedildiğini, hiçbir delil olmamasına rağmen terör FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği ile suçlandığını, 3 yıl boyunca açmış olduğu davalar sonuçlanana kadar maddi ve manevi olarak zor durumda kaldığını, üzerine atılan suçlamalar nedeniyle tüm sosyal çevresinin kendisinden uzaklaştığını ve akademik kariyerinin dönülemez bir noktaya geldiğini, uzun yıllar boyunca tüm iş başvurularına ret cevabı aldığını, maddi ve manevi olarak olumsuz etkilendiğini, asılsız ithamın müvekkili davacının sosyal hayattan kopmasına, bütün çevresi ile arasının bozulmasına neden olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinde belirtilen emsal kararlar da göz önünde bulundurularak davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğinin kabulü ile lehine verilen işe iade kararı sonrasında tazminat ödemesi aldığı gözetildiğinde, şartları oluşmayan ve ispatlanamayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş ve davacının haksız itham ve iftira niteliğindeki fesih sebebi nedeniyle davacının maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü savunarak ve inceleme sırasında resen gözetilecek diğer nedenlerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan iddia nedeniyle maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 190 ıncı maddesi.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50 ve 58 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.